Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Halep Müslümanlarına destek adına Pakistan genelinde gösteriler düzenledi. Göstericiler, “Ey Müslüman silahlı kuvvetleri! Halep Müslümanlarına yapılan açık katliam için seferber olun” “Halep İslam istediği için Batı kan dökülmesine izin veriyor”ve “Hilafet Müslümanların Kalkanıdır”sloganı attılar.

Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, Rusya ve İran’ın zalim Beşşar’a verdiği desteği şiddetle kınar. Eğer Beşşar, tek başına bırakılsaydı, acımasız zulmü ve uyguladığı küfür sistemi onun sonunu getirecekti. Ayrıca bu, self determinasyon hakkından övgüyle bahseden Batının anıtsal ikiyüzlülüğünü de perçinlemektedir. Ayrıca Batı, Halep’te kan gölünün devam etmesine de izin veriyor. Çünkü Halepli Müslümanlar, işlerinin sadece İslam tarafından yürütülmesini istiyor. Küfür sistemine boyun eğdiklerinde, Allah ve Rasûlü’ne isyan ettiklerinde mi Müslümanların sadece yaşama hakkı olacak? Her şeyden önce Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, en son atanan Pakistan’ın yeni askeri komutasını hemen silahlı kuvvetleri seferber ederek zalim Beşşar ve destekçilerini mezara gömmeye davet ediyor.

Ey Pakistan’ın askeri komutanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ ”Eğer Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”^{[Muhammed 7]} Suriye’deki kardeşleriniz, İslam’ı yönetime getirmek için kutsal bir devrime kalkıştılar. Karşılarında duran tüm dünya kuvvetlerine rağmen Allah’ın dinine yardım etmek için ısrar ediyorlar. Sadece Allah’tan korkan tüm ümmet için de onlar bir örnek abidesidir. Allah Subhânehu ve Teâlâ, zalimlere karşı Salihlere elbette yardım edecektir. Allah’ın gazabı, bozuk sivil liderlik arkasına saklanan aylaklar üzerine olsun. Keşke onlar, Washington’un komutları dışında bir komut verselerdi! Vazifeniz, özelde Halep genelde Suriye Müslümanlarını savunmak için silahlı kuvvetlerimizi seferber etmektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِيًّا وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَصِيرًا  “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!”^{[Nisa 75]}

Bilin ki silahlı kuvvetleri seferber etmenin ilk adımı, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermek ve Pakistan liderliği içindeki Batılı ajanları ortadan kaldırmaktır.