Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Amerika’dan Bağımsızlık Arzulayan Herkes Nübüvvet Metodu Üzere Hilafeti Yeniden Kurmak İçin Çalışmalıdır

Rupinin ABD doları karşısında değer kaybetmesi ve ABD insansız hava araçlarının Pakistan sava sahasını kullanması, sıradan vatandaşlardan tutun iktidardakilere kadar herkesin tepkisine yol açtı. Ekonomi, eğitim, sağlık ve güvenlik konularında ağır kayıplar veriyoruz. İslam’dan başkasıyla yöneten Pakistan’ın mevcut siyasi ve askeri liderliğinin uzun süredir devam eden mazeretleri ve iddiaları şimdi gün yüzüne çıkıyor. Dolarları olmadan hayatta kalamayacağımız için onlarca yıldır Amerikalılara itaat etmemiz gerektiği söylentisini dile getiriyorlardı. Bu yüzden Pakistan, 2001’den itibaren Amerikan işgalini destekledi, 2003’ten itibaren işgal altındaki Keşmir’i kaderine terk etti. Ardından Ağustos 2019’da Modi’nin işgal altındaki Keşmir’i ilhak etmesine izin verdi. Uzun yıllar Durand Hattı’nda istikrarsızlık yaratan Amerikan insansız hava araçlarının hassas askeri tesislerimiz üzerinde uçmalarına olanak sağladı. Onlarca yıl Amerikalıların yanında yer aldı, güvenliğimiz ve ekonomimizden verdiği ödünler ile bizi ateşe attı. Durumumuz sürekli kötüleşirken liderlik, başka seçeneğimiz olmadığı konusunda ısrarcı.

Dolara olan bağımlılıktan en başta Pakistan liderliği sorumlu. Pakistan liderliği, kendi makine ve motorlarımızı yapabilmek, böylece pahalı ithalata son vermek için ağır sanayi kurmuyor. Müslümanların enerji zengini topraklarını birleştirmek ve böylece pahalı petrol ithalatına son vermek için Hilafeti ilan etmiyor. Paramızı ve ticaretimizi altın ve gümüş para birimi yerine dolara endeksliyor. Böylece, ayağımıza çekiç düşürüyor, sonra da topallamak zorunda olduğumuzu söylüyor! Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin Sünnetiyle yöneten yeni bir liderlik yaratmanın ya da en azından ciddi olarak düşünmenin zamanı gelmedi mi? Allah Subhânehu ve Teâlâ tüm İslam dünyası gibi Pakistan’a da bol miktarda enerji, mineral, tarım arazileri ve genç nüfus bahşetmiştir. Bize ve yüce dinimize samimi bir liderlik, durumumuzu iyileştirecektir. Samimi liderlik olmadan sadece yıkım bekleyebiliriz.

Pakistan liderliğinin onlarca yıldır sömürgeci kurumlar olan IMF ve Dünya Bankası’ndan aldığı ekonomik krediler ve yapılan anlaşmalar bize ne fayda sağladı? Faizle uğraşanlar için ekonomimizi sağmal ineğe dönüştürdü. Pakistan’ın vergi gelirlerinin çoğu şu anda faize (riba) giderken faiz nedeniyle Pakistan’ın iç ve dış borcu arttı. 1971’de Pakistan’ın dış borç stoku, 30 milyar rupi idi, 2021’de 40.000 milyar rupiye yükseldi. Dolayısıyla faizle kredi verenler, özellikle de uluslararası sömürgeci kurumlar, faiz ile iliğimizi kurutuyorlar. Yine de mevcut liderlik, Amerikan ajanıdır. Sadece ABD’nin iktidarlarına verdiği desteği önemserler. Büyük günah olan faizde ısrar, Allah ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’le savaşa davetiye çıkarır.

Dahası artan borç, sömürgeci taleplerin bizi felce uğratmasını da beraberinde getiriyor. Pakistan liderliği, çektiğimiz acıya aldırmadan sömürgeci talepleri uyguluyor. Enerji ve maden kaynaklarımızı özelleştiriyor, devlet hazinesine gidecek büyük gelirleri özel şirketlerin cebine yönlendiriyor. Vergileri artırıyor, sübvansiyonları baltalıyor, sanayimizi ve tarımı felce uğratıyor. Bizi amansız bir enflasyon fırtınasına uğratan Rupi’nin sürekli zayıflamasını sağlıyor. Ekonomik olarak, açıkça bir liderlik krizi var. Bu liderlik krizini sadece İslami ekonomik sistem yani Raşidi Hilafet çözebilir.

ABD ile askeri ittifak, Pakistan’ı felakete uğrattı. Pakistan silahları, Amerikan kaynaklarına bağımlı. ABD ajanları, yabancı askeri eğitimle işe alınıyor. Yakın askeri temas yoluyla askeri sırlar ifşa ediliyor. Tüm ittifak, büyük sömürgeci güç olan ABD’ye doğru kaymış durumda. ABD’nin bölgesel hedefleri için Pakistan’ın askeri, istihbarat ve hava sahası kullanılıyor. Sömürgeci bir büyük güç olan ABD’yi başka bir büyük sömürgeci güç olan Rusya veya Çin ile değiştirmek yeterli değil. Çünkü bir mümin asla aynı delikten iki kez ısırılmaz! ABD’nin 1965 ve 1971 savaşlarındaki ihanetine ve şimdi de Hindistan’ı bölgesel hegemonik bir güç parlatmasına ağıt yakmak da yeterli değil.

İslam, işgal altındaki topraklarımızı kurtarmak, yeni topraklar fethetmek için geniş bir askeri vizyon sunarken, mevcut liderlik, milliyetçilik, ulus devlet ve uluslararası Batı düzenine sarılarak düşmanlarımız önünde bölünmemizi ve zayıflamamızı sağlamıştır. Ordumuz ve istihbaratımız, gerçek rolünden mahrum bırakıldı. Yozlaşmış liderliğin sallanan iktidarını korumanın bir aracı haline geldi. Gerçekten de Hilafet, İslam’a dayalı bağımsız dış ve iç politikası ile Amerikalıların hegemonyasına ilelebet sona erdirecektir. Hilafet, İslam dünyasını tek bir devlet olarak birleştirerek güçlü bir devlete dönüşecektir. ABD gibi düşman devletlerle olan tüm ittifakları sona erdirecek ve onlarla savaş halinde olacaktır. Yabancı silahlara bağımlılığa son vermek için önemli ağır sanayi inşa edecektir. Hilafet, İslam ve Müslümanların düşmanlarıyla tüm işbirliği ve hassas iletişimi sona erdirecektir.

Ey Pakistan Müslümanları! Nübüvvet metodu üzere Hilafeti yeniden kurmak ve Allah’ın indirdikleriyle yöneten yöneticilere sahip olmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışın. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الأَرْضِ  Allah sizden iman edip Salih amel işleyenleri yeryüzünde elbette halife kılacağını vaat etti.” [Nur 55 ] Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması, ancak Allah’ın iman edip dini için çalışanlara yardımıyla mümkündür. O halde Allah’ın dinini devlette ve anayasada yeniden hâkim kılmak için Hizb-ut Tahrir ile birlikte çalışın. Hizb-ut Tahrir öncülüğünde Nübüvvet metodu Hilafet yeniden kurulana kadar kesinlikle hiçbir değişim olmayacaktır.

Ey Pakistanın Müslüman silahlı kuvvetleri! Allah Rasûlü bizzat güç ve kuvvet ehlinden nusret istedi.

Onlara  فَهَلْ عِنْدَ قَوْمِكَ مِنْ مَنَعَةٍ؟“Kavminizin gücü var mı ?” diye soruyordu. Böylece, İkinci Akabe Biatı’ndan sonra sıkıntılı Yesrib güçlü bir Medine-i Münevvere’ye dönüştü. Devlet, zamanın büyük güçlerine İslam’ı taşıdı. İslam’ı kabul etmek isteyen insanların önündeki maddi engelleri kaldırmak için cihat etti. Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin.

Ey Allah’ın askerleri! Nusret şeri görevinizdir, o halde hemen Hizb-ut Tahrir’e nusret verin.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 14 Muharrem 1444
M.  Cuma, 12 Ağustos 2022

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER