Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Batıcı Babacan AKP’nin Eskimiş İlkeleri İle Yola Çıkıyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Batıcı Babacan AKP’nin Eskimiş İlkeleri İle Yola Çıkıyor

Haber:

Ali Babacan, kurucusu olduğu Ak Parti’den istifa etmesinin ardından ilk kez bir TV’de canlı yayına katıldı. HaberTürk TV'de yayımlanan Teke Tek programına konuk olan Babacan 2019'un sonuna kadar yeni partinin tüzel kişiliğini kurmayı amaçladıklarını söyledi. Babacan çözülmesi gereken öncelikli sorunlar olarak “ekonomi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri, hukuk, demokrasi ve parti içi demokrasiyi” gösterdi. Babacan Ak Parti’den bu ilke ve değerlerden vazgeçtiği için ayrıldığını ifade etti.

Yorum:

Ak Parti’den ayrılarak yeni parti kurma çalışmalarına başlayan Ali Babacan’ın, Türkiye’nin çözülmesi gereken sorunları olarak sıraladığı meselelere baktığımızda -ekonomi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri, hukuk, demokrasi ve parti içi demokrasi- Ak Parti’nin kuruluş ilkeleri ile karşılaşıyoruz. Babacan, Erbakan’ın partisinden ayrılarak 2001’de Ak Parti’yi kuran Erdoğan’ın ilke ve prensiplerini bugün aynen tekrarlıyor. Hâlbuki o gün Ak Parti’yi zaten beraber kurmamışlar mıydı? Erbakan o dönem Erdoğan’a oranla ne kadar sözüm ona İslamcı ya da muhafazakârdıysa Erdoğan da bugün Babacan’a oranla o kadar İslamcı gözüküyor. Yine Erdoğan o dönem Erbakan’a oranla ne kadar demokrat, liberal, seküler ve özgürlükçü gözüküyorduysa Babacan’da bugün Erdoğan’a oranla o kadar demokrat liberal ve özgürlükçü gözüküyor. Ama bugünkü siyasetçiler için bütün bunların dün önemi olmadığı gibi bugün de önemi yok.

Eğer Amerika ve Amerikancı kuruluşlar -Türkiye medyası ve uluslararası medya, Amerika’daki Yahudi kuruluşlar, New York ve Washington merkezli think-tank kuruluşları- Erdoğan ve kurucusu olduğu Ak Parti’yi desteklememiş olsalardı Erdoğan’ın 2001’de dile getirdiği o insan hakları ve özgürlükler propagandası para etmeyecekti. Amerika eğerki bölgedeki sıcak para ile Erdoğan’ı desteklemeseydi 2001 ekonomik krizinden henüz daha çıkamamış Türkiye’de Ak Parti’nin ekonomik vaatlerinin hiçbiri gerçekleşmezdi. Amerika, Gülen grubunun bürokratik kadro, sivil toplum ve medya desteğini Ak Parti’nin arkasına koymamış olsaydı, Türkiye’deki İngilizci vesayet sistemi tasfiye edilemezdi. Her ne kadar bugün kanlı düşmanlı olsalar da, her ne kadar Gülen’in adamları 15 Temmuz Darbe girişiminde Erdoğan’ı ve hükumeti devirmek için kalkışmış olsalar da bunlar (Ak Parti ve Gülen Grubu) 2013 öncesinde ortak çalışıyorlardı. Görevlerinde farklılık olsa da hedefleri Türkiye’deki kurucu İngilizci siyaseti tasfiye edip Amerikancı siyaseti egemen kılmaktı. İşte Ak Parti’nin kurulduğu zaman ortaya koyduğu ilkelerin hepsi -insan hakları, ifade özgürlüğü, hukuk, adalet- bu Amerikancı projelerin Türkiye’de kalıcı olması içindi.

Peki, Erdoğan bu Batılı değer ve ilkelerden neden vazgeçti, ya da Babacan bugün neden Ak Parti’nin eskimiş ilkeleri ile yola çıkıyor? Ak Parti ve Erdoğan için dün öyleydi bugün böyle. Ali Babacan’ın dile getirdiği çözülmesi gereken konular (ekonomi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri, hukuk, demokrasi ve parti içi demokrasi) Erdoğan’ın artık ihtiyaç duymadığı konulardır. İktidar olana kadar Avrupalı değerlerin savunucusu oldu, muktedir olunca onları çiğnedi. Ak Parti ve Erdoğan’ın terk ettiği bu ilkelere bugün artık yeniden Ali Babacan’ın ihtiyacı var. Zaten Batı kafalı zihinlerin bu topluma sunacakları başka hangi ilke olabilir ki? İslami ilkeler değil, tabii ki Batılı ilkeler olur.

Ali Babacan’ın kuracağı yeni partinin Türkiye siyasetinde kendini konumlandıracağı blok neresi olacak diye sorarsak şunu görüyoruz: Ali Babacan’ın partisinin hitap edeceği çevre, seçimlerde destek isteyeceği kesim, hızlıca eriyen Ak Parti tabanıdır muhakkak. Bu bile esasen Babacan’ın kuracağı partinin siyasi yönünü göstermeye yeter. Ali Babacan ve Abdullah Gül’ün başını çekeceği yeni siyasi hareket Türkiye’deki Amerikancı siyasi blokta yer alacaklardır. Bu şekilde popülerliği azalan ve gittikçe zayıflayan Erdoğan ve Ak Parti’nin artık etki edemediği seçmen kitleleri burada toplanacak. Babacan’ın tek adama bağlı siyaseti değil kolektif siyaseti tercih ettikleri yönünde yaptığı açıklama Millet İttifakı içindeki laik, liberal ve demokratların da dikkatini çekecektir. Yani Babacan sadece Cumhur İttifakı’ndan kopan seçmen kitlesini değil iyi muhalefet yapamadığı için Millet İttifakı’ndan kopacak kitlelere de talip. Hülasa bu sayede Amerika Türkiye üzerinde Erdoğan ve Ak Parti ile son 15 yılda oluşturduğu ve yerleştirdiği siyasetini devam ettirmeyi amaçlamaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Mahmut Kar

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER