حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SD–BA–2015–RS–TR–45 |
H. 27 Zilhicce 1436 M. Pazar, 11 Ekim 2015 |
Hizb-ut Tahrir’in, Amerika’nın Sudan’da İslam İle Mücadele Stratejisi Hakkında Düzenlediği Konferans
Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti, 26 Zilhicce 1436/10 Ekim 2015 Cumartesi günü, “Amerika’nın İslam’ı yok etme stratejisi, sloganları, araçları ve bunların üstesinden gelmenin keyfiyeti” başlığı altında Şehit Zübeyir Muhammed Salih Uluslararası Kongre Merkezi’nin en büyük salonunda bir konferans düzenledi. Büyük ve genişliğine rağmen politikacı ve gazeteciler gibi değerli katılımcılar nedeniyle salon dar geldi. Konferansta beş konuşma yapıldı. Konuşmalar arasında Amerika’nın İslam’ı yok etme stratejisi hakkında kısa sinevizyon gösterileri oldu.
İki oturum şeklinde düzenlenen konferansta sırasıyla aşağıdaki konuşmalar yapıldı:
1-Amerika’nın İslam ile mücadele stratejisinin özü. Konuşmacı, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Merkezi Temas Komitesi Başkanı Sayın Nasır Rıza idi. Sayın Rıza, araştırma merkezleri aracılılığıyla İslam’a ve onun hükümlerine karşı Amerikan koridorlarında tezgâhlanan kumpaslara, Müslümanların mefhum ve yaşam tarzlarını değiştirme girişimlerine değindi. Amerika, özellikle neo-muhafazakârlar döneminde şiddet ve Amerikan küstahlığı yoluyla İslam ümmetini dize getiremeyince, akıl ve kalpleri kazanmak için Obama döneminde strateji değişikliğine gitti! Müslümanların, örneğin aşırılık ve terörizm, demokrasi ve özgürlükler, din özgürlüğü, kadın erkek eşitliği, ekonomik kalkınma fırsatları gibi konularla ilgili bazı mefhumlarını Amerikan esasına göre belirlemek istedi. Amerika’nın bu konuda kullandığı en önemli araçlar şunlardır: Sözde uluslararası meşruiyet, Birleşmiş Milletler ve ona bağlı uluslararası ve bölgesel örgütler ve kurumlar yanı sıra Müslüman ülkelerdeki medya, ajan yöneticiler, yöneticilerin âlimleri, sözde sivil toplum örgütleri, bazı tarikatlar ve sözde ılımlı İslami partilerdir, diye konuştu.
2-Terörizm ve aşırılık, İslam dünyasına karşı ABD stratejisinin Truva atıdır. Konuşmacı, Hizb-ut Tahrir üyesi Muhammed Abdürrahman idi. Muhammed, konuşmasında eğer terörizm ve aşırılıktan kasıt, masum insanları ve sivilleri katletmekse, o zaman Amerika ve Batılı ülkeler terör estiriyor. Ancak Amerika, İslam’ı terör ve aşırılık ile özdeşleştiriyor. Müslümanlar için de kendi standartlarında, demokrasi, özgürlük ve İslam dünyası üzerindeki Batı hegemonyasına sessiz kalan bir İslam amaçlıyor. Hilafet ve İslam’da yönetim sisteminden bahseden herkes, Amerika’nın gözünde bir terörist ve aşırıdır. Amerika aradığını siyasetle uğraşmayan bazı İslami cemaatlerde buldu. Örneğin bazı tarikatlar gibi. Onları destekledi, itibarlarını yükseltti. Onları ılımlılar olarak kabul etti, dedi.
3-Demokrasi, özgürlükler ve kadın erkek eşitliği. Konuşmacı, Sayın Nasır Sadık idi. Konuşmasında Sadık, Kâfir Batı ve Amerika’nın demokratik kapitalist ideolojiden doğan, dinin hayattan ayrılmasına dayalı fikir ve mefhumları, Müslümanların fikir ve mefhumları haline getirmek için çalışıyor ki İslam’ı ve onun hükümlerini terk etsinler. Bu tür fikirlerin yayılmasına, zorba ajan yöneticilerin zulüm ve baskıları da yardımcı olmuştur dedi. Sadık, özgürlükler, kadın erkek eşitliği ve diğer benzeri fikirlerin İslam’ın hükümlerine aykırı olduğunu vurguladı. Bu yüzden Müslümanların, bu tür fikirlerin tehlike ve küfrüne karşı uyanık olması gerektiğini söyledi.
4-Batı felsefesi ile İslam Hadâratı arasındaki ekonomik kalkınma fırsatları. Konuşmacı Hizb-ut Tahrir üyesi Abdullah Abdurrahman idi. Konuşmasında Abdurrahman, ABD stratejisinin, kapitalist ekonomik sistemi İslam dünyasına hatta bütün dünyaya dayatmak olduğunu dile getirdi. Oysa bugün insanlık, açgözlü kapitalist sistemin felaketiyle karşı karşıyadır. Açgözlü kapitalizm, savunmasız halkların özellikle İslam dünyasının servetini yağmalamak için çalışıyor dedi. Sayın Abdullah, özet olarak kapitalist ekonomik sistemin, insanın temel ihtiyaçlarını giderecek şekilde parasal meseleleri yönetmede yetersiz kaldı. Hatta ancak İslam Devletinin İslami ekonomik sistemi uygulayarak kaldırabileceği bir sefalet oluşturduğunu kaydetti. İslam, tek tek tüm tebaanın temel ihtiyaçlarının karşılanmasını güvence altına almaktadır diye konuştu.
5-Amerikan stratejisinin başarısızlığı ve İslam Devleti Hilafetin kurulması nasıl olacak? Bu son konuşmada sorulan bu soruya, Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti Resmi Sözcüsü İbrahim Osman Ebu Halil yanıt verdi. Ebu Halil, ABD stratejisini başarısız kılmanın keyfiyeti, Müslüman ülkelerde kullandığı araçları ifşa etmekten, eğri hattın yanına doğru hattı çizmekten, bu fikirlerin tehlike ve saçmalığını, İslam ile çeliştiğini beyan etmekten geçer diye konuştu. Ardından ümmetin, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışmaktan başka çaresinin olmadığını belirtti.
Konuklar, konuşmalarda geçen ifadeleri özümsediler, fikirler ile kaynaştılar. Bu konuşmalara farklı yorumda bulunanlar bile Hizb-ut Tahrir’e, onun ümmeti bilinçlendirme işine ve ümmetin çıkarlarının bekçiliğini yapmasına övgüler sıraladılar.
Konferansın ilk konuşmasından son konuşmasına kadar konuşmalar, konferansta atılan tekbirler ve Hilafet talebini dile getiren sloganlar ile zaman zaman kesildi.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Sudan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi 21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07 http://www.hizb-sudan.org/ |
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com |