Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Özelde Müslümanların Genelde Tüm İnsanlığın Umudu Hilafet

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Özelde Müslümanların Genelde Tüm İnsanlığın Umudu Hilafet

Haber:

İslam ümmetinin umudu, koruyucu kalkanı, korunağı, gözetleyicisi ve farzların tacı olan Hilafet Devleti’nin yıkılmasının üzerinden Hicri tam 99 yıl geçti.

Yorum:

İnsanların yaşamının vazgeçilmez unsurlarından birisi umuttur. Nitekim insanlar özlem duyup gerçekleştiremedikleri şeylere kavuşmanın umuduyla yaşarlar. Örneğin bekar gençler evlenme umudu, evlenen kişiler bir evlat umudu, çocuğu olanlar onların hayırlı bir evlat olmaları umudu, işsiz olanlar bir iş bulma umudu, kendilerini fakir olarak görenler zengin olma umudu ve zengin olanlar güzel bir yaşam sürme umuduyla yaşarlar. Ama insanların içerisinde öyleleri vardır ki Allah’a iman edip O’nun emir ve yasaklarına göre yaşarlar ve sadece Allah’ın kendilerine vaat etmiş olduğu cenneti umut ederler. Aslında insanların bu dünya hayatında duydukları tüm bu umut ve özlemler dünya hayatının sadece görünen yüzü ve geçici zevklerinden ibarettir. Zira bu durum, Allahu Teala’nın Kitabı’nda şöyle ifade edilmektedir: يَعْلَمُونَ ظَاهِرًا مِّنَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ عَنِ الآخِرَةِ هُمْ غَافِلُونَ“Onlar, dünya hayatının görünen yüzünü bilirler. Ahiretten ise, onlar tamamen gafildirler.” [Rum-7] İşte ahiretten gafil olmayanlar Allah’ın emir ve yasaklarına göre yaşayanlar ve cenneti umanlardır.

Girişte bahsettiklerimin hepsi bir umut. Dolayısıyla bunların gerçekleşip gerçekleşmemesi umut edenlerin bunların gerçekleşmesi için gösterecekleri çaba ve gayrete bağlıdır. Zira insan için sadece çalıştığının karşılığı vardır. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَاَنْ لَيْسَ لِلْاِنْسَانِ اِلَّا مَا سَعٰىۙ “Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur.” Evet, hangi umuda özlem duyuyorsanız onu gerçekleştirmek için yapılması gereken tüm unsurları yerine getirmek gerekir. Yoksa bunlar, sadece bir umut olarak kalacak ve asla gerçekleşmeyecektir. Oysa insan, gerçekleşmesini istediği şeyleri umut eder. İşte meselenin özü tam da burada yatmaktadır. Bu yüzden umut edilen ister dünyanın süsü isterse ahirette cennet olsun onun gerçekleşmesi için tüm çaba ve gayret gösterilirse bir anlam kazanır. Mesela Mekke’de İslam’ı kabul edenler Allah’ın Rasulü ve sahabilerinden küçük bir gruptu. Onların tek bir umudu vardı o da Allah’ın dininin yeryüzünde hakim olmasıydı. Ama bu umutlarının gerçekleşmesi için sadece umut etmekle kalmadılar ve Mekke müşrikleri tarafından katlanılmaz ve dayanılmaz işkencelere maruz kalmalarına rağmen umutlarını gerçekleştirmek için çalışmaktan asla vazgeçmediler, asla gevşeklik göstermediler ve umutsuzluğa kapılmadılar. Çünkü onlar için gerçekleşmesi halinde umut etmenin bir anlamı vardır. Yoksa bunun dışında sadece bir hayalden ibaret kalacaktı. Nitekim onların bu umutları yolundaki sebatları, samimiyetleri, ciddi gayretleri ve sarsılmaz sebatları karşılığında Allahu Teala onları Medine’de bir İslam Devleti ile onurlandırdı.

Şimdi gelelim meselenin can alıcı noktasına; İslam ümmeti ve insanlık, sömürgeci kafirler ve onların yerli ajanları tarafından Hilafet Devleti’nin yıkılmasının üzerinden geçen 99 yıldır kaybetmiş oldukları şeyleri yeniden umut ediyorlar mı acaba? Ben hemen cevap vereyim. Kesinlikle evet. Müslümanlara gelince; köhnemiş kapitalist sistemin altında kaybetmiş oldukları onurlarını yeniden kazandıracak İslam Devleti’ni umut etmiyorlar mı? Vahşi sömürgeci kafirlerin aç gözlülüklerinin kurbanı olan, kendi öz yurtlarında kafirler tarafından hor görülen ve sürgüne mahkum edilen Müslümanlar tüm kafirlere haddini bildirecek bir Halife’nin gölgesinde yaşamayı umut etmiyorlar mı? Kapitalist rejimlerin fasit ekonomik sistemleri altında resmi bir köle gibi yaşamak zorunda olan Müslümanlar gerektiğinde tebasının ihtiyaçlarını sırtında taşıyacak Hz. Ömer gibi bir Halife’ye biat etmeyi umut etmiyorlar mı? Cennetin sonsuz nimetlerini arzulayan Müslümanlar, Fatih Sultan Mehmet ve Abdulhamid Han gibi bir Halife’nin arkasında cihad edip şehit olmayı umut etmiyorlar mı? Ayrıca ciddi psikolojik krizlerden dolayı acı çeken, intihar ve intihar girişimlerde bulunanların sayısı ciddi boyutlara ulaşan, gelecekleri noktasında hayal kırıklığı yaşayan, hayatta hiçbir hedef ve gayesi olmayan Batı toplumları Hilafet Devleti’nin adaleti altında mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmeyi umut etmiyorlar mı? 

İşte eğer Müslümanlar bu umutları besliyorlar -ki kesinlikle besliyorlardır- ve bu umutlarının gerçekleşmesini istiyorlarsa, kendilerine bu umutları gerçekleştirecek tek adres, Allah’ın Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle hükmedecek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için gecesini gündüzüne katarak çalışan Hizb-ut Tahrir’dir. O halde ey Müslümanlar; sizler de bu kervana katılma ve destek vermede geç kalmayın ki hem bu dünya hem de ahiret hayatını imar edenlerden olun. İşte çalışanlar bunun için çalışsınlar.    

#YenidenHilafet

#أقيموا_الخلافة

#ReturnTheKhilafah

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER