Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Güçlü Müslüman Yönetici, Kâfirler Hoşlanmasa da İslam İle Hükmeden Raşidi Halifedir

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle uyardı:

 لَا يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ“Mümin aynı delikten iki kere sokulmaz.” [Buhârî, Müslim] Ancak Pakistanlılar olarak biz, güçlü, akıllı, sadık ve doğru olduğunu iddia eden liderler tarafından defalarca sokulduk. Her defasında da bizim onlara verdiğimiz destek çabaları boşa gitti. Onların başarılı olacağına dair umutlarımız yok oldu ve kaybedenlerden olduk. Liderlik boşluğu ve samimi liderlerden yoksun olduğumuz ağıtları yakıldı...

Henüz şuana kadar yargı, siyasi ortam ve silahlı kuvvetler içinden “güçlü bir lider” ortaya çıkmış değil. Eyüp Khan, Zülfikar Ali Bhutto, Ziya-ül Hak, Pervez Müşerref, İftihar Choudary ve Aşfak Keyâni gibi isimler, hepimizi daha önce hayal kırıklığına uğrattılar. Gelecekte hayal kırıklığına uğratanlar listesine İmran Khan ve Rahil Şerif gibi sürekli yeni isimler eklenecektir.

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Biz tekrar tekrar sokuluyoruz. Çünkü biz, Allah’ın indirdiğinden başkası ile hükmedilmesini savunan insanlarda güç ve sadakat görmeyi umuyoruz. Ancak gerçek şu ki güçlü ve bilge Müslüman yönetici, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya itaat eden ve ahiret için çalışandır. Aciz ve zayıf yönetici ise beyhude bir çabayla cennete girmek için heva ve hevesini takip edendir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ“Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz kişi de, nefsini hevasına tabi kılan ve Allah’tan dilek(ler)de bulunup duran (bunu yeterli gören) kişidir.” [Tirmizi, İbn-i Mace] İhtiyacımız olan güç, Ebu Cehil gibi küfür ve küfre itaatte değil, Ömer el Faruk gibi İslam’da ve Allah’a itaattedir. Bizi hayal kırıklığına uğratan tüm liderler, kendi ağızlarıyla demokrasinin savunucuları olduklarını dile getirdiler. Demokrasi, yasaların, Allah ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarından ziyade insanın heva ve heveslerine göre yapıldığı bir sistemdir. Demokrasiye davet eden birinden nasıl bir iyilik bekleyebiliriz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَنِ ٱحْكُم بَيْنَهُمْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَلاَ تَتَّبِعْ أَهْوَآءَهُمْ وَٱحْذَرْهُمْ أَن يَفْتِنُوكَ عَن بَعْضِ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ إِلَيْكَ“Artık onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hak’tan gelenden ayrılıp da onların hevâlarına uyma.” [Maide 48] Düşman devlet adamları ve yetkilileri ile sürekli iletişim içinde olan, sırlarımızı onlara deşifre eden, onlardan talimat alan, Afganistan, Yemen, Irak ve Suriye gibi İslam topraklarına Batının askeri ve ekonomik müdahalesini destekleyen birinden nasıl bir iyilik bekleyebiliriz.

إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ“Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” [Mümtehine 9] Nasıl Ey Müslümanlar?

İslam’ın kamu mülkiyeti olarak kabul ettiği enerji kaynaklarımızı özelleştirenlerden, muhtaçlar üzerine Şeriatça haram olan ağır vergiler koyanlardan, faize dayalı kredi alanlardan, ayrıca serveti birkaç elde toplamak için pek çok yöntemler üretenlerden, toplumu bu servetlerden mahrum edenlerden nasıl bir iyilik bekleyebiliriz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

الْمُسْلِمُونَ شُرَكَاءُ فِي ثَلَاثٍ الْمَاءِ وَالْكَلَإِ وَالنَّارِ“Müslümanlar üç şeyde ortaktır: Su, mera ve ateş” [Ahmed] Yine Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ صَاحِبُ مَكْسٍ“Meks sahibi cennete giremez.” [Ahmed] Allah Subhânehu ve Teâlâ da şöyle buyurdu:

وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا“Allah alışverişi helal faizi de haram kılmıştır.” [Bakara 275] Keza Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

كَيْ لاَ يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الأَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ“Sizden zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın diye.” [Haşr 59] Nasıl Ey Müslümanlar?

Dili ile günahkâr demokrasiye davet ederken, Hilafeti savunan Hizb-ut Tahrir gençlerini kendi elleriyle tutuklayan, doktor, mühendis, kalp hastası ve bağırsak kanaması olanları yargılamadan zindanlara atan birinden nasıl bir iyilik bekleyebiliriz. Allah Subhânehu ve Teâlâ bir Hadisi Kutside şöyle buyurdu:

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ  إِنَّ اللَّهَ قَالَ مَنْ عَادَى لِي وَلِيًّا فَقَدْ آذَنْتُهُ بِالْحَرْبِ“Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: Allah dedi ki: “Kim benim bir dostuma düşmanlık ederse, Ben ona savaş ilan ederim” [Buhari] Nasıl Ey Müslümanlar, nasıl?

Ey Pakistanlı Müslümanlar! Bilin ki eğer doğru yerde ararsak, İslam’ın uygulanmasına çağırarak ahiret için çalışanlara bakarsak, asla hayal kırıklığına uğramayız. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir gençleri, saf ve iyi topraklarda, Pakistan topraklarında Hilafeti geri getirmek için kendileriyle birlikte çalışmaya sizi davet ediyor. Hizb-ut Tahrir gençleri, sizi hazırlık yapmaya davet ediyor. Zira Hilafetin yakında geri geleceğine dair mükemmel bir portre çizen Hizb-ut Tahrir kültürünü etüt ederek insanlara rehber ve yönetici olacaksınız. Hizb-ut Tahrir gençleri, delilleri Kur’an ve Sünnetten çıkarılmış 191 maddelik İslam Devletinin Anayasa Tasarısını sizlere sunuyor. Hizbin gençleri, sadece Allah’tan korkarak Allah’a, Rasûlü’ne ve müminlere ihanet eden zalimler karşısında kendileri gibi cesur ve cüretkâr bir şekilde dik durmaya sizi teşvik ediyor. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أَلَا لَا يَمْنَعَنَّ أَحَدَكُمْ رَهْبَةُ النَّاسِ أَنْ يَقُولَ بِحَقٍّ إِذَا رَآهُ أَوْ شَهِدَهُ فَإِنَّهُ لَا يُقَرِّبُ مِنْ أَجَلٍ وَلَا يُبَاعِدُ مِنْ رِزْقٍ“Sizden birisi hakkı gördüğünde veya hakka şahit olduğunda insanlardan korkusu hakkı söylemesine engel olmasın. Şüphesiz ki hakkı söylemesi veya önemli bir şeyi zikretmesi ne ecelini yakınlaştırır ve ne rızkını uzaklaştırır.” [Ahmed]

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Hizb-ut Tahrir Emiri, ünlü fıkıhçı ve devlet adamı Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın “Hizb-ut Tahrir’den... Sondan bir önceki çağrı” başlığı altında nusret talep eden sözleri kuşkusuz sizlere ulaşmıştır. Bu sözler sizlere o derece ulaşmış olmalı ki hainler, bu sözleri işiten ve görenleri tehdit ettiler. Bu sözler sizlere o derece ulaşmış olmalı ki zorbalar, İslam’ı ve Hilafeti destekleyenleri avlamak ve tutuklamak üzere haydutlarını ve tasmalı köpeklerini onların peşine taktılar. Bu sözler sizlere ulaşmıştır. Sonra Hilafet kervanı, kervansaraya varmak üzeredir. Dolayısıyla ya nusret verenlerden, ya da sonradan kervana katılanlardan olursunuz.

لا يَسْتَوِي مِنكُم مَّنْ أَنفَقَ مِن قَبْلِ الْفَتْحِ وَقَاتَلَ أُوْلَئِكَ أَعْظَمُ دَرَجَةً مِّنَ الَّذِينَ أَنفَقُوا مِن بَعْدُ وَقَاتَلُوا وَكُلاً وَعَدَ اللَّهُ الْحُسْنَى وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ“İçinizden Mekke’nin fethinden önce sarf eden ve savaşan kimseler, daha sonra sarf edip savaşan kimselerle bir değildirler, öncekiler daha üstün derecededirler. Allah, hepsine cenneti vadetmiştir. Allah, işlediklerinizden haberdardır.” [Hadid 10]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 06 Şevvâl 1436
M.  Cuma, 21 Ağustos 2015

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER