Amerikan ajanı Suudi ailesinin, Suriyelileri temsil edecek, Amerika tarafından kabul görecek, katil ve cani rejim ile müzakere masasına oturacak bir yapı oluşturmak amacıyla Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir konferans düzenleme çağrısının üzerinden yaklaşık altı geçtikten sonra Batı, bu konferansı etkinleştirmenin tam zamanı olduğunu gördü. Uygun koşullar yaratmak ve bu konferans kararını etkinleştirmek için Viyana Konferansı’nda tüm taraflar bir araya geldiler... Bu nedenle BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, 21 Kasım 2015 Cumartesi günü yayınlanan bir röportajda, “Riyad, siyasi ve silahlı aktörleri tek ses haline getirmek amacıyla Aralık ayı ortasında genişletilmiş Suriye muhalefeti konferansına ev sahipliği yapacak. Konferans, rejim ile Suriye muhalefeti arasında yapılacak müzakerelere bir hazırlık niteliğinde olacak” açıklamasını yaptı. Son zamanlarda bazı grupların bazı bölgelerde siyasi organlar oluşturdukları görülmektedir. Öyle görünüyor ki bu yapılar, müzakereci rolü üstlenmek için oluşturulmuştur. Müslüman Suriye halkına karşı kurulan tezgâhları yakından takip edenler, Amerika’nın, koalisyonu Suriye’de cani Beşşar’ın bir alternatifi olarak lanse etmede başarısız olduğunu görecektir. Bu yüzden bu konferansın düzenlenmesi konusunda Suudi krala telkinde bulunan Amerika, bu konferansla kasap Beşşar rejimi ile müzakere edecek siyasi bir yapı oluşturmayı, koalisyon vb. gibi siyasi kisveye bürünen ya da ılımlı ve reformcu addedilen silahlı Amerikan yanlısı tüm grupları bir çatı altında toplamayı amaçlıyor. Amerika, alternatifin oluşturulmasına önem veriyor. Şimdiye kadar Amerika’nın entrikaları ile ayakta duran ajanı cani Beşşar, neredeyse çökmek ve devrilmek üzeredir. Amerika, onun gibi bir hain bulmadan önce Beşşar’ın devrilmesinden korkuyor! Bu yüzden Suudi kralın kulağına fısıldayan Amerika, kraldan kendi çözümünün uygulanması yolunda rejim ile müzakere edecek yapıyı oluşturmak için aktif bir şekilde kendisine yardımcı olmasını istedi...

Ey mübarek Suriye devrimi mücahitleri! Siz gayet iyi biliyorsunuz ki Amerika ve beraberinde Avrupa ülkeleri ve Rusya, dini hayattan ayıran ve açgözlü sömürgeci kapitalist çıkarlara dayalı akidelerine göre Suriye devriminin geleceğini belirlemenin uğraşı içerisindeler. Bunlar, akide ve çıkarlarına uygun siyasi çözüm belirlediler. Bu çözümü uygulamak için de plan ve tezgâhlar kuruyorlar. Suriye muhalefetinin siyasi ve silahlı aktörleri için Riyad’da düzenlenmesi planlanan genişletilmiş konferansın amacı, Amerika’nın siyasi çözüm vizyonu ile uyumlu olacak şekilde Suriye muhalefetini tek ses haline getirmek ve onları, rejim ile yapılacak müzakerelere hazırlamaktır.

Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti olarak biz, müzakereler tuzağına düşmekten sakındırıyoruz. Ve Batının, ajanları aracılığıyla planladığı konferansı boykot etmeye çağırıyoruz. Batı ve uşakları, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın düşmanlarıdır. Mümin hakkında ne bir yakınlık ne de bir ahit gözetirler. Müslümanların kanı ve onuru onların umurunda değil. Tek umurlarında olan şey, şehitlerimizin kanı pahasına olsa bile kendi çıkarlarını gerçekleştirmektir. Bu aldatıcı çağrılara karşı dikkatli ve uyanık olun. Suriye devrimi satılık değil. Kurbanlarımız, şehitlerimizin kanları ve kadınlarımızın onuru üzerinde pazarlık olmaz. Bu çağrıların peşinden gidenler bilsin ki yarın Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın huzuruna çıkacaklardır. O gün, ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya kalbi selim ile gelenler müstesna. Kâfir Batının kervanına binmek ve onların dümen suyunda yürümek isteyenler, bilsin ki değişim sünneti elbette olacaktır, bundan kaçış yoktur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَسَوْفَ يَأْتِي اللَّـهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللَّـهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ذَٰلِكَ فَضْلُ اللَّـهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ وَاللَّـهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ * إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللَّـهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ * وَمَن يَتَوَلَّ اللَّـهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا فَإِنَّ حِزْبَ اللَّـهِ هُمُ الْغَالِبُونَ * يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَكُمْ هُزُوًا وَلَعِبًا مِّنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ أَوْلِيَاءَ وَاتَّقُوا اللَّـهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ“Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. Allah yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah’ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah’ın lütfu ve ilmi geniştir. Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah’tır, Rasûlü’dür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler. Kim Allah’ı, Rasûlü’nü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır. Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah’tan korkun; eğer müminler iseniz.”^{[Maide 54-57]}