Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: PK–BA–2020–MB–TR–62 H. 14 Muharrem 1442
M. Çarşamba, 02 Eylül 2020

Karaçi’deki Yangınları Sadece Hilafet Söndürebilir, Kusurlu, Bölücü Federal Parlamenter Demokrasi Ya da Cumhuriyet Asla Söndüremez

Karaçi’de hala yağmur ve kanalizasyon suyu altında kalmış bölgeler var. O bölgelere elektrik tedarik edilemiyor. Sağanak yağışlar, birkaç gün sonra Karaçi’nin uzun süredir ihmal edilmiş, harap altyapısını mahvetti. Artan kamu öfkesiyle karşı karşıya kalan Bajwa-İmran rejimi, aniden iki yıllık uykusundan uyandı ve “ Karaçi dönüşüm planı”  üzerinde çalıştığını açıkladı. Ancak Karaçi’nin on yıllar süren, köklü ve geniş kapsamlı sorunları, kusurlu ve başarısız federal demokrasinin pragmatik ve gerici yamaları ile çözülemez. On sekizinci anayasa değişikliğin yürürlükten kaldırılması, başkanlık sistemine geçilmesi, Karaçi’nin ayrı bir il yapılması ya da orduya teslim edilmesi, birikmiş sorunlarını çözemez.

Federal devlet yapısı, toplumdaki fraksiyonları kurumsallaştırır, onları eyalet ve il düzeyinde daha küçük siyasi topluluklara böler. Daha sonra, federal, eyalet ve il düzeyinde üç katmanlı bir yönetim yapısında rekabetçi grupların seçilmiş hükümete erişmelerine olanak sağlar. Muhalefet partilerinin çeşitli katmanlardaki yönetimi nedeniyle federal demokrasi, yıkıcı iktidar mücadelelerine neden olur, insanların işleri ne yazık ki ihmal edilir. Ayrıca, hesap verebilirlik adına hem parlamenter hem de başkanlık demokrasisi iktidarı hükümet içinde bakanlıklara ve kurumlara böler. Sonuçta yönetim paylaşılır. Bu tür bir güç bölünmesi, Karaçi’deki son krizde olduğu gibi hem hükümette kaosa hem de hesap verebilirlik yoksunluğuna neden olur. Karaçi sular altında kalırken, federal, eyalet ve il düzeyindeki her eyalet yetkilisi, sorumluluk yükünü başkalarının üzerine attı. Karaçi’nin bugün içinde bulduğu karmaşadan kimse sorumlu görülmedi. Halkın sıkıntılarına ek olarak, demokrasi aynı zamanda milletvekillerine kapris ve arzularına göre yasalar yapma yetkisi verir. Ümmetin işleri ihmal edilirken, çıkarlarına hizmet için yasaları manipüle etmenin yolunu açar.

Demokrasinin aksine Hilafet yönetim sistemi, eyaletlerdeki valilerin ve illerdeki Amillerin eylemlerinden doğrudan Halifeyi sorumlu tutar. Halife, halkın şikâyeti üzerine beceriksiz vali veya amili yetenekli olanlarla değiştirme yetkisine sahiptir. Hilafet, toplumu bir bütün olarak görür, Halife liderliğindeki merkezi bir yapı altında devletin eyalet ve il düzeyinde bölünmesi bu bölgelerin tek bir toplum olarak yönetimine yardımcı olur. Hilafette yönetim merkezi olsa da yürütme idaresi, kriz anında hızlı yanıt vermek için merkezi değildir. Hilafet, devlet kaynaklarını devletteki temsillerine göre değil, şeri hükümlere ve toplumun ihtiyacına göre eyaletlere ve illere dağıtır. Hilafette, Halife, valiler ve amiller, Kur’an ve Sünnete ve bu ikisinin irşat ettiği Kıyas ve Sahabenin icmasına bağlıdır. Ne merkezdeki ümmet meclisi ne de eyaletlerdeki meclisler, günümüzün parlamentolarında olduğu gibi yasa yapamazlar. Yöneticileri İslam temelinde muhasebe ederler. Gerçekten de güçlü İslam uygarlığı, Semerkant, Buhara, Granada, Bağdat, Kahire, Şam ve İstanbul gibi gelişmiş şehirler yarattı. Yüzyıllar boyunca dünya refahı ve sakin kentsel yaşamın parlayan yıldızları oldular. İnşallah Nübüvvet metodu üzere Hilafet, Karaçi, Lahor, Kabil, Tahran, Srinagar, Dakka, Jakarta ve Tunus gibi Müslüman şehirleri yine canlandıracak, günümüz dünyasının fenerleri haline geleceklerdir. 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan
Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813
https://bit.ly/3hNz70q
Fax: +(92) 21–520–6479
E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER