Sayın Ummu Veddah

Es Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

25 Muharrem 1444 / 23 Ağustos 2022 tarihinde Akhbar Al-Youm gazetesindeki (Kelimelerin Zaferi) köşenizde şu ifadelere yer verdiniz: “Dün bir kardeş bana önemli bir soru sordu. Benden, Sudan toplumunun başarısızlığının nedeni nedir? Neden bağımsızlığından bu yana Sudan’ı karanlıktan aydınlığa çıkaracak Raşidi bir liderlik yaratamadı? Sorusunun cevabını ve içeriğini araştırmamı istedi. Cevabını bilen söylesin. Allah yar ve yardımcınız olsun.” Buna cevaben ben de diyorum ki, politik fikir, Raşidi liderlik üretir. Politik fikirde siyasi, ekonomik, sosyal ve diğer yaşam sistemleri doğru bir inanca dayanır. Ortaya çıkan tüm sorunları çözebilir, insanların işlerini adaletle güder. Sudan’daki gruplara bakan biri, bunların net bir siyasi fikre dayanmadıklarını, net siyasi, ekonomik veya sosyal programlarının olmadığını görecektir. Gruplar, sömürgecilerin siyasi ve ekonomik mirasına dayanır. Bu miras, İslam inancımız ile çelişir, temel ve ayrıntıda çatışır. Bu nedenle sömürgecinin ülkemizden ayrılışından bu yana Sudan bocalıyor ve IMF reçetelerinden kurtulmadığımız sürece bocalamaya devam edecektir. Biz düşünmüyoruz, gizli ve açık IMF bizim için düşünüyor!

Çözüme gelince, çok kolaydır, karmaşık değildir. İslam inancını temel almalıyız. Politik, ekonomik, sosyal ve diğer yaşam sistemleri ondan doğmalıdır. Bunlar, vahye dayalı şeri hükümlerdir. Bu temelde adamlar yetiştirilir. Bu temel, puta tapanları dünyanın efendisine, deve ve koyun çobanlarını da dünyanın çobanlarına dönüştürdü. Ebu Bekir el-Sıddık, Ömer ibn el-Hattab, Osman ibn Affan, Ali ibn Abi Talip, Ömer ibn Abdülaziz, Harun Râşit, Süleyman Kanuni ve II. Abdülhamid ve daha nicesini bu yüce temel yarattı. Bugün aynı yaklaşım mevcuttur. Ümmetle birlikte İslam inancını temel, şeri hükümlerin ölçüsü haline getirmek için çalışan bir parti var. Hizb-ut Tahrir, Nübüvvet metodu üzere ikinci Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışıyor. Bunun için her türlü hazırlığı yapmıştır. Allah’ın Kitabı, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünneti ve bu ikisinin irşat ettiğinden sahih bir içtihatla çıkarılmış 191 maddelik bir anayasa taslağını ümmete sunuyor. Kitap ve yayınlarında ekonomik sistem, yönetim ve idare sistemi, sosyal sistem, sağlık sistemi, eğitim sistemi ve diğerleri hakkında ayrıntılı bir vizyona sahiptir... Karanlıktan aydınlığa çıkmanın ancak İslam ile mümkün olacağı kanaatindeyiz. En ufak bir şeyin karışmadığı saf İslam, yitik dünyayı karanlıklardan aydınlığa çıkarabilir. Bugün tüm insanları dünyada egemen kapitalizmin zulmünden İslam’ın adaleti ve aydınlığına çıkaracaktır. Ömer El-Faruk, ne kadar da doğru söylemiştir:

نحن قوم أعزنا الله بالإسلام فمهما ابتغينا العزة في غيره أذلنا الله “Biz, Allah’ın bizi İslam ile izzetlendirdiği bir kavimiz. İzzeti başka yerlerde ararsak, Allah bizi zillete düşürür.”