بسم الله الرحمن الرحيم
İzzetli ve Raşit Bir Hilafet Mi Yoksa Bağımlı ve Tahripkâr Bir Cumhuriyet Mi?
Tunus, Cumhuriyetin ilanının yıldönümünü kutluyor. Hem de umutsuzluk ve hayal kırıklığının hâkim olduğu bir ortamda. Cumhurbaşkanı Baci Kayed es-Sebsi’nin ulusal birlik hükümeti kurma girişimi, Tunus Müslümanlarının korkularını yatıştıramadı. Tam tersine kaos ve endişeleri beraberinde getirdi. Hükümet kurma girişimi, ülkenin işlerini gütmede ajan hükümetin başarısızlığını ve Burgiba’nın kurduğu Cumhuriyet yönetiminin de fiyaskosunu teyit etmektedir. Burgiba yönetimi İslam’la mücadele etmek ve laikliği perçinlemek için kurulmuştur. Çünkü Anayasanın ilk maddesi, İslam yerine Cumhuriyeti yönetim sistemi olarak kabul ediyor. İslam’ı devlet ve toplumdan ayırıyor. İslam’ı yönetim ve ekonomik sistemle hiçbir ilgisi olmayan ruhani bir din olarak addediyor. İslam’ı sadece ibadetle sınırlıyor. Modernite adı altında batılılaşma kampanyasına önderlik ediyor. Şeri kıyafete karşı savaş açmıştır ve kasıtlı olarak anayasa yapıcılar, evlilik hükümleri gibi İslam Şeriatının kati hükümlerine aykırı kanunlara öngören ahvali şahsiye anayasasını onayladılar. Burgiba tarafından kurulan ve daha sonra devrik Bin Ali tarafından yürütülen modern devlet, bugün hâlâ varlığını sürdürüyor. Kâfir Batının ayak izlerini adım adım takip ediyor ve İslam’la ilgisi olan her şeyle acımasızca mücadele ediyor. Bin Ali’yi deviren devrimin ardından vicdan özgürlüğü ve Batı yaşam tarzını yerleştiren CEDAW gibi kadına karşı ayrımcılık belgesi imzalandı.
Bu vesileyle es-Sebsi, ulusal birlik hükümetinin öncelik ve ideallerini açıkladı. Bu öncelik ve idealleri inceleyen biri, Tunus yöneticilerinin sömürgeci kâfire bağımlılık politikası izlediklerini, yolsuzluk ve yozlaşmanın nedeni olan kapitalist sistemi benimsediklerini hemen fark eder. Bu yüzden gerçek bir değişim olamaz. Bu hükümet tarafından kamuoyuna duyurulan hızlı büyüme, bütçe denetimi, etkili sosyal politikalar gibi idealler, sadece hayal ve safsatadır. Hükümet açıklamasında bu idealleri gerçekleştirecek çözümlere değinmiyor. Ülkenin karşı karşıya kaldığı gerçek sorunları görmezden geliyor. Hâlbuki bu sorunlar, cumhuriyet şeklinde zuhur eden ve ekonomi, yönetim, maliye ve ictimaî gibi konularda yıkım üreten kapitalist sistemin bir sonucudur. Burada kamuoyuna soruyoruz: Bu hükümet, ülkenin zenginliklerini geri alabilir mi? Hesapsız sualsiz ülkenin zenginliğini yağmalayan yabancı şirketlerin sözleşmelerini iptal edebilir mi?
Hükümet, devalüasyon, sivil hizmet atamaların dondurulması, kamu bankalarının özelleştirilmesi gibi IMF’nin ardışık hükümetlere dayattığı sömürgeci ekonomik politikadan kurtulabilir mi? Başta İngiltere olmak üzere hükümet ve bakanlıkların yapısı ile ilgili Batılı ülkelerle imzalanan sömürgeci anlaşmaları iptal edebilir mi?
Buna verilecek yanıt, elbette hayırdır. Çünkü bu kararlar, Burgiba cumhuriyetinin putlarını ve başarısızlık sembolünü güçlendirmek için yüz milyonlarca dolar harcayan, yoksulluk ve işsizlikle mücadele eden ajan ve zayıfları aşar.
Gerçek şu ki birlik hükümeti kurma girişimi, ülkenin yaşadığı büyük zorlu koşullara, ticaret dengesindeki önemli açığa, borç artışına, borçlanma ve dış yardıma başvurmadan devletin iç giderlerini karşılayamadığı bir zamana denk gelmektedir. Tunus, ekonomik felakete sürüklenmektedir. Sonuçları Yunanistan’dan da daha ağır olabilir. Bu girişimin gerçek nedeni, ülkenin yabancıya ipotek edilmesine halkı ortak etmektir. Ülke ve insanlar üzerindeki kontrolü derinleştirmek için halkı sömürgeci departmanların memurları haline dönüştürmektir.
Ey Tunuslu Müslümanlar! Kuşkusuz bu sorunun çözümü herkesçe biliniyor, anonim değil. Çözüm, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak, Batı ve uşaklarının iplerini kesmektir. Hizb-ut Tahrir’li kardeşleriniz olarak biz, gayretleri biliyor ve sizi Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında zafer ve hâkimiyet elde etmek ve Allah’ın vaadini gerçekleştirmek için bizimle birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Hilafet, iyi bir yaşam sunar, dünya ve ahirette güzellik ikram eder. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
أَفَمَنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَى تَقْوَى مِنَ اللّهِ وَرِضْوَانٍ خَيْرٌ أَم مَّنْ أَسَّسَ بُنْيَانَهُ عَلَىَ شَفَا جُرُفٍ هَارٍ فَانْهَارَ بِهِ فِي نَارِ جَهَنَّمَ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ“Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır, yoksa yapısını yıkılacak bir yarın kenarına kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateşine giden kimse mi? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” [Tevbe 109]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti
H. 28 Şevvâl 1437
M. Pazartesi, 25 Temmuz 2016