Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2022-RS-TR-42 H. 23 Rabi-ul Evve 1444
M. Çarşamba, 19 Ekim 2022

İslami Gruplar Laik Bir Anayasayı Nasıl Destekleyebilir?

Halk Kongresi Partisi ve Ensarü’s Sünne el Muhammadiyye yaptıkları ortak açıklamada, Barodaki bir grup tarafından hazırlanan anayasa temelinde siyasi çözüm taslağını desteklediğini bildirdi ve tüm ulusal güçleri, bu çözüm etrafında toplanmaya çağırdı. Bu iki grup yaptığı ortak açıklamada, özgürlük ve istişarenin entelektüel ve politik büyüme ve gelişme için ilham verici ilkeler olduğunu vurguladı ve demokrasinin, ayrımcılık yapmadan ülkenin tüm vatandaşlarına vatandaşlık temelinde barışçıl güç transferine izin veren ılımlı bir yaklaşım olduğunu belirtti.

Halk Kongresi ve Ensarü’s-Sünne el-Muhammediyye’deki kardeşlerimiz, destekledikleri ve bu temele dayalı çözüm etrafında toplanmaya çağırdıkları anayasal zeminin tamamen laik bir anayasa olduğunu, dini hayattan ve siyasetten ayırma temeline dayandığını bilmiyor mu?

Eğer bilmiyorlarsa Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, bahsi geçen anayasa (Baro Yönetim Kurulu Anayasası) ile ilgili şu gerçekleri belirtiyoruz:

Birincisi: Bu anayasa, Sudan halkının inancına yani İslam inancına aykırıdır. Batı temeline dayanıyor. Dinin hayattan, dolayısıyla siyasetten ayrılması temeline dayanıyor. Bu, batıl bir temeldir. Batıl üzerine inşa edilen şey da batıldır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَى تَقْوَى مِنَ اللَّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىَ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ وَاللَّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَBinasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine giden kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” [Tevbe 109]

İkincisi: Bu anayasa taslağının 1. maddesinde, Sudan’ın federal demokratik bir devlet olduğu, birçok kültür, etnik köken, dil, mezhep ve dini barındırdığı belirtiliyor.

Demokrasi, küfür sistemidir, egemenliği Şeriata değil, halka ait kılar, bu nedenle demokrasiyi almak ya da ona çağırmak haramdır. Demokrasi, kanun yapma hakkını insanlara verir, böylece Allah’ın izin vermediği yasalar yaparlar. Müslümanlar olarak biz Yüce Allah’ın Şeriatına bağlıyız.

أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْماً لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَOnlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar? Kesin olarak inanacak bir toplum için, kimin hükmü Allahınkinden daha güzeldir?[Maide 50]

Federalizme gelince, parçalama makinesidir, Sudan’ı parçalamayı amaçlıyor. Güney Sudan’ın ayrılması bu sürecin başlangıcıdır. İslam’da yönetim sistemi, federalizm değildir, birlik sistemidir, egemenlik Şeriata, otorite ümmete aittir.

Üçüncüsü: 1. Maddede ayrıca “Vatandaşlık temelinde haklar ve görevler sağlanır.” ifadesi yer alıyor. Oysa İslam’da hak ve görevleri Şeriat belirler. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْراً أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلالاً مُّبِيناًAllah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mümin erkek ve hiçbir mümin kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allaha ve Rasûl’üne karşı gelirse, şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır.” [Ahzab 36]

Dördüncüsü: Dini hayattan ayıran laik anayasa temelindeki bu çözüm, ülkemizde sömürge kâfir projeye hizmet eder. Bizimle İslam arasına girer, Amerika, İngiltere, Fransa ve diğer kâfir ülkeler ile bunların yurtiçinde ve yurtdışındaki yandaşlarının, bu anayasa ve onun temelindeki çözümü desteklemeleri yeterlidir. Projelerini yasalaştırmak istiyorlar, yürürlükteki bazı şeri hükümlere savaş açmış durumdalar. CEDAW’ın imzalanmasını, Yahudi varlığıyla normalleşmeyi sağladılar, ülkenin zenginliğini yağmaladılar ve topraklarına el koydular.

Sonuç olarak İslam, yönetim sistemini (hilafet) olarak belirlemiştir ve Allah’ın izniyle yakında geri dönecektir. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için kardeşlerimizi bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, kâfirlerin kökünü kazıyacak ve tuzaklarını boyunlarına geçirecektir. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem, ceberut saltanattan sonra Allah’ın izniyle Raşidi Hilafetin geri döneceğini müjdelemiştir. Ceberut saltanatın son günlerini yaşıyoruz. Peygamber Efendimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ، ثُمَّ سَكَتَ“Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allahın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu[Ahmed]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER