Haber-Yorum

Yerinden Edilmiş Mülteciler mi Baş Tacı Kardeşlerimiz mi?!

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı, milyonlarca mülteci akınına karşı uyardı ve Avrupa’nın kayıtsız kalmasını kınadı. (el-cezire kanalı – 02 Mart 2020)

Yorum:

Göç, iltica ve yerinden edilme trajedisi, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin maruz kaldığı zulüm, utanç ve aşağılanma sahnesinin yönlerinden biridir. 

Hayır, bu kerim ümmetin evlatları, bazı rejimlerin çöl kamplarına terk ettiği, bazılarının başkaları için bir tehdit ve şantaj silahı olarak kullandığı ve diğer bazılarının da iğrenç ırkçılık kinlerini boşalttığı bir yük değildir.

Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ “Müminler ancak kardeştirler.” [Hucurat-10] Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وَتَرَاحُمِهِمْ وَتَعَاطُفِهِمْ مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَدَاعَى لَهُ سَائِرُ الْجَسَدِ بِالسَّهَرِ وَالْحُمَّى “Birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerine sımsıkı sarılmakta müminler bir vücut gibidirler. Vücudun herhangi bir uzvu rahatsızlandığı zaman diğer azalar da ateşlenerek ve uykusuzlukla ona icabet ederler.” Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ؛ لَا يَظْلِمُهُ، وَلَا يَخْذُلُهُ، وَلَا يَكْذِبُهُ، وَلَا يَحْقِرُهُ  “Müslüman Müslümanın kardeşidir: Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz, ona yalan söylemez, onu küçük görmez.” Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: الْمُسْلِمُونَ تَتَكَافَأُ دِمَاؤُهُمْ، يَسْعَى بِذِمَّتِهِمْ أَدْنَاهُمْ، وَيُجِيرُ عَلَيْهِمْ أَقْصَاهُمْ، وَهُمْ يَدٌ عَلَى مَنْ سِوَاهُمْ “Müslümanların kanları eşittir. Onların en düşüğü onların adına eman verebilir. Ve kâfirlere karşı bir el gibidirler.” Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ لاَ يَرْحَمْ لاَ يُرْحَمْ “Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُؤْمِنٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ اَلدُّنْيَا، نَفَّسَ اَللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ اَلْقِيَامَةِ “Kim bir mü'minin dünyevi kederlerinden birini giderirse, Allah da onun kıyamet günü kederlerinden birini giderir.”

Müslümanların beldelerinde bulunan ülkelerin sorumluluklarının en küçüğü, mağdur Müslümanların İslam ülkelerinde onurlu bir şekilde ikamet etmesini önleyen tüm engelleri ortadan kaldırmak, onlar için gerekli olan barınma, tıbbi bakım, eğitim ve diğer kamu hizmetlerini sağlamak, kamu ve özel sektörlerdeki onurlu geçim yollarını kolaylaştırmaktır. Bu bir cazibe ve sempati meselesi değildir. Bilakis şeri bir sorumluluk meselesidir.  Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: اللَّهُمَّ مَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئاً فَشَقَّ عَلَيْهِمْ فَاشْقُقْ عَلَيْهِ، وَمَنْ وَلِيَ مِنْ أَمْرِ أُمَّتِي شَيْئاً فَرَفَقَ بِهِمْ فَارْفُقْ بِهِ “Allah’ım, kim ümmetimin işinden bir şey üstlenir sonra da onlara sıkıntı verirse, ona sıkıntı ver. Kim de ümmetimin işinden bir şey üstlenir sonra da onlara nazik ve iyi davranırsa, ona iyi davran.”  

Kötü bir şekilde yerinden edilmiş bir Müslümanın yeri, okyanusların derinlikleri değil başımızın tacı olmalıdır! 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Usame El-Suveyni - Kuveyt