- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
17 Yıldır Yönetimin İslam’a Hiçbir Yardımı Olmamış
Bugün Gelmiş İslam’ın Mağlup Edildiğini Söylüyorsunuz
Haber:
Yüksek Seçim Kurulu muhalefet adayına tam yetki verdiğini yayınladığında Ekrem İmamoğlu’nun on binlerce destekçisi, 30 Haziran Perşembe günü, son üç ay içerisinde ikinci kez belediye başkanlığını kutlamak için İstanbul belediye binasının yakınlarında bir araya geldi. (euronews)
Yorum:
Mustafa Kemal’in kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı Ekrem İmamoğlu İstanbul’daki büyük seçimleri kazanarak konumunu sarsılamaz olarak görmeye başlayan Erdoğan’ın başkanlık ettiği iktidardaki AK Partiye büyük bir darbe indirdi.
Erdoğan’ın partisi 17 yıl hüküm sürdüğü iktidarında ilk kez büyük İstanbul seçimlerinde kaybetti.
Ayrıca Erdoğan’ın partisi 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşen yerel seçimlerde Ankara ve İzmir olmak üzere iki büyük şehirde de belediye başkanlığı koltuğunu kaybetmişti.
Bundan daha da kötüsü Erdoğan’ın İstanbul belediye başkanı olduğu sırada söylemiş olduğu şu sözleri hatırlayalım: “İstanbul’u kazanan tüm Türkiye’yi kazanır.”
İstanbul’daki büyük seçimleri kaybetmek, Erdoğan’ın popülaritesinin zayıflık görüntülerinden bir görüntüdür.
Uzun zamandır partisi tek başına Türkiye hükümetini kuramadı ve diğer siyasi partilerle ittifak kurmak zorunda kaldı.
Erdoğan'ın popülerliğini yitirmesi, partisinin iktidardaki yılları boyunca kabul ettiği politikasının doğal bir sonucudur. Zira partisi 17 yıldır İslami duyguları istismar etmiştir. Nitekim o, Mustafa Kemal’in inşa ettiği seküler sistemi uygulamaktadır. AK Parti uzun zamandır iktidarda ılımlı İslam’ın güzel bir örneği olarak gösteriliyor. Erdoğan’ın uzan zamandır iktidarda başarılı olması, onun yönteminin doğru olmasına bağlı değildir. Bilakis partisini Cumhuriyet Halk Partisi tarafından onlarca yıl empoze edilen Türkiye’deki İngiliz etkisini zayıflatmak için kullanan Amerika’nın desteğine bağlıdır. Bu nedenle boş vaatlerde bulunması ve İslami duyguları istismar etmesinden bu yana Türkiye’deki Müslümanlar Erdoğan hakkında hiç olmadığı kadar hayal kırıklığına uğradılar.
Bazı uzmanlar, İstanbul’daki büyük seçimlerin sonuçlarının İslam’ın başarısızlığına işaret ettiğini söylüyor.
Her ne kadar Erdoğan’ın bazı destekçileri, 23 Haziran’da gerçekleşen seçimler bizleri Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile Ebu Cehil arasında bir taraf seçmeye zorlamaktadır demiş olsalar da Erdoğan’ın seçimlerde kazandığı her zaferden sonra İslam’a hiçbir yardımı olmamıştır. Zira sözde İslamcılar iktidara gelmiş ama kesinlikle İslam iktidara ulaşmamıştır.
İstanbul’da yeni seçilen belediye başkanı Ekrem İmamoğlu 30 Haziran’da destekçileriyle konuşurken şöyle dedi: “İstanbul’daki insanlar demokrasiye sıkıntı vermek isteyenlere ders verdi.” Bugün sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: “Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi!”
Kayda değerdir ki Erdoğan’ın partisi, her seçim zaferinden sonra demokrasinin kazandığını, gerçekte her iki muhalefet partisinin de Müslümanlar ve Türkiye halkı hakkında Batılı değerleri, demokrasiyi, Laikliği ve kapitalizmi savunduğunu açıklamıştır.
Bu nedenle Erdoğan, Mustafa Kemal’in her ölüm yıldönümünde onun kabrinin yakınına durmakta, onun yüceliklerini(!) dile getirmekte ve Türkiye’nin Laikliğin yapısına olan bağlılığını vurgulamaktadır.
Dolayısıyla 17 yıldır İslam’a hiçbir yardım olmamış, bugün gelmiş büyük İstanbul seçimlerinin ardından Türkiye’de İslam’ın mağlup edildiğini söylüyorsunuz.
Sonuç olarak Türkiye’deki Müslümanların her geçen yıl zihinlerini kapitalizmin ve Laikliğin aşırı değerlerinden temizlemeleri ve akıllarını, gerçek İslamcıları er ya da geç Türkiye’de iktidara taşıyacak olan İslami değerlerle meşgul etmeleri gerekir. Şüphesiz İslam, iktidarda onların yanında olacaktır. O gün ise çok uzak değildir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fazıl Hamzayev