Perşembe, 24 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Değişimin Adresi... Raşidi Hilafet'tir

İslam ümmeti, İslamî Hilafet Devleti'nin H. 28. Receb 1342'de yıkılışının doksan birinci yıldönümünü geçirmekte olup ümmetin geçirdiği bu yıldönümünü ayrıcalıklı kılansa; Arap ayaklanmaları atmosferlerini yaşaması ve siyasî rejimleri değiştirmek için çalışması olup aynı zamanda küfrün de ümmetin ayaklanmasına kürtaj yaptırmak, mevcut rejimleri korumak ve ayaklanmayı iktidardaki kişinin değişmesiyle sınırlandırmak için ciddi bir şekilde çalışmasıdır.

Ey Müslümanlar!

Allahu [Subhânehu ve Te'âla], şöyle buyurmaktadır:

وَتِلْكَ الأيَّامُ نُدَاوِلُهَا بَيْنَ النَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ وَيَتَّخِذَ مِنكُمْ شُهَدَاء وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الظَّالِمِينَ "Biz o günleri insanların arasında döndürüp dururuz. (Bu da) Allah'ın iman edenleri ayırt etmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez." [Âli İmrân 140]

Allah'ın sünnetlerinden biri de günleri insanlar arasında döndürüp durmasıdır. Zira bu ümmet, Raşid Halifelerin [Radıyallahu Anhum] yönetimi döneminde Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Devleti'ne tanıklık etmesinin yanı sıra Emeviler ve ondan sonra gelenlerin yönetimi döneminde de ısırıcı hanedanlıklara tanıklık etmiştir ki onlar, Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünnetine göre hükmetmelerine rağmen Hilafet'i veraset olarak bırakmışlardır. Dolayısıyla Hilafetin yıkılışından günümüze kadar ümmet, zorba diktatörlere de tanıklık etmiştir. Bu ise insanlara Allah'ın indirdiklerinden başkasıyla olan bir yönetimi zorla kabul ettiren, Müslümanları demir yumrukla İslam'dan uzaklaştıran ve kafirlerin İslam ülkelerindeki çıkarlarının bekçiliğini yapan ajan yöneticilerin dönemidir. Zira Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle buyurmuştur:

تكون النبوة فيكم ما شاء الله أن تكون ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعَها، ثم تكونُ خلافةٌ على منهاج النبوة فتكون ما شاء الله أن تكون ثم يرفعُها إذا شاء اللّه أن يرفعَها، ثم تكون ملكا عاضا فيكون ما شاء الله أن يكون ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعها، ثم تكون ملكًا جبريّة فتكون ما شاء الله أن تكون ثم يرفعها إذا شاء أن يرفعها "Allah'ın olmasını dilediği kadar aranızda Nübüvvet olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet Minhacı üzere [Raşidi] Hilafet olacaktır. Böylece Allah'ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra Allah onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra ısırıcı hanedanlık olacaktır. Böylece Allah'ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde Allah onu da kaldıracaktır. Sonra zorba diktatörlük olacaktır. Böylece Allah'ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra onu kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır." Nitekim Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in hadisi, ümmete olan müjdesiyle son bulmuştur ki o da; Hilafet'in, ikinci kez Nübüvvet Minhacı Üzere geri dönmesidir. Zira Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şöyle buyurmuştur:

... ثم تكون خـلافة راشدة على منهاج النبوة، ثم سكت "...Sonra Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet olacak. Sonra sustu." [Ahmed rivayet etti] Allah'ın izniyle çok yakında buna şahit olacağız.   

Ümmetin bugünkü mübarek ayaklanması, Allah'ın izniyle diktatör yönetimlerin en son koyduğu durumlardan kurtulmak için olduğu gibi onun talepleri de İslam'ın tatbik edilmesi, Allah'ın indirdikleriyle hükmedilmesi ve Allah'ın izniyle Resulullah Aleyhi's Salatu ve's Selam'ın müjdelediği gibi diktatör yönetimin ardından Raşidi Hilafet'in kurulmasının girişi olan İslam Devleti'nin kurulmasıdır.

 

Ey Müslümanlar!

İslam'da yönetim sistemi Hilafet olup onun kurulması da İslam Devleti'nin kurulması, Allah'ın şeriatının tatbik edilmesi ve Allah'ın indirdikleriyle hükmedilmesi anlamına gelmektedir. O halde taleplerimizi birleştirelim ve bunu da Raşidi Hilafet yapalım ki böylece o, mevcut durumları değiştirmenin adresi olsun. Dolayısıyla değişimin adresi, ümmetin hedefi ve ayaklanmanın metodu olarak Hilafet'in kurulmasından daha azını kabul etmeyelim.

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ "Allah, sizlerden iman edip salih amel işleyenleri, kendilerinden öncekileri yeryüzünde Halife kıldığı gibi onları da yeryüzünde Halife kılacağını, onlar için seçtiği dinlerini (İslam'ı) yeryüzünde hakim kılacağını, (geçirdikleri) bu korkularını güvene çevireceğini vaadetti. Zira onlar yalnız Bana kulluk ederler ve hiçbir şeyi Bana ortak koşmazlar. Her kim de bundan sonra inkâr ederse işte onlar fasıkların ta kendileridir." [en-Nûr 55]

Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdelediği gibi Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet'in kurulması, öncelikle otoritenin bizzat ümmete ait olmasını gerektirdiği gibi otoritenin bizzat ümmete ait olması için de ümmetin, kendi imkanlarını kullanıp bir tek Allahu Subhânehu'ya tevekkül ederek kendi gücü ve çabalarıyla çalışması kaçınılmazdır. Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:

وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلْ الْمُؤْمِنُونَ "Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler." [Âli İmran 160]

Ayrıca ümmet, (Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa ve İslam ülkelerine tamah eden tüm ülkelerin) olduğu kafirlerin nüfuzundan kurtulmak için de bunu yapmalıdır. Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:

وَلَن يَجْعَلَ اللّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً "Muhakkak ki Allah, kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (egemenlik) kılmayacaktır!" [en-Nîsa 141]

Böylece otorite, bizzat ümmetin olacağı gibi ümmet, kendi geleceği hakkında karar vermeye, kendi iradesini uygulamaya, Rabbisinin kitabını tatbik etmeye ve Hilafetini de kurmaya muktedir olacaktır.

 

Ey Nusret Ehlinden Olan Müslümanlar!

Sizlere yakışan, İslam Nizamı olan yönetimi ikame etmek için ümmete nusret vermektir. Zira Hilafet'in fecri doğmakta olup emareleri de ortaya çıkmıştır. O halde Batı'ya bağlı kalmak üzere bahse gitmeyin, bilakis Rabbinizi razı etmek üzere bahse girin ve bu dine nusret vermek ve Allah'ın kelimesini yüceltmek için ümmetin muhlis evlatlarıyla birlikte çalışın. Zira tagut yöneticilerin, ne dünyada nede ahirette size bir faydası dokunacaktır. Çünkü onlar yok olacak ve ümmet kalacaktır. Allah'ın nusreti ise yakındır.

 

Ey Müslümanlar!

İslam'dan başka kurtuluşunuz olmadığı gibi Allah'ın şeriatı tatbik edilmedikçe de üzerinizden zulüm kalkmayacaktır. Zira sizler, sosyalizmi, kapitalizmi, kavmiyetçiliği ve vatancılığı denediniz ve insanların halinin hayatın her alanında gerilediğini gördünüz. O halde Sykes-Picot bayraklarını kaldırıp atınız, Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in râyesini yükseltiniz ve tek kurtuluşunuz olan İslamî Raşidi Hilafet Devleti yoluyla Allah'ın şeriatını tatbik etmek için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışınız. Zira Allah sizinle beraberdir ve asla amellerinizi eksiltmeyecektir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ "Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (O'nun dinine) yardım eder, zafere ulaştırırsanız, Allah da size yardım eder, zafer verir ve ayaklarınızı (dini üzere) sabit kılar." [Muhammed 7]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kuveyt Vilâyeti


H. 25 Raceb 1433
M.  Cuma, 15 Haziran 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER