بسم الله الرحمن الرحيم
Mescidi Aksa, Ukbe b. Nafi Camisi İle Kardeş Cami İlan Edilmesini Değil, Kurtuluş Ordularını Bekliyor
Diyanet İşleri Bakanlığı’ndan bir kaynak, işgal altındaki Filistin’deki esir Mescidi Aksa ile Kayravan kentindeki Ukbe b. Nafi Camisi’nin kardeş cami ilan edildiğini belirtti. Bu kardeşlik ilanı, Diyanet İşleri Bakanlığı’nın Kur’an-ı Kerim’in yeryüzüne indirilişinin 1450’nci yılı münasebetiyle Ramazan ayının on yedinci gecesi düzenlenen büyük bir kutlama töreni sırasında yapıldı. Törende, Tunus Başbakanı Habib es-Sıyd yanı sıra çok sayıda büyükelçi ve yabancı davetliler de hazır bulundu. Tören sırasında Hafızlık Yarışmasını kazanan yarışmacılara da çeşitli ödüller dağıtılacak.
Bu kutlama töreni tam bir safsatadır. Tunus hükümeti, bu tören safsatası yoluyla kutlu Mescidi Aksa’ya verilen önemi göstermek amacındadır. Aynı zamanda da mübarek toprakların bekçiliğini yapmış olan ve yokluğunda Filistin’in zayi olduğu ölüm kalım meselesi İslam Hilafetini görmezden gelmektedir. Bu durum karşısında biz, her iki toplumun da dikkatini aşağıdaki hususlara çekmek istiyoruz:
1- Mescidi Aksa ile Ukbe b. Nafi Camisi’ni kardeş cami ilan etmek, ikisinin de öz kardeş oldukları, dahası benzer koşullar altında yaşadıkları anlamına gelir. İlki, Yahudilerin işgali ve bu işgalcileri koruyan, onlarla yapılan güvenlik koordinasyonunu kutsal kabul edip Mescidi Aksa’yı temsil ettiğini iddia eden beceriksiz Filistin yönetimi altında inim inim inlemektedir. İkincisi ise gasp edilen Müslüman topraklarının, özellikle mübarek Filistin topraklarının kurtuluşu için Müslüman orduları motive etmekten yoksun kasvetli laiklerin altında can çekişmektedir. Bu iki öz kardeşin de anneleri aynıdır, Hilafettir. Laikliğe kul köle olan ve dini hayattan koparmak için dini normalleştirme isteyen iki ülke yönetimi de Hilafet proje ile alenen savaşmaktadır.
2- Mescidi Aksa, Ruveybida yöneticilerin müptezel açıklamaları ve Ukbe b. Nafi Camisi ile kardeş cami ilan edilmesi safsataları ile yoruldu artık... Bu nedenle Mescidi Aksa, Yahudi varlığını ortadan kaldırmak, kökünü kazımak, Filistin’i, Mescidi Aksa ve halkını yeniden yuvası İslam ümmetine döndürmek için Müslüman ordulara haykırıyor, müminlerin enerji ve gayretlerine sesleniyor.
3- Hilafet Devleti, Filistin’i işgalcilerin emellerinden korumuştur. Yahudilerin Filistin emelleri karşısında Müslümanların Halifesi Sultan II. Abdülhamid’in o görkemli duruşunu hepimiz hatırlıyoruz. Abdülhamid, “Filistin topraklarının bir karışından bile ödün vermektense, bedenimin lime lime koparılmasını yeğlerim.”demiş ve şöyle devam etmişti: “Eğer bir gün Hilâfet Devleti parçalanacak olursa işte o gün, onlar Filistin’i bedelsiz alabilirler.”Gerçekten de öyle oldu. Müslümanların Halifesi olsaydı, Yahudiler, güzide Filistin topraklarında bugün olmazdı. Filistin ve Mescidi Aksa, Allah’ın Kitabı ve Rasûlü’nün Sünneti üzerine biat edilen bir Halife ile ancak İslam yuvasına dönecektir. Mescidi Aksa, Hilafetin kuruluşu ve mübarek toprakların kurtuluşu için İslam ümmeti ve ordularına sesleniyor.
Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
يَا قَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ “Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.” [Ahkaf 31]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
H. 17 Ramazan 1437
M. Çarşamba, 22 Haziran 2016