بسم الله الرحمن الرحيم
Omurgasız Pakistan Yöneticileri, Dünyanın Tek Müslüman Nükleer Gücünün Hemen Yanı Başındaki ABD Askeri Varlığının Güvenliğini Sağlamak İçin Görüşmeler Yapılmasının Mücadelesini Vermektedir
Daha önce Britanya İmparatorluğu ve Sovyet Rusya’sı gibi ABD de yiğit ve cüretkâr Müslüman Afganlılara karşı askeri zafer elde edemeyeceğini biliyor. Bu yüzden politik zafer elde etmeye oldukça muhtaç olan Washington, görüşmeler yoluyla dünyanın tek Müslüman nükleer gücünün hemen yanı başında askeri, istihbarat ve paramiliter varlığını güvence altına almak istiyor. Hatta şuan ki sınırlı askeri operasyonları bile politik görüşmeleri dayatmak içindir. 22 Ağustos 2017 günü ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson yaptığı açıklamada, “Sanırım, Başkanın (Trump’ın) bütün bu (askeri) çabasının, Taliban’a baskı yapmayı amaçladığı açıktır. Taliban, savaş meydanında zafer kazanamayacağını anlamalıdır artık... Savaşı belki biz kazanamayabiliriz ama Taliban da kazanamayacak” dedi.
Tillerson ayrıca iki saatlik sözde resmi Afganistan “ziyareti” sırasında Amerika’nın görüşmeler yürüttüğünü de doğruladı. Tillerson, Afganlı Müslümanların başkent Kabil’e girişini engelleyebilecekleri korkusu ile Bagram’daki Amerikan askeri üssünde penceresiz bir sığınakta Afgan Devlet Başkanı bir görüştü. Tillerson, 23 Ekim 2017 günü yaptığı açıklamada “Buna rağmen Taliban’ın içerisinde, savaşın sonsuza kadar devam etmesini istemeyen ılımlı sesler olduğuna inanıyoruz... Şiddeti reddetmeye hazırlarsa, kendileri için hükümette yer var.” şeklinde konuştu.
Pakistan yöneticileri, Müslümanları kandırmak ve görüşmelere ikna için görüşmeleri sanki yabancı efendilerinin değil de kendi fikirleriymiş gibi sunuyorlar. Pakistan Dışişleri Bakanı Khawaja Asif, 27 Eylül 2017 günü BBC’nin “HARD talk” programında yaptığı konuşmada, “Biz bu sorun için askeri değil, siyasi bir yaklaşım ve çözüm olması gerektiğini öneriyoruz.” diye konuştu.
Doğrusu Amerikan kuklalarının, ABD projelerini kendi icatları ve Müslümanların çıkarlarınaymış gibi sunma gelenekleri var. Bu, Müslümanları aldatmak için tuzaktır. Dolayısıyla kuklalar, kendi öz kaynakları ile elde edemeyeceği zaferi Amerika’ya altın tepside sunacaklar. ABD’nin okyanus ötesinden gelip Afganistan’ı işgal edemeyeceğini anlayınca Müşerref, “Önce Pakistan” iddiasıyla Pakistan istihbarat teşkilatı ve hava üslerini ABD’ye açmıştı. Korkak Amerikan askerleri, yüksek motivasyona sahip ilkel silahlı Müslüman savaşçılar karşısında darmadağın olunca, Keyâni ve Rahil, ABD Haçlı savaşını “bizim savaşımız” gibi lanse ederek aşiret bölgelerindeki Müslüman Afgan direnişini kısıtlamak için yetenekli ordumuzu aşiret bölgelerine konuşlandırmıştı.
Şimdi de Orgeneral Bajwa ve PML-N liderleri, âlimler ve istihbarat teşkilatımızın Afgan Müslümanları üzerindeki nüfuzundan da yararlanarak ABD ile görüşmeler düzenlemek için çırpınıyor. Washington, savaş meydanında elde edemeyeceği zaferi siyasi tuzak yoluyla elde edecektir. Ayrıca bu omurgasız yöneticiler, ekonomisi çöken, demoralize olmuş askerleri nedeniyle geri çekilmeye hazırlanan ve uluslararası konumu da ayaklar altında olan yaralı düşman ABD’ye yardım için koşuşturuyor. Şuan ki yöneticiler, “imparatorluk mezarlığına” gömülen ve şirret Hint devletini bölgesel güç yapma planının bir parçası olarak konsolide etme niyetinde olan Amerika’yı kurtarmak için canhıraş çalışıyor.
Ey Pakistan Müslümanları, âlimleri, özellikle de istihbarat teşkilatı!
Omurgasız Pakistan yöneticileri, Afgan Müslümanlarını silahı bırakıp Haçlılar ile görüşmelere tutuşmalarının zafer olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Oysa Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
مَا تَرَكَ قَوْمٌ الْجِهَادَ إلاّ ذُلّوا“Bir millet, Allah yolunda cihadı terk edecek olursa Allah, o kavmi zillete düşürür.” [Ahmed] Müslümanlar, cihat ettiklerinde, ne kadar zayıf olurlarsa olsunlar, izzeti yakalamışlar, ne kadar güçlü olursa olsun düşmanı da rezil rüsva etmişlerdir. Şanlı İslam tarihi bunun en iyi kanıtıdır.
Görüşmeler düzenleme çabalarını reddedin ve Müslümanları Allah yolunda cihattan alıkoyan ve sömürgeci kâfiri zilletten kurtarma niyetinde olan omurgasız yöneticilere itaat etmeyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّه“Doğrusu kafirler, mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar.” [Enfal 36] Görüşmeleri reddedin ve sinsi ABD planını yok edin ki Trump askerleri, daha önce İngiliz emperyalistleri ve Sovyet Rusları gibi bir daha dönmemek üzere aşağılanmış bir şekilde geri çekilsin.
Ey Pakistan silahlı kuvvetleri!
Kişisel çıkar uğruna her fırsatta kaynaklarımızı ve askeri yeteneklerimizi düşmanları güçlendirmek için kullanan omurgasız liderlik, sırtımızdaki en büyük yüktür. Onlar, kâfir güçlerle ittifak kuruyorlar. Oysa böyle bir ittifak, ekonomik viranenin, dış politikada zillet ve istikrarsızlığın güvencesidir. Askeri ittifak, büyük güçlerin çıkarlarını gerçekleştirmek için askeri ve istihbarat olanaklarımızın istismarı anlamına gelir. Yıllardır ABD ve son zamanlarda da Rusya ile kurulan ittifakta bunu açıkça gördük. Ekonomik ittifak da borç batağında yüzmemiz, kaynaklarımızın yabancılara peşkeş çekilmesi, ekonomimizin de yabancıların hâkimiyetine geçmesi anlamına gelir. Yıllardır ABD ve son zamanlarda da Çin ile kurulan ittifakta bunu açıkça görüyoruz. Siyasi ittifak da bölgesel nüfuzumuzdan yararlanma ve bölgede dumura uğrayan nüfuzları için yasallık kazandırma anlamına gelir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمْ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا.بَشِّرْ الْمُنَافِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا“Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.” [Nisa 139]
Müslümanların güçlü olmasının yegâne yolu İslam ve Nübüvvet metodu Hilafet Devletidir. Politik olarak Hilafet, mevcut Müslüman ülkelerini birleştirecek ve onları düşmanlar karşısında zayıflatan ve bölen sınırları yıkacaktır. Ekonomik olarak da Hilafet, ümmetin büyük ölçülerdeki ekonomik kaynaklarını Beytül Malda toplayacaktır. Ayrıca Hilafet, topluca dünyanın en büyüğü ve her tarafta askeri kolu olan Müslümanların silahlı kuvvetlerini de Raşidi Halife komutası altında bir araya getirecektir.
Güçlü olmanın tek bir yolu var ve siz de ona doğru giden yolda atılacak ilk adımın anahtarısınız. Pak ve temiz Pakistan topraklarında Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için hadi hemen Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Hilafet, ümmeti etrafını çevreleyen ve sapasağlam sarsılmaz bir kale yapacaktır. Küçük Müslüman gruplar, düşmanlarımızı darmadağın edilebiliyorsa, Raşidi Hilafet komutası altında sizler kim bilir neler yapabilirsiniz? Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
فَلاَ تَهِنُواْ وَتَدْعُوۤاْ إِلَى ٱلسَّلْمِ وَأَنتُمُ ٱلأَعْلَوْنَ وَٱللَّهُ مَعَكُمْ وَلَن يَتِرَكُمْ أَعْمَالَكُمْ“Sakın zaaf göstermeyin. Üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. Sizin amellerinizi asla eksiltmeyecektir.” [Muhammed 35]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti
H. 18 Safer 1439
M. Salı, 07 Kasım 2017