Politikacılar, işsiz doktorlar dosyasını bir kart olarak kullanıyor. Politik kazanç olarak ticaretini yapıyorlar. 15 Ocak 2021’de Cumhurbaşkanı Kais Said, Yüksek Öğretim Bakanlığı önünde oturma eylemi düzenleyen araştırmacı doktorları ziyaret etti. Sorunlarını çözme sözü verdi. Daha sonra Başbakan Hişam El Meşişi de doktorları ziyaret etti. Ziyaretten sonra toplanan Bakanlar Kurulu, üç yıl içinde 3.000 doktorun işe alınacağını duyurdu. 5 Mart’ta Başbakan, bu yıldan itibaren üç yıl içinde 2400 doktoru kamu sektöründe üniversite hocası olarak istihdam etme sözü verdi. Bir dizi milletvekili de doktorların oturma eylemlerini ziyaret etti. Meclis Başkanı Raşit Gannuşi çalışma haklarının olduğunu söyledi. Ancak 24 Mart’ta araştırmacı doktorlar, Bakanlar Kurulu anlaşmasının sonuçlarını ve atama mekanizmalarını takip etmek için Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Alfa bin Udeh ile görüşmeye gittiklerinde, güvenlik güçlerinin şiddeti ve göz yaşartıcı gazıyla karşılaştılar. Bu sahne bize devrik rejimin baskı yöntemlerini anımsatıyor. Bu, özellikle istihdam vaatlerini ve anlaşmalarını inkâr eden Tunus yöneticilerinin alnına vurulmuş kara bir lekedir.

Tunus yöneticilerinin söylemeye cesaret edemediği gerçek şu ki, araştırmacı doktorları kamu sektöründe istihdam kararı IMF’nin elindedir. IMF, mali ve ekonomik reform adı altında yürürlüğe giren kemer sıkma politikası uyarınca ücret indirimine gidilmesi bahanesiyle kamu sektörüne memur atamalarını durdurdu. Borç sarmalına batan devlet, alacaklıların uşağı haline geldi.

Devletin araştırmacı doktorları istihdam görevinden vazgeçmesi, fon eksikliğinden değil güdüm sorumluluklarını yerine getirmemesinden kaynaklanıyor. Devletin, Batılı şirketlerin hortumladığı zenginlikleri geri almaması, ülkenin kalan yeteneklerini yabancı kuruluşlara peşkeş çekmeye devam etmesi, üretim ve stratejik tarım gibi iddialı projeler için gerek duyulan büyük finansman kaynaklarını kaybetmesine neden oldu. İddialı projeler, ülkenin doktorları ve mühendisleri gibi bilimsel uzmanlığı absorbe edebilir.

Kapitalist sistem, işsizliğin temel ve doğrudan nedenidir. Sorunun radikal çözümü, yağmalanmış servetin geri alınması, üretim ve pazarlamasını devletin yapması ve özelleştirmenin tamamen iptal edilmesidir. Bu kapitalist sistemin iptal edilmesi ve hükümlerinin yürürlükten kaldırılması anlamına gelir. Kapitalizmin kodamanları ve para babaları bunu kabul etmeyecektir. Bu yüzden kapitalizme karşı devrime kalkışmak ve zulmü gidermek için yerel araçlarını devirmek kaçınılmazdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقُلِ اعْمَلُوا فَسَيَرَى اللَّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ “De ki: “Çalışın, yapın. Yaptıklarınızı Allah da, Rasûlü de, müminler de göreceklerdir. Sonra gaybı da, görülen âlemi de bilen Allah’ın huzuruna döndürüleceksiniz. O da size bütün yapmakta olduğunuz şeyleri haber verecektir.” ^{[Tevbe 105]}