حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: PK–BA–2022–MB–TR–46 |
H. 3 Muharrem 1444 M. Pazartesi, 01 Ağustos 2022 |
İşgal Altındaki Keşmir’i Takas Karşılığında Ekonomiyi Düzelteceğini Sananlar, Hem Keşmir’i Hem de Ekonomiyi Kaybettiler, Bu, Şeytani Sömürgecilikle Uğraşmanın Kaçınılmaz Sonucudur! Öyleyse Hâlâ Dersini Almayanlar Var mı?
Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, General Bajwa’nın ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ı arayarak, ABD’nin kredi dilimini serbest bırakması için IMF’ye baskı yapmasını talep ettiğini vurguladı. Daha önce basında yer alan haberlere göre Orgeneral Bajwa, talebini daha üst düzey Amerikalı yetkililere iletmeye çalıştı ama kimse ona kulak vermedi. Pakistan ekonomisi öylesine acınası bir durumdadır ki, IMF 1,2 milyar dolarlık ilk dilimi serbest bırakmazsa, Pakistan temerrüde düşecektir. 1 dolar 250 rupiye çıkacak, yıkıcı bir enflasyon fırtınası esecektir. İşte bu, Orgeneral Bajwa’nın durumudur. Dünyanın en büyük altıncı ordusunun genelkurmay başkanıdır, İslam dünyasının en güçlü, nükleer silahlı bir devletin de fakto yöneticisidir. Öyle acınası durumda ki, ABD ve onun yıkım aracı IMF’den dolar dileniyor. Üst düzey yetkililer telefonuna bile çıkmak istemiyor. Alt düzey yetkililer onu tüm dünyanın önünde küçük düşürüyor, utanç verici bir şekilde kapılarında bekletiyorlar.
Orgeneral Bajwa, sömürgecilere kiralık simsarlık yaptı. Washington’un Afganistan’daki etkisini sürdürmek için Taliban ve ABD arasında bir anlaşmaya aracılık etti. Aşağılanmış bir şekilde geri çekilen korkak Amerikan askerlerine güvenli çıkış sağladı. Ama yine de çok zavallı bir durumda. Orgeneral Bajwa, Körfez’de konuşlu USCENTCOM kuvvetleri için hassas askeri varlıklarımız üzerinde hava koridoru “Bulvar” sağladı. Bölgemizde kaos fitilini ateşleyen Amerikan insansız hava araçlarına hava sahamızı açtı. İşgal altındaki Keşmir’i Modi’ye teslim etti. Ekonomideki iyileşmeyi bu ezici, aşağılayıcı teslimiyetin bir gerekçesi olarak lanse etti. 17 Şubat 2018 ‘de Almanya’da düzenlenen 54. Münih Güvenlik Konferansı’nda efendisini memnun etmek için Hilafetin geri dönüşünü küstahça reddetti. Yine de sömürgeci efendisine yaptığı tüm bu hizmetlere rağmen General Bajwa, ders almak isteyenlere ders olmuştur. Tıpkı kendisinden önceki General Müşerref gibi. Dış politikamızda şeytani sömürgecilikten yana olmanın tek kaçınılmaz sonucu bu değil mi?
Bu, Pakistan’ın askeri liderliği için bir ders değil mi? Orgeneral Bajwa’nın görev süresi bittikten sonra genelkurmay başkanı olacak kişi için bir ibret değil mi? Pakistan yöneticileri, laik siyaset ve sömürgeciliğe kölelik dış politikasını benimsediklerinden beri Hindistan Alt Kıtası’nın çoğunu, Haydarabat Deccan’ı, Bengal’i, Sutlej’i, Ravi ve Beas nehirlerini, Siachen ve şimdi de işgal altındaki Keşmir’i teslim etmişlerdir. Tüm bunlar sömürgeci uluslararası düzenin baskısı altında ekonomiyi kurtarmak ve ulusal çıkarları korumak adına gerçekleşmiştir. Ancak ne zaman İslam’ın yanında yer alsak, sınırlı da olsa başarılar elde ettik. Örneğin Gilgit- Baltistan ve Azad Keşmir’i kurtarmak, Rusya ve daha sonra da Amerika’yı cihat ile Afganistan’da yenmek, Keşmir’de birkaç bin mücahit ile Hint Ordusu’nu ezmek, nükleer silahımız üzerindeki uluslararası baskıyı reddetmek gibi. Sömürgeci dış politikanın önünde eğildiğimiz sürece Hindistan’ın bölgesel egemenliğine boyun eğmeye mahkûmuz. Müslümanlar ve Çin’le mücadele için ABD ve Hindutva bağnazlığı ile stratejik ittifak gündemde. Şu anda güçlü Amerikan karşıtı duyguları nedeniyle Çin veya Rusya ile işbirliği yapmayı düşünenlere gelince, bu bizi sadece sömürgeci güçlerin elinde daha fazla aşağılanmamızı sağlar.
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri subayları! Güç ve kudretin yegâne sahibi Allah’tır. Allah, kendisine isyan edenleri hem bu dünyada hem de ahirette hüsrana uğratır. Orgeneral Müşerref ve Orgeneral Bajwa’nın nasıl aşağılandığını gördünüz. Sad bin Muaz, Kuteybe bin Müslüman, Selahaddin Eyyubi ve Muhammed bin Kasım gibi cesur ve yiğit komutanları örnek alın. İkinci Raşit Halife Ömer el Faruk, ne kadar da doğru söylemiştir:
إنَّا كنَّا أذلَّ قوم، فأعزَّنا الله بالإسلام، فمهما نطلب العِزَّة بغير ما أعزَّنا الله به أذلَّنا الله“Biz daha önce zelil ve hakir bir kavimdik. Allah Teâlâ, bizleri Müslümanlıkla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allahu Teâlâ bizi zelil eder, her şeyden aşağı eder.”[Müstedrek ]
Bu laik siyaseti ve onun sömürgeci dış politikasını mezara gömün. Bu sömürgeci demokrasiyi ve bekçilerini kökünden söküp atın. Demokrasi muhafızları, zayıf silahlı Afgan mücahitlerinden küçük bir gruba bile karşı koyamayan Amerika’yı kendilerine tanrı edindiler. Bize açlık, zillet ve yoksulluktan başka bir şey vermeyen bu kapitalist demokrasiyi sona erdirin. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret verin. Hilafet, güçlü İslam ümmetini çok uzun süredir dizginleyen Avrasya’dan sömürgeci uluslararası düzeni söküp atacaktır. Hilafet projesi, tıpkı halkının yönetime hazır olduğu gibi uygulamaya hazırdır. Şimdi ortaya atılın ve tek hak din olan yüce İslam dini ve onun güzide ümmetinden taraf olun. Hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa erin.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Pakistan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi P.O. Box 1924, Lahore / Pakistan Telefon: +(92) 345–428–7323 / +(92) 333–561–3813 https://bit.ly/3hNz70q |
Fax: +(92) 21–520–6479 E-Mail: spokesman@hizb-ut-tahrir.com.pk |