حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK-BA-2020-MB-TR-57 |
H. 1 Muharrem 1442 M. Perşembe, 20 Ağustos 2020 |
İster BAE, Türkiye ve Mısır Gibi Yahudi Varlığını Açıktan Tanıyanlar Olsun İsterse Pakistan, Suudi Arabistan ve Filistin Yönetimi Gibi Normalleşmek İçin Şartlar Belirleyenler Olsun Hepsi de Mübarek Toprak Filistin’e İhanetin Suç Ortağıdır
18 Ağustos 2020’deki bir televizyon programında İmran Han, mücrim Yahudi varlığının tanınmasını reddetti ancak reddetmesini Filistin’in kurtuluşu koşuluna bağladı. Benzer şekilde Suudi Arabistan da Yahudi varlığının resmen tanınmasını “uluslararası barış anlaşması” ön koşuluna bağladı. Buna karşılık BAE, utanmadan Yahudi varlığı ile koşulsuz diplomatik ilişkiler kurdu. Bununla birlikte ister koşullu isterse koşulsuz Yahudi varlığını tanıyan tüm yöneticiler, mübarek toprak Filistin’e ihanetin suç ortağıdır. Filistin, asil ümmetin uğrunda son nefesine kadar savaşacağı bir ülkedir.
Dahası, ilahi vahye göre Yahudi varlığı kaçınılmaz olarak ortadan kaldırılacaktır. Bu yöneticilerin gizli açık anlaşmalar ile Yahudi varlığına kol kanat germeleri, zamanı geldiğinde Yahudi varlığına yardımcı olmayacaktır. Mübarek toprak Filistin için kabul edilebilir tek çözüm, Yahudi varlığının tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Zira Yahudi varlığı, Müslümanların dokunulmaz topraklarının yasadışı işgalcisidir. Bu yüzden İmran Han’a soruyoruz, Filistin’in kurtuluşundan sonra yasadışı Yahudi varlığını kabul etmekten tam olarak ne kastediyorsun?
Gerçekte Pakistan ve Suudi Arabistan’ın Batı destekli yöneticileri, 1967 öncesi sınırlara geri dönmek anlamına gelen “iki devletli” çözüme sadık olduklarını açıkladılar. Yahudi varlığı, Müslümanların mukaddes topraklarının yüzde 78’ini gasp etmiştir. Dahası, Yahudi varlığı 1967’den sonraki yerleşim yerlerinde hak iddia ediyor. Ülkenin yüzde 12’sinden fazlası üzerinde kurulan sözde Filistin devletini açık hapishaneye dönüştürmüştür. Bu yöneticiler, diplomatik dilin arkasına saklanarak İslam ümmetini kandıramazlar. Bu yöneticilerin anlaşmalar yaptıkları ve koşullar ileri sürdükleri gaspçılar, Allah’ın Peygamberlerinden bile memnun değillerdi. Antlaşmadan sonra yapılan antlaşmayı bile param parça ettiler. Bu iğrenç ihanetleri nedeniyle bu yöneticiler, yakında Allah’ın izni ile ümmetin eliyle kaderleriyle yüzleşmek zorunda kalacaklar.
Ey Müslüman silahlı kuvvetleri! Ümmet gözlerini Müslüman ordularının karargâhına dikmiştir. Pakistan, Türkiye, Mısır veya İran ordusu, Allah’ın izni ile yasadışı Yahudi varlığını tek başına ortadan kaldırabilir. Şeyh Takiyyuddin En Nebhani, Yahudi varlığını mevcut rejimlerin gölgesine benzetti, bu rejimlerin varlığı sona erdiğinde, gölgenin varlığı da keza sona erecektir. Filistin için tek gerçek çözüm, Ömer ve Selahaddin’in çözümüdür. Böylece, ümmet, ordu subaylarının soylu eylemini bekliyor. İktidarı gasp edenleri ortadan kaldıracaklar, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret vereceklerdir. Gerçekten de, Hilafet, Ebu Hurayra’nın Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiği hadisteki müjdeyi gerçekleştirecektir:
لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إِلاَّ الْغَرْقَدَ فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ“Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. O savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; “Ey Müslüman, Ey Allah´ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, hemen gel de öldür onu!” diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır?” [Müslim]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |