حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
Medya Bürosu
No: TN–BA–2018–MB–TR–06 |
H. 2 Şa'bân 1439 M. Çarşamba, 18 Nisan 2018 |
Eğitim Kurumlarında Dersleri Askıya Almak, Sistemin Beyhudeliğini Gösterir
Nisan 2018’de ortaokul öğretmenleri, bir dizi kronik yapısal sorun nedeniyle ortaokul ve liselerde derslere ara verdiler. Acımasız çalışma koşulları nedeniyle her gün öğretmenler, görevlerini eda etmek için adeta işkence çekmektedir. Aldıkları düşük maaşlar, nesil yetiştiricilerin yaşamını cehenneme çevirmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı ve hükümet, öğretmenleri, eğitim reformu taleplerini ve uygun çalışma koşulları sağlama isteklerini ısrarla görmezden gelmektedir. Hatta bakan, utanç verici ve alçakça bir davranış sergileyerek ücretleri düşürmekle tehdit etmektedir.
Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz diyoruz ki:
1- Eğitim ve öğrenciler, hükümetin gündeminde ve öncelikleri arasında değil. Saygın bir hükümet, eğitim gibi kriz içindeki hayati bir sektör karşısında nasıl sessiz kalabilir? Ve öğretmenler ile görüşmeyi nasıl reddedebilir?
2- Hükümetin eğitim krizini kasıtlı olarak göz ardı etmesinin nedeni, politika ve kararlarının sömürgeci kurumların ipoteği altında olmasından kaynaklanıyor. Emreden de yasaklayan da söz sahibi de IMF’dir. IMF, hükümete atamaların dondurulmasını emretti. Milli Eğitim Bakanlığı da okullardaki binlerce öğretmen açığı ve öğrencilerin çıkarına aldırış etmeksizin atamaları durdurdu. IMF, hükümete ücretlerin dondurulmasını emretti, hükümet de boyun eğdi. Sonra da öğretmenlerin maddi taleplerini karşılayamadığını iddia etti. Aslında hükümet, ülkenin zenginliğini (tuz, gaz, petrol...) yağmacı sömürgeci şirketlere peşkeş çekti. Eğitim reformu adımları atmak iddiasıyla alınan doğaçlama ve rastgele kararlar nedeniyle milyarlarca dolar heder edildi!
Hükümetin eğitim krizini göz ardı etmesi ve öğretmenler ile görüşmeyi haksız yere reddetmesi, AB ve IMF lobilerinin talebi olan eğitimin özelleştirme politikasını gizlemek içindir. Hükümet, daha önce sağlıktan vazgeçtiği gibi şimdi de eğitimden de vazgeçecek. Özel okulların hızla arttığı göz önüne alındığında, hızlı para kazanma aracı olarak görülen eğitimin para balinalarına peşkeş çekilmesine dair gizli bir planın devrede olduğu görülüyor.
Rejimin eğitim ve eğitimcilere yönelik politikası, ihmalkârlık gösterme, gevşek davranma, aptallaştırma, yoksullaştırma ve tahrip politikasıdır. Çıkar gözetmiyor, öğretmen ve öğrenciyi umursamıyor. Eğitimin temellerini, müfredatını ve programlarını gözden geçirerek eğitimi kurtarmak, maddi, bilimsel ve sosyal her yönüyle eğitimcilere (ki eğitimin omurgasıdır) iyi bir hizmet sunmak yerine hükümet, anlamsız bir şekilde kasten krizi tırmandırıyor. Çocuklarımızın geleceğini belirsizliğe itiyor.
Sonuç olarak diyoruz ki, sağlık ve eğitim gibi hayati sektörlerde görülen grevler, politik kararın sömürgecinin ipoteği altında olduğunu ortaya koymaktadır. Ve acilen insanların işlerini hakkıyla güden gerçek bir devlete ve kapitalist sisteme alternatif bir sisteme ihtiyacımız olduğunu göstermektedir. Yüce İslam sistemi, toplumun temel ihtiyaçları olması itibarıyla eğitim, sağlık ve güvenliği öncelikli konular arasında görür ve bunları görmemezlikten gelemez. Bir avuç sermayedarın ellerine teslim edemez.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 71345949 / 21430700 http://www.ht-tunisia.info/ar/ |
Fax: 71345950 E-Mail: tunis@htmedia.info |