بسم الله الرحمن الرحيم
İşte Böylece Amerika Yeni Alternatif Oluşuncaya Kadar Arap Birliği Aracılığıyla Fazlaca Cinayet İşlemesi İçin Suriye Rejimine Yeni Bir Süre Vermeyi Kararlaştırıyor
Arap Birliği bugün (2/11/2011) Çarşamba akşamı, Suriye hakkında verdiği önerilere ilişkin yeni bir karar yayınladı. Birlik bu karara göre Suriye rejimine iki haftalık daha yeni bir süre tanımış oluyor ki bu rejim ne Allah'tan, ne Resülünden ve ne müminlerden, hatta bütün aklı selim insanların kabul ettiği insani duygulardan hiç bir utanç duymadan daha fazla katillik ve cinayet işlesin, insanlar ve taşlar üzerine bombalar yağdırsın! Bu karar çıkmadan önce Amerika onu övdü, çünkü o bundan haberdardı! Nitekim Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney 1/11/2011'de bir demeç vererek Arap Birliğinin Suriye rejimine ilişkin yaptığı öneri hakkında kendisine yöneltilen soruya şu cevabı verdi: ‘Bu tür şiddet olaylarını durdurma hususunda Esad rejimini ikna etmek için uluslararası toplumun sarf ettiği çabaları hoş karşılıyoruz.'
Arap Birliği bu kararı kapalı ifadelerle aldı. Hangi kaynaktan gelirse gelsin o, güya şiddet olaylarını durdurmak istiyormuş! Sanki silahsız insanların önceden top, tüfek, tank ve uçakları varmış gibi konuşuyor! Devamla: ‘Şehirler her türlü silah manzarasından tamamen boşaltılmalıdır.‘ Şehirlerin ordudan boşaltılması gerekir ifadesini kullanmadı, zira; ordunun asıl görevi ülkeyi ve halkı korumaktır. Yine bu Birlik; şehirlerin rejimin (elebaşı), avaneleri ve casuslarından boşaltılması gerekir ifadesini de kullanmadı, çünkü silahlandırma hususunda birden fazla tarafın bulunduğunun imajını vermek için kamuoyunu yanıltmak istemektedir. Bütün bunların en tehlikelisi Birliğin; binlerce sivili katleden ve on binlercesini yaralayan bir rejimle diyalog kurmak istemesi!
Bu iki haftalık süresinden önce de yine Birlik; 16/10/2011'de aldığı karara göre yine böyle bir süre tanımıştı. Ondan önce de Suriye rejimini güçlendirip desteklemek için Arap Birliğinin Genel sekreteri Nabil Al-arabi 10/09/2011'de Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirmişti! İşte bütün bunlar; Arap Birliğinin ileri sürdüğü öneriler bahanesiyle Suriye rejiminin işlemekte olduğu katliamların artmasından başka bir şey asla getirmeyecektir.
Arap Birliğinin şuan ki kararı daha doğmadan başarısızlığa mahkumdur. Zira o kapalı ifadeler içeriyor ve Suriye rejiminin işlediği cinayetlerin katmerleşmesini sağlamak üzere Birliğin verdiği süre dışında kararın uygulanması imkansızdır. Zira bu cinayetlerin vebalini; hem bu rejim, hem onun yardakçıları ve hem de akmakta olan temiz kanları görmeyen Arap Birliğinin yetkilileri taşımaktadır. Bunlar yardım isteyen kadınların, çocukların ve yaşlıların feryatlarını işitmiyorlar, hatta tağut ve zalimin yüzüne karşı hak sözü bile söylemiyorlar. ﴿صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ﴾ (Çünlü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler). Bakara 171
Ey Suriye'deki ehlimiz, ey Müslümanlar!
Suriye'deki durumun gerçeği şu ki, rejimi devralan oğul ve devreden baba zamanından beri bu rejimi koruyan Amerika'dır. Zira bu rejim kırk sene boyunca yahudi devletinin emniyetini koruyabilmiş, Amerika'nın Irak, Lübnan ve diğer beldelerdeki çıkarlarını muhafaza edebilmiş ve kendisinin (İsrail)'e karşı önleyici ve direnişçi ülkesi olduğu kandırmasıyla insanları aldatabilmiştir. Halbuki o bundan ber'idir. Onun yaptığı sadece boş gürültüden başka bir şey değildir. Zira yahudilerin uçakları Suriye rejiminin saraylarının üstünde uçarken ve ülkesinde hassas mevkileri bombalarken, hiçbir şekilde engellemiyor ve direnişçi ülkesi olduğundan asla bahsetmiyordu, ancak korkaklık ve ihanet yapıyordu. O insanlara karşı aslan kesilirken savaşlarda devekuşu olurdu.
Amerika bu adamın hükmen devrildiğini zaten anlamıştı. Fakat o, insanların devrimlerinin getireceği sonuçtan, bu devrimlerin camilerden hareket etmesinden ve sömürgeci kafirlerin kalplerini titreten tekbirlerden endişeleniyor! Yani o, bu devrimin Allah ve Resulu için samimi ve ihlaslı bir yönetim sonuçlandırmasından endişeleniyor! Onun için bu rejime üst üste süre tanıyor, ta ki kendi uşağı olan Beşşar'ın yüzünden daha temiz yüzlü ve yine ona tabi olan bir alternatif bulana kadar. İşte bu yüzden Amerika Arap Birliği aracılığıyla bu kararı aldı. Zira Birliğin sekreterlerinin, merkezi Kahire'de bulunan Birliğe geçiş ‘izni' hep Amerika'nın ‘izni' ile olmuştur!
Ey Suriye'deki ehlimiz, ey Müslümanlar!
Şüphesiz Hizb-ut Tahrir size doğrusunu söyler. Zira lider, halkını aldatıp ona asla yalan söylemez. İşte bu yüzden Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın düşmanlarına dayanıp güvenmeyin, ister bu düşmanlar halkınızdan olmayıp Amerika ve Avrupa gibi sömürgeci kafirlerden olsun, isterse size karşı Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın düşmanlarına muhabbet besleyen halkınızdan olsun. Zira hısım akrabanın zulmü daha şiddetlidir. İster yakın olsun ve isterse uzak olsun, zalime güvenip dayanmak dünyada rezil rüsvay olmanın yoludur, ahiretteki azap ise daha şiddetlidir. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: ﴿وَلاَ تَرْكَنُواْ إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ اللّهِ مِنْ أَوْلِيَاء ثُمَّ لاَ تُنصَرُونَ﴾ (Zulmedenlere meyletmeyin; yoksa size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Oysa sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O'ndan da) yardım göremezsiniz!) Hud 113
Değişimin Batı olmadan olamayacağı Batı'nın ve onun yardakçılarının çıkardıkları yaygaradır ve sizi asla aldatmasın, bu Batı'nın ürettiği bir aldatmacadır. Bu aldatmacanın hak hususunda hiçbir faydası olmayacaktır. Çünkü siz, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya ihlaslı olup silahsız intifadanızla ve samimi askerlerinizin yardımıyla bu tağutu kökünden sökmeye, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şeriatını ve Raşidi Hilafeti ikame etmeye muktedirsiniz. Zira siz Dar-ul İslam'ın kalbi ve merkezisiniz. Tıpkı Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in buyurduğu gibi: ‘Şüphesiz Şam, Dar-ul İslam'ın kalbidir'. Dar-ul İslam'ın ne güzel merkezidir. Siz de hak üzere sebat edin ve sabredin, çünkü zafer kısa süre sabrettikten sonra gelir. Hayrı temenni edip müjdelenin. Zira siz devriminizde bu tağuta karşı çok önemli bir mesafe kat ettiniz ve Allah [Subhânehu ve Te'alâ] ile beraber olunuz ki Allah [Subhânehu ve Te'alâ] da size yardım etsin. Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur: ﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ﴾ (Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah'ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.) Muhammed 7
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
H. 5 Zilhicce 1432
M. Çarşamba, 02 Kasım 2011