حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130008 |
H. 13 Şa'bân 1433 M. Salı, 03 Temmuz 2012 |
-Basın Açıklaması- Suriye Halkına Yönelik Kapsamlı Savaşı Çerçevesinde Beşar, Zulmünün Üzerine Bir de Ayaklanan Memurların Maaşlarını Kesmekle İlgili Bir Yasa Çıkarmıştır
Beşar, 02.07.2012 Pazartesi günü üç yasa çıkarmış ve bunun da şiddet ve terörist eylemlerle mücadeleyle ilgili olduğunu söylemiştir. Nitekim parlamentonun geçen hafta onayladığı yasalardan biri de; "İster faili olsun ister kışkırtıcı olsun ister müdahil olsun ister ortak olsun isterse de terörist cemaatlere herhangi bir şekilde herhangi bir maddî veya manevî yardımda bulunmuş olsun herhangi bir terörist eylemde bulunmak yoluyla yargı kararıyla ilgili suç işlediği kanıtlanan birinin devlet görevinden uzaklaştırılmasına" karar verilmesidir. Karton Temsilciler Meclisine gelince; onun üyeleri, taslağın onaylandığı oturum sırasında müdahalelerde bulunarak "Teröristlerin, vatan ve vatandaşların güvenliğine yönelik geride bıraktığı olumsuz etkileri göz önünde bulundurmak suretiyle bu yasaların, bu aşamada gerekli olan yasalardan olduğuna" itibar etmişlerdir. Dolayısıyla bu yasadan emekliler de müstesna olmadığı gibi tehdit ve korkutmalar onları da kapsamaktadır.
Bu, tüm dünya ülkeleri arasında en suçlu ve en aşırı olarak görülen Suriye rejiminin yeniliklerinden en sonuncusudur... Zira insanların onurlu bir yaşam hakkı istemlerini, "Allahu Ekber" ve "Allah'tan Başkasının Önünde Asla Eğilmeyeceğiz" çığlıklarıyla boşalmalarını affedilmez bir cürüm ve onun devrilmesini isteyen yürüyüşler yapmalarını da terörizm olarak gören bizzat bu rejimdir... Yine zulüm üzerine yaşayıp beslenen ve sebatı ve yok olmaması için Amerika, Avrupa ve bu ikisinin yörüngesinde dönen maskeli ve Rusya, Çin, İran ve bunların tabileri maskeli olmayan zalim devletlere dayanan da bizzat bu rejimdir... Ancak mümin Suriye halkı, Allahu [Subhânehu ve Te'âla]'nın razı olduğu değişim üzerindeki kararlılığı ve ısrarı üzerinde kalmaya devam edecektir. Dolayısıyla Beşar ve çetesi de mübarek Şam topraklarının temizlenmesi için yok olması gereken necislerden başka bir şey olmayacaklardır.
Ey Mübarek Şam'daki Sevgili Kardeşlerimiz!
İflas etmiş mücrim rejim, ateşi sarayına kadar ulaşan mübarek ayaklanmanızı söndürmede başarısız olmasının ardından bu adıma başvurduğu gibi sabrınızı, sebatınızı ve güçlü imanınızı görünce de ahmak yüzü ve kapkaranlık kindar kalbindeki haya damarlarının kurumasının ardından sanki fazilet sahibi rızık ve nimet veren kendisiymiş gibi sizleri, rızkınızla savaşmakla tehdit etmeye başvurmuştur! Allah bu rejimi mahvetsin!!
Bu kararlar, tagut rejimin sizin gücünüze karşı nasıl da korku elbisesine büründüğünü ve takip ettiğiniz yoldan dönmeniz noktasında nasıl da ümitsizliğe düştüğünü ortaya koymaktadır. Zira şayet sizler, rejimin çamurlu köklerinden sökülüp atılmasına karşı ölüm kalım meselesini benimsemiş ve sadece mübarek Şam toprakları üzerinde toplanmamış olsaydınız rejim, bu ucuz yöntemlere başvuramazdı. O halde onun yalanlarına, tehditlerine ve hezeyanlarına aldırış etmeyiniz. Zira o sizlere, ölüm baygınlığı geçiren bir kimsenin bakışı gibi bakmaktadır ve Allah'ın izniyle onun helak olması son sürat yaklaşmaktadır. O halde rejime karşı, rejimi şok edip rükünlerini felç edecek ve yeryüzünde ayaklanan kardeşlerinizin çabalarını güçlendirecek bir şekilde cevap veriniz ve olduğunuz şey üzerinde sabit kalınız. Zira Allah'ın nusretinin belirtileri görülmeye başlamış olup Te'âla'nın izniyle O'nun fethi de çok yakındır. Zaten sizler de bu mübarek Cumanızı, "Allah'ın Nusretine Güveniniz" şeklinde isimlendirmekle bunu teyit ettiniz. Gerçekten de bu, ne güzel bir isimlendirmedir. Zira Allahuteala, şöyle buyurmaktadır: إِنْ يَمْسَسْكُمْ قَرْحٌ فَقَدْ مَسَّ الْقَوْمَ قَرْحٌ مِثْلُهُ وَتِلْكَ الأَيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ الَّذِينَ آَمَنُوا وَيَتَّخِذَ مِنْكُمْ شُهَدَاءَ وَاللَّهُ لا يُحِبُّ الظَّالِمِينَ "Eğer siz (Uhud'da) bir acıya uğradınızsa, (Bedir'de de düşmanınız olan) o kavim de benzer bir acıya uğramıştır. Biz o günleri insanların arasında döndürüp dururuz. (Bu da) Allah'ın iman edenleri ayırt etmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez." [Âli İmran 140]
Ayrıca Ahmed Müsned'inde, Ebi Saîd el-Hudrî'den Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in şöyle buyurduğunu tahric etmiştir: أَلاَ لاَ يَمْنَعَنَّ أَحَدَكُمْ رَهْبَةُ النَّاسِ أَنْ يَقُولَ بِحَقٍّ إِذَا رَآهُ أَوْ شَهِدَهُ فَإِنَّهُ لاَ يُقَرِّبُ مِنْ أَجَلٍ وَلاَ يُبَاعِدُ مِنْ رِزْقٍ أَنْ يَقُولَ بِحَقٍّ أَوْ يُذَكِّرَ بِعَظِيمٍ "Dikkat edin! Sakın, insanlardan çekinmek, sizlerden birini, gördüğü yahut şâhit olduğu vakit, hakkı söylemekten men etmesin! Muhakkak ki hakkı söylemek yahut azim olanı (veya azamet ile) hatırlatmak, ne eceli yaklaştırır, ne de rızkı uzaklaştırır."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |