Her gün, BM’ye göre son derece önemli, ama ülke gerçeğiyle bağdaşmayan sorunların gündeme getirildiğini ve stratejilerin geliştirildiğini duyuyoruz. Örneğin Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir’in eşi Vidad Babiker, Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla önümüzdeki 11 Kasım’dan itibaren 15 yaşından küçük kız çocuklarının evliliklerine son verilmesi kampanyası başlatılacağını duyurdu. Kampanya, topluma zararlı görülen gelenek ve göreneklerle mücadele kapsamında bölgesel ve uluslararası çabaların bir parçasıdır. Sayın Vidad Babiker, 18 Ekim 2015 Pazar günü Afrika Birliği Hartum ofisi, federal bakanlıklarının temsilcileri, Uluslararası ve yerel örgütler, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla başkanlık sarayında düzenlenen bir basın toplantısında, yerel topluluklarda kökleşen gelenek ve örflerin bir sonucu olarak ortaya çıkan çocuk evliliklerinin sözde olumsuz etkilerine değindi. Bunların çocukların sağlık ve gelişimini etkilediğini söyledi. Sudan’ın Uluslararası Çocuk Hakları Konvansiyonu’nu imzalamasından bu yana çocuklar yararına birçok kazanımlar elde ettiğini kaydetti.

Konferansa katılan pek çok kişi, 15 yaşından küçük kız çocuklarının evliliklerini yasaklayan bir yasa çıkarılmasını ya da çocukları koruma yasasının 40. maddesinde bazı değişiklikler yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanının eşinin danışmanı Emel Mahmud, “çocuk evlilikleri” olgusunu azaltmak için toplumun her sektörünü kapsayan bir kampanyaya önderlik etmenin ne kadar gerekli olduğunu vurguladı. Sabır ve uzun çaba gerektiren bu kampanyaya din adamları, ilgili bakanlıklar ve yasama organlarının da eşlik etmesini talep etti. ^{[19.10.2015 Almeghar gazetesi]}

Bu çabalar, temelde ve detayda İslam’a aykırı olan kâfir Batının küresel kavramlarını uygulamak ve desteklemek üzerine odaklıdır. 19 Aralık 2011 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, her yıl 11 Ekim’i Dünya Kız Çocukları Günü ilan eden 170/66 sayılı bir karar kabul etti. Bu kararın amacı, kız çocuklarının haklarını tanımak, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda tüm dünyada kız çocuklarının karşılaştığı benzersiz zorlukları kabul etmek, şimdiki ve gelecek kız nesillerini desteklemek, sahip oldukları kapasiteleriyle onları, bugünü ve geleceğiyle sürdürülebilir ve eşit bir dünya gerçekleştirmenin aktif katılımcıları yapmaktır. İşte bu nedenle bu günün sloganı olarak, “2030 vizyonunda genç kızın gücü” seçildi.

Cumhurbaşkanının eşi önderliğinde gerçekleştirilen bu faaliyetler, Amerikan strateji ve projelerini uygulamanın açıkça yeni ve tehlikeli bir safhasını teşkil etmektedir. Bu konuda First Lady, İslami sloganları benimseyen, yetkilileri de toplu nikâh töreni düzenlemek için Sudan bölgelerini adım adım dolaşan iktidardaki hükümeti kullanıyor. Dün, anlayış yaşına gelmiş kız çocuklarının evliliklerine izin veren Şahsi Haller yasasının 40. maddesini anayasa ile güvence altına alan hükümet, bugün, âlemlerin Rabbi Allah’tan utanmadan Batıyı memnun etmek için geçmişini ve sloganlarını resmen inkâr ediyor. 

Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Kadın Kolları olarak biz diyoruz ki, Batının bu hükümetleri kullanması normaldir. Zira bu hükümetler, sefalet ve toplu kıyım getiren küresel Batı Hadaratının kuklası durumundaki Birleşmiş Milletler üyesidirler. Batı Hadâratı, bugüne kadar insanlık tarihinde toplumların gördüğü en şirret hadârattır. Zira soyları birbirine karıştırdı, önceleri olmayan yeni yeni hastalık üretti.

Ayrıca biz, ümmetin evlatları ve aklıselim herkesi, böyle şüpheli kampanyalara katılmamaya, tam aksine Müslüman kimliğini silmek isteyen kâfir Batının niyetlerini ifşa etmeye davet ediyoruz.    

Ey Sudanlı Müslüman kadınlar! Biz, hükümetin İslami sistemleri uygulamasını, özellikle kadın erkek arasındaki ilişkileri düzenlemesini beklemiyoruz. Aksine biz, nefislerinizdeki köklü İslam akidesine ve damarlarınızda akan İslam sevgisine güveniyoruz. Gelin belirlenen bu stratejilerin, yasal yollarla konulan sapkın kavramlarının kabul edilmediğini görün kâfir Batının, Müslümanların kızları ve evlatları aracılılığıyla yaptığı yasa ve kanunları reddedin.

Ve bilin ki çocukların sağlık ve gelişimini etkileyen etmenler, onların akıllarına yerleştirilen Batı kavramlarıdır. İşte bu kavramlar uyarınca Allah’ın mubah kıldıkları haram kılınıyor, insan yapımı yasalar kabul ediliyor. Batının entrika ve aldatmalarına karşı uyanık olun. Sakın bu tuzaklara düşmeyin ve din düşmanlarının tezgâhına ve komplocuların kumpasına rağmen İslam’ı seven nesiller yetiştirin.

Ey Sudan halkı! Resmi ters yüz eden bürolar tarafından uygulanan Batının komploları karşısında niye sessiz kalıyorsunuz? Bilin ki bu bürolar, evde kalma ve evlenmemek problemlerinin çözümünde, İslam’ın evliliği kolaylaştırıcı, teşvik edici, Batı ve dünyada yaygın sosyal sorunların yegâne doğru çözümü olarak evliliği gören hükümlerini uygulamıyorlar. Aksine 18 yaş altı evliliklerini, çocuk evlilikleri olarak gören kâfir Batı bakış açısını benimseyerek İslam’ın fikir, hüküm ve kavramlarına sinsice saldırıyorlar. Oysa küçük yaştaki Usame b. Zeyd’i ordu komutanı yapan ve eline de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inbayrağını tutuşturan İslam, 18 yaşından önce akıl baliğ olan bir genç kız için evlilik ve üremeyi mubah görür ve ahlaksızlığı yasaklar. Bu, çok saygın, aklı ve izanı onurlandıran bir iyiliktir. Kokmuş demokrasi uçurumunda Batılı çocuklar ise ergen doğurganlık, terk edilmiş çocuklar, çocukların çocuklara tacizi, babaların çocuklarına tacizi konusunda ansiklopediye girmişlerdir.

Ey Müslümanlar! Gerçek sorunların kaynağı, Batı sistemlerinin peşinden gitmek, yasaları, sözleşmeleri ve Batı stratejilerini takip ederek Allah’ın düşmanlarının istediklerini uygulamaktır. Bu, körü körüne bir bağımlılıktır. Kadın ve çocuklara sefaleti miras bırakır. Nesilleri ve geleceği mahveder. Bundan Âlemlerin Rabbinin Şeriatı dışında kurtuluş yoktur. Şeriatın hükümleri, İslam akidesine dayalı ideolojik devlet altında insanlığın sorunlarını çözer. Şeriatı uygulayan bu devletin ilk hedefi, Müslümanları, hatta insan fıtratına aykırı, başarısız ve çökmüş Batı Hadâratı nedeniyle her gün çıkmaza giren dünyayı bu dar boğazdan kurtarmaktır.

Artık o Hadâratın enkazı üzerine İslam’ın adil sistemi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmanın zamanı gelmiştir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” ^{[Enfal 24]}