Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2016–MB–TR–01 H. 23 Rabi-ul Evve 1437
M. Pazar, 03 Ocak 2016

Dr. Faysal Kasım’a Basit Bir Yanıt İsteseler de İstemeseler de Gelecek Bu Dinindir

El-Kudüs el-Arabi gazetesi, internet sitesinde 1 Ocak 2016 tarihinde Dr. Faysal Kasım’a ait “Hilafetin kurulması için çalışanlara basit bir soru”başlıklı bir makalesini yayımladı. Onun bu sorusuna basit bir cevap olarak deriz ki: “Biz realist olmalıyız.”Bu açıdan kim Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin kurulmasını “düşlüyorsa”, tabii Dr. Faysal Kasım’a göre, zaman ve mekânsal açıdan kendisini Kovboy Amerikan çağının dışında son bulacaktır. Dr. Kasım gibi görüşlerinde gerçekçilik [vakıacılık] mantığından hareket edenler, her türlü sofistik silahlara sahip, dünya ekonomisinin lideri ve internetin denetleyicisi kovboy Amerika’nın kölelik kısıtlamalarından akıllarını kurtarmaktan tırsıyorlar. Hatta onlara göre Sam Amca’dan habersiz oksijen solumak bile neredeyse imkânsızdır. Buhari, Ubeyy Abdullah Habbab b. Eret’ten rivayet ettiğine göre

شكونا إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو متوسد بردة له في ظل الكعبة قلنا له ألا تستنصر لنا ألا تدعو الله لنا قال كان الرجل فيمن قبلكم يحفر له في الأرض فيجعل فيه فيجاء بالمنشار فيوضع على رأسه فيشق باثنتين وما يصده ذلك عن دينه ويمشط بأمشاط الحديد ما دون لحمه من عظم أو عصب وما يصده ذلك عن دينه والله ليتمن هذا الأمر حتى يسير الراكب من صنعاء إلى حضرموت لا يخاف إلا الله أو الذئب على غنمه ولكنكم تستعجلونEfendimiz Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yanına gittik. Efendimiz, Kâbe’nin gölgesinde, mübarek kaftanını yastık edinerek ona dayanmıştı. Ya Rasûlullah! Yüce Allah’a, bizim için, dua et! Bizim için, Allah’tan yardım dile! Vallahi sizden öncekiler içindeki müminlerden bir kimse, yakalanır, kendisi için yerde bir çukur kazılır, o kimse, o çukura, dizlerine kadar gömülür, sonra bir testere getirilip, başının üzerine konulup biçilerek ikiye bölünürdü ve onun kemiğinin üzerinden eti ve siniri, demir taraklarla taranır da bu işkence, onu, dininden döndüremezdi! Vallahi, yüce Allah bu işi, muhakkak tamamlayacak, hatta hayvanına binmiş bir kimse, San’a’dan çıkıp Hadramût’a kadar gidecek de, yüce Allah’tan başka, bir şeyden korkmayacak! Ancak, koyunları varsa, onlar hakkında kurt saldırmasından endişe duyacaktır. Fakat siz, acele ediyorsunuzdur!Evet, bu, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in samimi ve sadık vaadidir. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i diri ya da ölü getirene yüz deve kadar ödül vaat eden Kureyşli kabilelerin ödülünü kapmak için Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in peşine düşen Sürâka b. Malik’e de Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem bunu vadetti.

كيف بك يا سراقة إذا لبست سواري كسرى؟، قال سراقة: كسرى بن هرمز صاحب القصر الأبيض في المدائن؟ قال عليه الصلاة والسلام: كسرى بن هرمزEy Sürâka! Kisrânın bileziklerini kollarına takınca ne yapacaksın?Sürâka “Krallar kralı Kisrâ b. Hürmüz’ün mü?”diye hayretle sorunca, Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem Evet Kisra b Hürmüzdedi.” O gün Kisrâ çağın en zengin ve güçlülerinden birisiydi. Günler geçti gecenin karanlığında Mekke’den gizlice çıkmak zorunda kalan Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem, binlerce kılıç ve mızrağın gölgesi altında Mekke’ye bu kez binlerce insanın efendisi ve önderi olarak dönmüştü. Yine günler geçti Ömer RadiyAllahu Anh, Kisrâ’nın krallığını yıktı. Müslümanlar katırlarla Kisrâ’nın ganimetlerini Beytül Mal’a taşıdılar. Ardından Ömer RadiyAllahu Anh, Sürâka b. Malik’i çağırdı ve ona Kisrâ’nın kürkünü giydirdi. Tacını başına koydu. Kisra’nın bileziklerini Sürâka’nın kollarına taktı. Akabinde Ömer RadiyAllahu Anh Sürâka’ya şöyle dedi: “Vay be! Vay be! Başında Kisrâ’nın tacı, kollarında da Kisrâ’nın bilezikleri olan Mudlic oğullarından bir bedevi.” Evet, yeryüzü ve gökyüzünün mülkü ve bunlar arasında bulunanlar Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya aittir. Eğer O, bir şey murat ederse, ol der o da oluverir. Ne Amerika ne Rusya ne de yeryüzünün diğer tağutlarının tahtı O’nu aciz bırakamaz. Biz biliyoruz ki ümmetleri birbirine kırdırmak ve aralarında çatışmalar çıkarmak kâinat kanunlarıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ, Salih kullarını yeryüzü ve yeryüzündekilerine varis kılana dek hak ile batıl arasında çatışma kaçınılmazdır. Bu çatışma, kimi zaman gelgitlere, iniş çıkışlara ve döngülere tanık olacaktır.

وَتِلْكَ الأَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسO günleri biz insanlar arasında döndürür dururuz[Ali İmran 140]İslam düşmanı Moğollar, daha önce de Hilafetin başkenti Bağdat’a, Haçlılar da Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra topraklarına saldırmışlardı. Ümmetin bu karanlık tarih sayfasına rağmen Allah Subhânehu ve Teâlâ, öyle samimi komutanlar çıkardı ki felce uğramış Müslümanları tek bir bayrak altında topladılar. Haçlı ve Moğol saldırılarını püskürttüler. Yeryüzünden düşmanın izlerini sildiler. Hatta ve hatta Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olmak için Allah Subhânehu ve Teâlâ bu ümmete Fatih Sultan Mehmet gibi güzel bir komutan nasip eyledi.

لتفتحن القسطنطينية فلنعم الأمير أميرها ولنعم الجيش ذلك الجيشİstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur!Ardından Sultan Süleyman döneminde Müslüman orduları Viyana kapılarına kadar dayandılar. Faysal Kasım Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Roma’nın fethedileceğine müjdesi hakkında şüphe etse de,

سئل رسول الله صلى الله عليه وسلم أي المدينتين تفتح أولاً قسطنطينية أو رومية، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم مدينة هرقل تفتح أولاً، يعني قسطنطينية. “Kostantiniyye’nin mi, Roma’nın mı daha önce fetih olunacağı sorulduğunda, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem önce Hiraklin şehri yani Kostantiniyye fetih olunacak buyurdu. Biz Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın dinini üstün kılacağına dair vaadine iman ediyoruz.

يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَAllah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz. O, Allaha ortak koşanlar hoşlanmasalar bile dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, peygamberini hidayetle ve hak dinle gönderendir.” [Tevbe 32-33]

Faysal Kasım’ın, Amerika’nın gücü hakkında ortaya attığı iddiaya gelince, bu, bize Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözünü hatırlatıyor.

مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاء كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتًا وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَAllahtan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi![Ankebut 41]  Evet, fiziksel güç, hakkın gücüne dayanmazsa, kof ve zayıftır. İster Çin halkına afyon ticaretini dayatan ve mağlup olmuş halklara soykırım yapan İngiltere olsun, ister 2011-2014 yılları arasında gelişmekte olan ülkelere 156 milyar dolar silah satan Amerika ve Rusya olsun, isterse Batı uygarlığının günahkâr tanıklarından biri olan Filistin’deki Yahudi varlığı olsun fark etmez. Faysal Kasım’a yakışan, ismi gibi hakkı fasletmekti. Kaldı ki düşmanlar bile hakkın tanığıdır. İşte bakın eski Amerikalı büyükelçi Dan Simpson, 30 Aralık 2015 tarihli Pittsburg Post Gazette’de yayımlanan bir makalesinde Amerika, küresel şeytanın başıdır. Silah ticareti ki ölüm ticaretidir, durmadıkça yeryüzüne asla barış gelmez.dedi. Ünlü İngiliz tarihçi Arnold Toynbee, “Hâkimiyet altında uygarlık”adlı ünlü kitabında, Batı uygarlığı tüm göz kamaştırıcı keşiflerine rağmen bir gün çökecek ve yok olup gidecektir. Zira sağlam dini temellere dayanmamaktadır diye Batılıları uyarmıştır. İslam’ın büyüklüğünü sehven unutan Batılı halklara kesinlikle bir gün yok olacak uygarlığın aldatıcı teknolojik ilerlemesiyle övünmeme çağrısında bulundu. Sonra tarihe damgasını vuran, ardından yok olup giden uygarlık ve ümmetlerin akıbetinden de ibret almaya çağırdı. [S. 84-86] Dahası bununla da yetinmeyerek ünlü tarihçi, halkları, yakın gelecekte önderlik rolü üstlenecek olan İslam uygarlığını keşfetmeye davet etti. Devamında yazar, yaşadığı geçici felakete rağmen İslam ümmeti, yeniden Batı uygarlığına karşı zafer elde etmeye hazırdır. Nitekim İslam ümmeti daha önce Şam ve Mısır’ı bin yıl hâkim süren Yunan hegemonyasından kurtardı. Nurettin Zengi, Selahaddin ve Memluklular komutası altında Moğol ve Haçlı saldırılarını geri püskürttü ifadelerini kullandı. [s.187] Hatta Toynbee, dünya uygarlık merkezinin Bağdat’tan Fergana vadisine kadar uzanacağı tahmininde bulundu.

Toyota ve ABD dolarına gelince, bu saçmalıkları bırak ya Faysal! Çünkü İslam ümmeti, yeniden insanlığın liderlik merkezine oturacak doğal ve insani kaynaklara sahiptir. Sömürgeci güçlerin işlediği terör yöntemiyle değil, tabii ki hak ve adalete dayalı İslam Risâleti ile liderlik merkezine oturacaktır. İslam ümmeti, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın sapasağlam ipine sımsıkı sarıldığında, yeniden insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet haline gelecektir. Dinde zorlama yokturkavramına dayanan İslam, ikna ve hakkın gücüyle yayılmıştır. Nükleer bomba, kimyasal silahlar ve patlayıcı varil bombalarıyla değil. Eğer Batıya meydan okuma gerçeğini tartışmak, ümmeti kalkındırmak, insanlığı Batının günahlarından, zulmünden ve saldırganlığından kurtarmak için Batı ile nasıl mücadele edileceğini münazara etmek istersen, bilesin ki biz, tarafınızdan belirlenen herhangi bir zaman dilimi ve ortamda bunu tartışmaya hazırız... 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizb-ut-tahrir.info
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER