Aden’deki Muin Abdul Melik hükümeti Halk Sağlığı ve Nüfus Bakanı Nasır Baum, dün Çarşamba günü saat 9’da bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında bakan, Aden’in El Mensura bölgesinde beş Korona virüsü vakası tespit edildiğini ve iki kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Cuma günü Dünya Sağlık Örgütü, bakan Nasır Baum’un bu açıklamasının yalan ve aldatma olduğunu söyledi.

Böylece Sağlık ve Nüfus Bakanı, Hadramevt’te Korona virüsü riskiyle mücadelede bilinçlendirme ve ihtiyati tedbirler kampanyası başlatan Hadramevt Valisi Farac Salimin El Bahseni’ye katıldı. 10 Nisan 2020’de Sana’daki Kurtuluş hükümeti Sağlık ve Nüfus Bakanı Taha Mütevekkil, Hadramevt Valiliği’ne bağlı kıyı kenti El Şeher’de ilk korona virüsü vakası tespit edildiğini duyurdu. Bakan, 2003’den beri görevdeki Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Yemen’de Korona virüsü görülmesi durumunda 28 milyon Yemenlinin enfekte olacağı yönündeki beklentilerinin tavan yaptığını, buna göre bir milyon yatağa ihtiyaçları olacağını ifade etti. Peki, virüsün ülkedeki varlığı hakkında bu yalanlar ve çelişkili açıklamalar niye? Bu yalanlar, zengin olduğu halde bu aç yöneticiler yüzünden halkı ölen bir ülkede, insanlar yarına değil kendi banka hesaplarına aktarmak, dilenmek ve yardım almak amacıyla kâfir efendilerinden emirler aldıklarını gösteriyor. Her şeyden önce, bu yöneticiler başarısızdır, gerekli sağlık hizmetini temin edemediler, ülkede binlerce insan, doğal koşullarda tedavi görmek için yurtdışına gidiyor.

Yemenli üç politikacının yaptığı bu açıklamalar, resmi netleştiriyor. Bu politikacılar, insanları aptal yerine koyan ve gerçekleri gizleyen yalan açıklamalar yapıyorlar. Siyasetin yalan ve ikiyüzlülük olduğunu sanıyorlar. Çünkü kirli kapitalist yönteme göre politika yürütüyorlar. Machiavelli’nin Prens kitabını öğretmenleri, gaye vasıtayı meşru kılar kuralı da dayanaklarıdır. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözünden çok çok uzaklar:

كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ، كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ، وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي، وَسَيَكُونُ خُلَفَاءُ فَيَكْثُرُونَ»، قَالُوا: فَمَا تَأْمُرُنَا؟ قَالَ: «فُوا بِبَيْعَةِ الْأَوَّلِ فَالْأَوَّلِ، أَعْطُوهُمْ حَقَّهُمْ، فَإِنَّ اللَّهَ سَائِلُهُمْ عَمَّا اسْتَرْعَاهُمْ “İsrail oğullarını Nebiler yönetiyordu. Bir Nebi öldüğünde onu bir başka Nebi takip ederdi. Benden sonra Nebi yoktur. Fakat benden sonra birçok Halifeler gelecektir.” Dediler ki “Bize ne emredersin?” Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de İlk biate ilkine vefa gösteriniz. Onlara haklarını veriniz. Çünkü Allah, onları güttüklerinden hesaba çekecektir.” ^{[Müttefikin Aleyh]}

Ancak mikroskopla görülebilen küçük bir virüs meselesinde bile afişe oldular. Büyük meseleler de nasıl olacaklar? Kesinlikle yalancıdırlar, adil değiller. Oysa adillik, İslam’da yöneticinin şartlarından biridir. Yemenliler, yalancı politikacılar yerine işlerini İslam’a göre güden, siyaset eden kimseleri araştırmalıdır. Hadiste Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem politikacılara insanları İslam’a göre siyaset etmeyi farz kıldı. Bunun en iyi örneği Raşidi Halifelerdir.

Ey Yemen halkı! İslam ümmeti ile birlikte çalışan, Ukab bayrağının dalgalandırılmasını, İslami hayatın yeniden başlatılmasını ve Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurulmasını varlık yokluk meselesi olarak gören Hizb-ut Tahrir ancak sizi dürüst bir şekilde siyaset edebilir.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”