حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: TR-BA-2009-RS-TR-0014 |
H. 24 Cumâde’l Ûlâ 1430 M. Salı, 19 May 2009 |
- Basın Açıklaması - Başbakan Erdoğan Kimin İçin Koşuşturuyor?
16 Mayıs 2009 tarihinde Rusya'nın Soçi kentinde AKP Hükümeti Başbakanı Recep Erdoğan ile Rusya Başbakanı Viladimir Putin arasında bir görüşme gerçekleşti. Görüşmenin ağırlık noktasını enerji ve Ermenistan işgali altındaki Dağlık-Karabağ oluşturdu.
Bu ziyaretin kimin adına gerçekleştirildiğine gelince; dünyanın en gözde bölgeleri olan İslam beldelerinin başındaki hain liderlerin, ya ülkelerini başta ABD olmak üzere sömürgeci kafir devletlere altın tepside sunduklarını ya da efendilerinin üzerlerine yüklediği misyon gereği yine efendileri adına canhıraş bir gayretle koşuşturduklarını görürüz. Herkesçe malum olduğu üzere ABD, Türkiye üzerinden uzak ya da yakın bölgeler bazında çıkarlarını gerçekleştirmek ve bu bölgeleri kontrol altında tutmak üzere AKP'ye Türkiye'yi kendisi adına bir "merkez ülke" statüsüne getirme rolü vererek dış politikada komşularla sıfır problem şeklinde özetlenebilecek bir ilkeyi uygulamaya koydurmuştur. Böylece AKP'den Ermenistan ile Türkiye arasındaki sorunların çözüme kavuşturulması istenmiştir. Yine bu minvalde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ermenistan'la başlattığı meşhur "futbol diplomasisi" sonrası Türkiye-Ermenistan ilişkileri farklı bir boyut kazanmış, 22 Nisan 2009 tarihinde Ermenistan ile rezil bir "yol haritası" üzerinde anlaşmaya kadar varmıştır. Recep Erdoğan söz konusu "yol haritası" konusunda Azerbaycan kamuoyunda oluşan tansiyonu düşürmek adına 14 Mayıs 2009 tarihinde Azerbaycan'a bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Azeri parlamentosunda yaptığı açıklamada Ermenistan'la sınırın açılması konusunda "Sebep ve netice ilişkisi vardır Türkiye Ermenistan kapısı kapanmıştır. Ne zaman yukarı Karabağ Ermenistan'ın işgaline maruz kalmıştır o zaman kapılar kapanmıştır ne zaman işgal durur o zaman kapılar açılır. Azeri kardeşlerimizle bu konuda mutabık kalmadığımız sürece adım atamayız. Bunlar bağlantılıdır" demiştir. Öte yandan Rusya, Ermenistan üzerinden kendisine alternatif bir enerji koridoru olması bakımından ABD'nin arka bahçesine nüfuz etme çabalarını baltalamaya çalışmaktadır. ABD yararına Dağlık-Karabağ konusu üzerinden Rusya ile pazarlık yaparak birlikte hareket etme işini de Erdoğan üstlenmiş görünmektedir ki bunlardan biri Türkiye'de ilk nükleer enerji santrali ihalesinin Rusya'ya verilmesidir. Recep Erdoğan'ın 17 Mayıs 2009 tarihindeki "Nabucco projesinde Türkiye tedarikçi değil transit ülkedir" şeklindeki açıklaması ve resmi rakamlara göre işsizliğin %17'lere ulaştığı ülkemizde kapitalist ekonomik krizin belini büktüğü halkın içler acısı durumu birlikte düşünüldüğünde İslami Ümmetin başındaki bu sefil yöneticilerin, halkının problemlerini çözmek yerine efendilerinin maslahatları için koşuşturdukları bir kez daha gözler önüne serilmektedir.
Yılmaz Çelik
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Türkiye Vilâyeti
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: www.hizb-turkiye.com |
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com |