- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Hadler Ve George Clooney
Haber:
Bruney Sultanlığının şeriat yasasını, özellikle had yasasını uygulaması üzerine, Hollywood'un ünlüleri, Elton John ve George Clooney de dâhil olmak üzere çeşitli çevrelerden yasaya yönelik eleştiri çağrısında bulunuldu. Bruney Sultanlığındaki hotellere karşı boykot kampanyası çağrısında bulunan aktör George Clooney, ayrıca eşcinseller için had cezalarının ertelenmesini de istedi. Daha sonra Bruney Sultanlığı Sultanı Hasan El-Bulkiye, başta Batı olmak üzere çeşitli yönlerden gelen baskılarla karşı karşıya kaldıktan sonra eşcinselliğe yönelik ölüm cezalarını erteletti. Hatta Clooney bir röportajda, Endonezya ve Malezya gibi ülkeleri Bruney’in yolunu takip etmemeleri konusunda uyardı.
Yorum:
Clooney'in Müslüman ülkelerin işlerine karışması, kâfirlerin dünyanın her köşesine müdahale etme hakkına sahipmiş gibi kibrini ortaya koymaktadır. Hadlerin uygulanmasını insan haklarının “ihlali” olarak gören Birleşmiş Milletler, politikacılar ve bazı devletler de dâhil olmak üzere çeşitli çevreler Bruney Sultanlığına karşı baskı yapmaktadır.
Hadler, Allah Subhânehu ve Teâlâ'nın itirazcıların itirazlarına rağmen uygulanmasını emrettiği İslam Şeriatının bir parçasıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ insan, hayat ve kâinatın yaratıcısıdır. İnsan için neyin iyi neyin kötü olduğunu en iyi bilen O’dur. Mukayese yapacak olursak, insanların aklı sınırlıdır ve bu nedenle yaptıkları sistemler ve yaşadıkları kâinatta sınırlı olduğu için bakış açıları her zaman zayıf olacaktır. İnsan aklı, çevre unsurlarıyla sürekli olarak çelişir ve küçücük farklılıklardan dahi etkilenir. Dolayısıyla, geçmişte toplumun standartlarına aykırı ve aynı zamanda kabul edilemez olan eşcinsellik, şimdi ise kabul edilebilir, normal bir şey haline geldi. Hâlbuki bugünün toplumu üzerinde feci yıkıcı bir etkisi vardır.
Günümüz toplumları vahye dayanmayan beşer ürünü sistemlere dayanmaktadır. Vahyin yönlendirmediği İnsan, kendisine zarar verebilecek ve yok edebilecek fiillere karşı savunmasızdır. Allah Subhânehu ve Teâlâbunu bize Kuran’da şöyle buyurmuştur:﴿وَعَسَى أَن تَكْرَهُواْ شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تُحِبُّواْ شَيْئًا وَهُوَ شَرٌّ لَّكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ﴾“Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
Sonuç olarak, bugün Müslümanlar, kâfirlerin baskılarından dolayı ne yazık ki Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın emirlerini yerine getirme sorumluluğunu taşımamaktadırlar. Müslümanların başlarındaki yöneticilerde, şeriat yasalarını uygulamakta isteksizdirler. Zira servet ve konumları için endişelenmektedirler. Bazı liderler şeriatın bir kısmını uygulamayı düşünürken, bazıları ise bunun uygulamasına şiddetle karşı çıkmaktadır. Bruney Sultanlığı, hadlerin uygulanması kararına karşı Batı baskısı karşısında cesaretli dursa bile, hadlerin İslam şeriatındaki ceza sistemi içerisinde yalnızca küçük bir kısmı olduğu unutulmamalıdır. İslam'ın gerçek manada uygulaması ancak İslam siyasetinin gücü ve yönetiminde sağlanabilir. Eğer Halife liderliğinde 1.6 milyar Müslüman harekete geçse, Bay Clooney dâhil, hiçbir kâfir asla bu tür baskı yapmaya cesaret edemez.
Maalesef Müslümanlar, şu anki baskın dünya düzeni olan kapitalizmin kontrolü altında bölünmüş ve parçalanmış zayıf bir haldedirler. Biz Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan Hilafetin kurulması adına çalışmamızda bize güç vermesini ve bizi statükonun zincirlerinden kurtarıp, İslam’ın merhametine ulaştırmasını niyaz ediyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed – Malezya