Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

"Navit Butt'un Özgür Kalmasını Talep Etme Haftası"

11 Mayıs 2012'de, Keyâni-Zerdâri rejiminin baltacılarından bir gurup, Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Navit Butt'u kaçırmıştır. Bu iğrenç kaçırmanın yıldönümünde Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, 11 Mayıs 2013 ila 17 Mayıs 2013 günleri arasını "Navit Butt'un Özgür Kalması Haftası" olarak ilan eder. Bu ise Müslümanları, aşağıdaki mektubu Pakistan Güvenlik ve İstihbarat Birimleri, özellikle de Askerî İstihbarat (MI) ve Genel İstihbarat (ISI) içerisindeki subaylara ve diğer personellere teslim etmek amacıyla bu birimler içerisindeki akrabalarını ve tanıdıklarını aramaya teşvik etmek içindir:

"Pakistan İstihbarat Birimleri İçerisindeki Subaylara ve Personellere: Esselamu Aleykum; 11 Mayıs 2012'de Hizb-ut Tahrir / Pakistan Resmî Sözcüsü Navit Butt, siyasî ve askerî liderliklerdeki hainlerin emirlerine binaen kaçırılmıştır. Çünkü bu hainlerin efendisi Amerika, Hilafet'in İslam beldemize yeniden dönmesinden korkmaktadır. Çünkü Hilafet, bu ülkedeki Amerikan varlığını bir defada sonsuza dek ortadan kaldıracaktır. Bundan dolayı bu hainler, işlemiş oldukları birçok cürümler silsilesine, Hilafet'e davet edenlere savaş açmak gibi bir başka büyük cürüm daha eklemişlerdir ki bu cürümden dolayı onlar Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın öfkesine müstahak olacaklardır:

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ "Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], şöyle dedi: Allah, şöyle buyurmuştur: Kim benim dostuma düşmanlık ederse, kuşkusuz ona savaş ilan ederim." [Buhari rivayet etti]

Hakeza bu küçük bir avuç hain, Amerikan hegemonyasına karşı "iç tehdide" odaklanmakla meşguldürler. Bu hainlerin nazarındaki "iç tehdit" ise başta nitelikli muhlis evlatları olmak üzere bizzat Ümmetin kendisidir. Bu nedenle siyasî ve askerî liderliklerdeki bu hainler, Navit Butt gibi sivillerin kaçırılmaları emrini verdikleri gibi Tuğgeneral Ali Hân gibi muhlis askerî subayların yargılanmaları emrini de vermektedirler. Nitekim bu hainler, ister Allahu []Subhânehu ve Teâlâ]'nın azabına müstahak olmada olsun isterse mazlumların, kaçırılanların ve zulüm görenlerin akrabaları tarafından sizlere yapılan çağrıda olsun kendileriyle birlikte olasınız diye kendi adlarına iğrenç eylemlerde bulunmaları için sizin birimlerinizi göndermektedirler. Bunu da Amerika'yı hoşnut etmek amacıyla sizleri kaçırmak ve işkence etmek için yapmaktadırlar.

Şunu çok iyi biliniz ki Amerikalılar, sadece Allah'ın izniyle çok yakında kurulacak olan Hilafet'in kurulmasından korkmaktadırlar. Zira Hilafet, birimlerinizin bakış açısını, İslam'ın olmasını vacip kıldığı yöne çevireceği gibi düşmanlarınızın kalplerine korku salacak ve İslam'ın egemen olması için çalışacaktır. Zira Allhu [Subhânehu ve Teâlâ], şöyle buyurmaktadır:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلاً "Muhakkak ki Allah, kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (sulta) kılmayacaktır!" [en-Nîsâ 141]

Peki Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'ya ve Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e olan sevginiz sizleri, izzetli ve onurlu bir şekilde başlarınızı dik tutmaya sevketmiyor mu?

Bu durumda sizin göreviniz, Hilafet'i kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermektir. Zira Hilafet, Rabbinizin bir emri olup Allah'ın izniyle yaşamış olduğumuz bu zorba yönetimin ardından da kurulacaktır. Aynen Resul [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in, şöyle buyurduğu müjdesinde geçtiği gibi:

ثمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ "Sonra Zorba diktatörlük olacaktır. Böylece Allah'ın olmasını dilediği kadar olacak, sonra kaldırmayı dilediğinde onu da kaldıracaktır. Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere [Raşidî] Hilafet olacaktır." Sonra sükut etti.

Buna rağmen bu görevinizi yerine getirmede ağır davranmanızın nedeni, dünya sevgisi ve ölümü kerih görmektir. Dolayısıyla en azından Navit Butt'un serbest bırakılması için müdahalede bulunun. Zira o, İslam yolunda ölmeyi seven bir adamdır. Yoksa bu fani hayatı seven ve onun geçici zevkinin peşinde koşan kimseler gibi biri değildir. Eğer boş gerekçelerle en azından bunu, yani Navit Butt'un serbest bırakılmasını gerçekleştirmezseniz, o zaman kıyamet günü Navit Butt Allahu [Subhânehu ve Teâlâ]'nın önünde sizin aleyhinize şahitlik yaptığında nefsinizi nasıl kurtaracaksınız bakalım. Vesselamu Aleykum."

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 9 Cumâde’l Ûlâ 1434
M.  Perşembe, 21 Mart 2013

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER