Çarşamba, 04 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Mübarek Toprak Filistin’i Güvenlik Konseyi ve Sömürgecilere Yalvarmak Değil Allah Yolunda Cihat Eden Ordular Kurtaracaktır

Şöyle buyuran Allah’a hamd olsun:

فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيراً İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” [İsra 7] Gönderilmişlerin önderi Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e, Aline ve ashabına salat ve selam olsun. Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمْ الْمُسْلِمُونَ، حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوْ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي، فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ إِلَّا الْغَرْقَدَ، فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ “Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. O harpte Müslümanlar Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; ‘Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, hemen gel de öldür onu!’ diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” Amma badü...

Ey mübarek topluluk! Bugün burada zalimlere, hainlere ve sömürgecilere, Filistin bize özgü İslami bir topraktır, Trump anlaşması, tüm ihanet ve teslimiyetçi projeler, utanç verici anlaşmalar, müminler ve Allah yolunda cihat edenlerin ayaklarının altındadır diye haykırmak için toplandık.

Filistin, Allah’ın ayetleri ve sözleriyle mübarek kılınmış bir topraktır.

سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَىٰ بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الْأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ “Kulunu bir gece Mescidi Haram’dan, kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir.” [İsra 1] Toprağı, alçak ve aşağılık yöneticilerin Yahudi çetelere teslim etmesinden önce Ömer El Faruk’un fethinden son Müslüman askeri oradan çıkana kadar ümmetin tarihi boyunca binlerce şehidin kanıyla paklanmıştır. Savunmasız Filistin halkı, kadın, çocuk, yaşlı, genç binlerce şehit, yaralı ve tutsak vermiştir.

Müslüman Filistin’i ve pak toprağını, bozguncular veya suçlular kirletemez. Müslümanlar ve Filistin halkı, bu toprağın Allah ve Rasûl’ünün buyruğu gereği kendilerine özgü bir toprak olduğunu biliyorlar. İşgal, yok olmaya ve sönmeye mahkûmdur. Akıbet muttakiler içindir. O toprak mutlaka kurtarılacak ve Müslümanların yurdu ve Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafetin başkenti olacaktır. Bu nedenle Müslümanlar ve Filistin halkı, Trump’ın anlaşmasını kâğıt üzerindeki bir mürekkepten öte görmüyorlar. Yeni sömürge kararları, öncekilerden pek farksızdır. O yüzden Trump anlaşması, Filistin halkı için bir dönüm noktası ya da sürpriz değil... Hatta Oslo Anlaşması’nın bir uzantısı, Camp David ve Vadi Araba anlaşmalarının bir uydusudur.

Filistin halkı Hayfa, Aka, Kudüs ve El Halil arasında bir ayrım yapmaz. Coğrafi olarak bitişik ya da parçalanmış kantonlardaki işgal devleti ile barışı yeğleyenler arasında hiçbir fark görmez. Filistin’in yüzde 78’inden veya yüzde 82’sinden ödün verenler arasında hiçbir farklılık gözetmez. Çünkü bir santiminden bile ödün vermek ihanet ve savurganlıktır.

Evet, denizinden nehrine kadar tüm Filistin, İslamidir. Tamamen özgürleştirmek ve Yahudi varlığını kökünden söküp atmaktan başka çare yok.

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] Zül projeleri ve işgal ile yan yana cılız bir devletçikte yaşamak, Allah’a, Rasûl’üne ve müminlere ihanettir. Bu yaşamanın formatı ve bu cılız devletçiğin özellikleri ne olursa olsun, ister başkenti Doğu Kudüs, Ebu Dis ya da El Eyzariya olsun fark etmez.

Bu yüzden bugün burada yüksek sesle haykırmak, ilim adamları ve orduları ile İslam ümmetine seslenmek için toplandık. Mübarek toprağı kurtarmak, Filistin ve halkının acılarına son vermek, bozgunculara, Filistin ve halkının kaderiyle oynayanlara dur demek, Ömer El Faruk’un ilk kez girdiği gibi Müslümanların onurlu fatihler olarak girmesini sağlamak için orduları, uçakları, tankları seferber et diye ümmete haykırıyoruz, ondan yardım istiyoruz.

Bugün burada Trump anlaşmasına, iki devletli çözüme, teslimiyetçi ve müzakereci tüm ihanet projelerine hayır, jetlerin kükremesine, tankların depremine evet demek için toplandık... Demirin demirle köreltilmesini, Selahaddin’in ordusu gibi bir ordu istiyoruz.

Ey Ürdün ordusu, ey subaylar, ey onurlu ordu komutanları! Hadi Filistin’i gaspçı Yahudilerin pisliğinden arındırın.

Ey Mısır ordusu! Ey Ramazan ayı kahramanları! Ey Amr bin As’ın torunları! Hadi Filistin’e gelin. Mescidi Aksa, size haykırıyor, atalarınızın siretini diriltin... Haçlılar zamanında olduğu gibi Allah yolunda kurtuluş ve cihadın öncüsü olun.

Ey dağların aslanı ve İslam sevdalısı Pakistan ordusu! Hadi Peygamberinizin İsra’sına ve ilk kıbleye gelin. Alnınızın orada secde eğilmesini istemiyor musunuz?

Ey Türk ordusu! Ey Fatih Sultan Mehmet ve Abdülhamid’in torunları! Hadi Mescidi Aksa’nın avlusuna gelin. Avlu, sizi görmek için can atıyor.

Ey şehadet ve Filistin aşığı Cezayir ordusu! Hadi Filistin halkına gelin. Halk, size haykırıyor.

Ey Endonezya, İran, Hicaz ve diğer İslam dünyasının orduları! Burası Kudüs, burası Peygamberinizin İsra’sı, burası atanız sahabenin mezar yeri, burası mübarek toprak, hadi gelin ve burayı kurtarın ve pislikten temizleyin.

Ey genel olarak Müslüman orduları! Size Allah’ın şu buyruğu ile sesleniyoruz:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe 38-39]

Bugün burada Allah’ın dinini emanet ettiği Rabbani âlimlerin gayretini bilemek, Allah’ın sakındırdıklarından sakındırmak, Müslümanları yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmeye ve Allah yolunda cihada çağırma farzını yerine getirmek için toplandık. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَإِذْ أَخَذَ اللَّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلَا تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاءَ ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْا بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ “Allah, kendilerine kitap verilenlerden, «Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz» diyerek söz almıştı. Onlar ise bunu kulak ardı ettiler, onu az bir dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kadar kötü!” [Ali İmran 187]

Ey El Ezher, Hicaz, Zeytune ve her yerdeki Müslüman âlimleri! Aranızda El İzz bin Abdüsselam gibi biri yok mu? İnsanlara yalnızca Allah’tan korkmak gerektiğini, Allah’a isyanda yaratığa itaatin olmadığını, Allah’ın dinine ve mustazaf Müslümanlara yardımdan geri durmanın büyük bir günah, Mescidi Aksa’yı kurtarmak için Allah’ yolunda cihadın farz, lütfunun büyük, sevabının bol olduğunu öğrettiniz. Niye konuşmuyorsunuz? Niye hakkı haykırmıyorsunuz? Yoksa zorbaların ve mücrim yöneticilerin hapishanesinden mi korkuyorsunuz?

فَاللَّهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَوْهُ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ “Oysa Allah, -eğer siz gerçek müminler iseniz- kendisinden korkmanıza daha lâyıktır.” [Tevbe 13]

Ümmeti birleştirmek için en ön saflarda olun. Yeryüzünde Allah’ın dinini ikame etmek ve Allah yolunda cihat etmek için ümmetin kelimesini birleyin... Bu, sizin görevinizdir. Bununla kendinizi ve ümmetinizi kurtarabilirsiniz. Eğer Allah’ı doğrularsanız, Allah da sizi doğrular ve amellerinizi zayi etmez.

Ey gruplar ve örgütler! Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğuyla size sesleniyoruz:

أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?” [Hadid 16] Hakkı basiretle görmenizin zamanı gelmedi mi? Ve bilin ki kurtuluş yolu, İslam dini ve ümmettir. Güvenlik Konseyi ve Birleşmiş Milletler değil!

ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Yahudiler birbirlerinin dostudur, İslam ve İslam ümmetinin düşmanlarıdır. Bunu fark etmenin zamanı gelmedi mi?

Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğuna bağlanmanın zamanı gelmedi mi?

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ * فَتَرَى الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ فِيهِمْ يَقُولُونَ نَخْشَى أَنْ تُصِيبَنَا دَائِرَةٌ فَعَسَى اللَّهُ أَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ أَوْ أَمْرٍ مِنْ عِنْدِهِ فَيُصْبِحُوا عَلَى مَا أَسَرُّوا فِي أَنْفُسِهِمْ نَادِمِينَ “Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet etmez. İşte kalplerinde bir hastalık bulunanların, “Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz” diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah, yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar.” [Maide 51-52]

Kalplerinde hastalık olanları, kâfir devletlere, Güvenlik Konseyi’ne, uluslararası kurumlara seğirtenleri, onlar yanında izzet arayanları bir kenara atmanın zamanı gelmedi mi?

بَشِّرِ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَاباً أَلِيماً * الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمُ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعاً “Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinenler, onların yanında izzet mi arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah’a aittir.” [Nisa 139]

FKÖ, Mısır, Ürdün, Katar, Türkiye, İran ve İslam dünyasındaki diğer rejimlerin yöneticilerinin ihanetini ve Filistin sorununa kurdukları entrikaları fark etmenin zamanı gelmedi mi? Bunlar, Yahudi varlığın gerçek bekçileri ve koruyucuları değil mi?

Evet, Allah’a yemin olsun ki Allah’ın metin ipine sımsıkı sarılmanın, tüm İslam düşmanlarından uzak durmanın, din etrafında kenetlenmenin, ümmete dönmenin, mübarek toprağı kurtarmak için Hilafeti kurmanın, Allah yolunda cihat etmenin, ümmetten yardım istemenin zamanı gelmiştir.

Ey Müslümanlar! Filistin, sizin toprağınızdır. Peygamberin İsra yeridir. Filistin’i kurtarma onuruna Selahaddin gibi bir komutanın sancağı altında ancak Allah’ın kulları nail olacaktır. Bu yüce şerefe, İslam’a sırt çeviren, kâfirleri dost edinen köle yöneticiler erişemez. Onun için Allah’a ve Rasûl’üne ihanet edenlerin tahtlarını başlarına yıkın ve Hilafeti kurmak için çalışanlara destek olun. Hilafet, izzetin önünde duran tüm engelleri ortadan kaldıracaktır.

Ey mübarek topraklardaki Müslümanlar! Uluslararası kararlara ve sömürgeci projelere bel bağlamanın akıbetini deneyimlediniz. Dininize sarılmaktan ve bu mübarek toprakları korumaktan başka çareniz yok. Bunu yakinen gördünüz. Bu yüzden sabredin, sabır yarışında düşmanlarınızı geçin, hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz. Trump anlaşması, iki devletli veya tek devletli çözüm olmak üzere gaspçı varlığa meşruiyet kazandıran tüm projelerin karşısında tek saf olun. Dininizi alçaltmayın, toprağınızın bir santimetresinden bile ödün vermeyin. Bilin ki zafer sabır ile birliktedir. Allah’a yardım edin ki Allah da size yardım etsin, ayaklarınızı sabit kılsın, Aziz ve Güçlü olan Allah’a güvenin. Ümmetinize de güvenin. O, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmettir, çünkü o, Allah’ın, dini için, vahyi için, insanlara şahit olması için seçip beğendiği bir ümmettir. Bugün ümmetin başına gelenler, içindeki izzet kaynaklarını seferber edecek, Allah’ın yardımıyla Allah ve Rasûl’üne ihanet edenleri bir kenara atacak, Allah’ın Kitabı, Rasûl’ünün Sünneti üzerinde birlik olacaktır... Yakında inşallah Müslümanlar, Mescidi Aksa’da toplanacak, Beytül Makdis’in Daru’l İslam’ın gözbebeği olduğunu ilan edeceklerdir.

ذَلِكَ بِأَنَّ اللَّهَ مَوْلَى الَّذِينَ آمَنُوا وَأَنَّ الْكَافِرِينَ لَا مَوْلَى لَهُمْ “Bu, Allah’ın, inananların yardımcısı olmasından dolayıdır. Kâfirlere gelince, onların yardımcıları yoktur.” [Muhammed 11]

Son olarak ey mübarek topluluk! Allah’a yalvarmak üzere ellerinizi kaldırın.

Allahım, ey göklerin ve yeryüzünü kayyumu, dünya ve ahiretin rahmanı! Katından bir rahmet istiyoruz. O rahmetle kalplerimizi ve Müslümanların kalbini hidayete eriştir, Müslümanların saflarını birleştir, kelimelerini topla. Dinine yardım etmek, Şeriatını ikame etmek için Müslümanların kararlılığını bile. 

Allahım, kâfirlerden, münafıklardan, hainlerden ve Müslüman ülkelerdeki zorba yöneticilerden Sana sığınıyoruz.

Allahım rahmetinle yardım istiyoruz... Ey rahman ve rahim olan, rahmetinle yardım istiyoruz... Ey Allahım rahmetinle yardım istiyoruz... Bu iyiliği Müslümanlara ulaştır, gönüllerini ferahlat, kalplerini dinin için yardıma meylettir. Bizi Mescidi Aksa’yı ve Kerim Rasûl’ünün İsra’sını kurtaran mücahitler olma onuruna nail eyle.

Allahım, dini ikame etmek, İslam’ı iyilik, hidayet ve âlemlere rahmet olarak taşımak için Nübüvvet metodu üzere Hilafeti bize nasip eyle ve bizi müminlerin zaferine şahit olacak olanlardan kıl... Salat ve selam âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in üzerine olsun, Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)


H. 21 Cumâde’s Sânî 1441
M.  Cumartesi, 15 Şubat 2020

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER