Hizb-ut Tahrir / Tunus Medya Bürosu olarak biz, kendilerine vaat edilen haklarını aramak amacıyla birden fazla kentte düzenledikleri protesto gösterilerini dağıtmak için güvenlik güçlerinin öğretmenlere yönelik aşağılayıcı keyfi uygulamalarını şiddetle kınıyoruz... Bu keyfi yöntem, insani olarak insanlara, eğitici ve öğretici olarak da öğretmenlere karşı bir saldırıdır. Ayrıca meslek onuruna ve onun toplum nazarındaki itibarına bir saldırıdır. Özellikle de bu saldırıya, Milli Eğitim Bakanı’nın birçok kez yaptığı alaycı ve horlayıcı iğrenç açıklamalar eşlik ederse... Hatta bakan, olağanüstü hal ve takiben yetkililere geniş yetkiler verilmesi ile tehdit etmiştir.

Bu hükümetin bakanları arasından öyle kimseler vardır ki onları dün bu tür eylemleri çatışma ve haksız baskı olarak kabul ediyorlardı. Ve çok defa da genel grev üstüne grev çağrısına destek veriyorlardı. Ama bugün yeni yöneticiler olarak bunların, bu tür eylemleri fitne, hukuk ihlali ve karmaşa olarak kabul ettiklerine şahit oluyoruz... Birçok kez öğretmenleri aşağılayan bu hükümet, nasıl bir hükümettir? Buna karşılık biz bu hükümetin, hırsızları ve yağmacıları affettiğini hatta onlardan özür talep ettiğini görüyoruz... Biz öğretmenlerin protesto yöntemlerini ve zamanlamasını manidar bulmasak da, ancak cop, tekme ve biber gazı ile onlara yapılan müdahaleyi asla kabul edemeyiz.