بسم الله الرحمن الرحيم
Kemalist Laiklerin Balyozu ile Demokrat Laiklerin Örsü Arasında Sıkışıp Kalan Türkiye'deki Müslüman Halkı Kurtaracak Olan Ancak Hilafet'tir!
Son günlerde Türkiye kamuoyu son dakika haberleri ile yatıp son dakika haberleri ile uyanır oldu. Zira bir gün medyada "Balyoz Darbe Planı" diye bir plan manşet oluyor, ertesi gün devletin bir savcısı adliyeyi basarak başka bir savcıyı gözaltına alıp hapse atıyor, diğersi gün devletin başka bir kurumu bir takım savcıların özel yetkilerini elinden alıyor, daha sonraki gün emekli ve muvazzaf olmak üzere birtakım askerlere yönelik operasyonlar düzenlenerek 40'ın üzerinde ordu mensubu gözaltına alınıyor, ardından iktidar partisine yönelik bir kapatma davası "ha açıldı ha açılacak" söylentileri dolaşmaya başlamasıyla ekonomik göstergeler allak bullak olmaya başlıyor kısacası olayların biri bitmeden diğeri başlıyor. Yani görünen o ki adeta devletin zirvesinde ve kurumlar arasında bir köşe kapmaca oyunu oynanıyor. Bütün bu gelişmeler karşısında bir krizden öteki krizin içerisine sürüklenen Müslümanlar, çölde devesini kaybetmiş bir bedevi gibi ne yapacaklarını bilmez bir halde kara kara düşünüyorlar.
Tüm bu yaşananların tek müsebbibi, yarım asırdır süregelen Anglo-Amerikan çatışması ve bu çatışmanın ülkede meydana getirdiği çift başlı iktidar yapısıdır. Bir tarafta Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu tarihten beri dizginleri elinde bulunduran İngiliz yanlısı kemalist laik ordu ile diğer tarafta yarım asırdır bu dizginleri eline geçirmenin uğraşısını veren Amerikan yanlısı demokrat laik AKP hükümeti gibi bir sivil iktidarın olduğu çift başla yönetilen bir ülkede bu gibi krizlerin sık sık yaşanması doğal bir durumdur.
Yarım asırdır süregelen bu çatışmanın son günlerde giderek şiddetlenmesiyle vahim bir ülke tablosu ortaya çıkmıştır. Hilafet'in en son başkentliğini yapmış olan Türkiye'nin, hükümeti, ordusu, polisi ve yargısının, İslam'a ve Müslümanlara savaş açıp gece gündüz onları katleden sömürgeci kafirleri İslam beldelerinden kovmaları, onların ümmete yönelik iğrenç planlarını Müslümanlara açıklamaları ve onlara bir an bile göz açtırmamaları gerekirken birbirlerine karşı komplolar kurar, birbirini dinler, takip eder ve fişler hale gelmişlerdir. AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, "Eee şimdi biz onları fişliyoruz." diyerek ülkenin içerisinde bulunduğu vahim tabloyu özetlemiştir.
Bir zamanlar Konstantiniyye'yi fetheden Fatih Sultan Mehmet, Müslüman beldeleri bir araya toplayan Kanuni Sultan Süleyman ve Müslüman diyarların kalkanı Abdulhamit gibi bağrından nice İslam kahramanları çıkaran Müslüman Türkiye halkının medyası, sivil toplum kuruluşları ve aydınlarının, toplumu sömürgeci güçlerin çatışması sonucu ortaya çıkan mevcut fasit vakıadan kurtarmaları gerekirken, birbirine karşı düşman gözüyle bakar, parçalanır ve kutuplaşır hale gelmiştir.
Ey Müslümanlar!
Tarihinizden seksen sekiz yılı çalan, nice evlatlarınızın canına kıyan, servetlerinizi heba eden, sizlere bir gün olsun gün yüzü göstermeyen, sizin evlatlarınızdan oluşan emniyet birimleri ile yine sizin evlatlarınızdan oluşan orduyu adeta birbirinin düşmanı haline getirerek gece gündüz birbirlerini dinleyen birer kurum haline getiren, insanları kamplaşmaların içine sürükleyerek kardeşi kardeşe düşman yapan, yandaş ve muhalefet diye medyayı ikiye bölen sömürgeci kafirlerin uşakları arasında dönen bu çatışmanın arasında sıkışıp kalmak yerine niçin Raşidi Hilafet Devleti'ni kurarak dünyanın efendisi olma yolunda hala harekete geçmiyorsunuz?
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey imân edenler! Allah ve Resul sizi, size hayat verene çağırdığında icâbet edin. Bilin ki Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz muhakkak onun huzurunda toplanacaksınız." [el-Enfâl 24]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
H. 12 Rabi-ul Evve 1431
M. Cuma, 26 Şubat 2010