Haber-Yorum

Devriyelerin Gezmesi Birbirini Takip Eden Cürümlerden Bir Cürümdür

Haber:

Suriye’nin kuzeyindeki İdlib’te bulunan Türk ordusu, Rusya ile birlikte drone ve diğer savaş uçaklarının eşliğinde Halep ve Lazkiye’deki M4 uluslararası karayolunda devriye geziyor. Bu ise vatandaşların sürekli olarak bunu reddetmesiyle çakışıyor.

Anab Beledi’nin İdlib’deki muhabiri 14 Mayıs Perşembe günü, Türkiye-Rusya devriyesinin Serakip’ten doğu İdlib kırsalındaki Eriha şehrindeki köprüye kadar ulaştığını ifade etti. (Anab Beledi)  

Yorum:

15 Mart 2020 tarihi, tam da halkın güçlü itirazıyla karşılaştığı bir sırada Rus-Türk ortak devriyeleri için ilk girişim olarak kabul edilir. Özellikle Suriye halkı; artık evlerine geri dönme umutlarını, Türkiye rejimi tarafından mücrim rejimin MOREK’e ve Türk sınır noktalarına kadar geri dönmesi hakkında yapılan açıklamalarını, M5 karayolu ile çevresinin hiç bir mukavemet olmaksızın tamamen teslim edilmesinin ardından atmosferin sakinleşeceğini, dahası Şam halkının katliamlarını kolaylaştırmak için sınırlarda rolünü oynayan ve hala da oynamaya devam eden Türkiye rejiminin her gün ve her seferinde Şam halkını aldatıp kandırdığını kanıtlamaya dönük büyük ve hızlı geri çekilmelerin olduğunu, efendisi Amerika’ya hizmet etmek için Soçi Anlaşmasının şartlarını uygulayarak Şam halkının yeniden katliam ve yıkım rejiminin kucağına geri dönmesini kolaylaştırmak amacıyla hala saptırma ve aldatma rolünü oynadığını ve Soçi Anlaşmasının Amerika’nın siyasi çözüm cürmünün yolunu açtığını görüyorlar.

Burada, sözde Amerikan siyasi çözümünün tam teşekküllü bir cürüm olduğu belirtilmelidir. Kısacası ne doyuran ne de aç bırakan, dahası güvenlik ve askeri kurumların ölüm makineleri sayesinde yeniden demir ve ateşten yumrukla yönetilmemiz için bizi ilk noktaya geri götüren şekli değişimler yoluyla rejimi devirmek yerine devrimi devirmek anlamına geliyor. 

Bu devriyelerin, kendilerini önlemeye dönük ciddi çalışma yapacak grupsal bir sistem olmadığından kurtarılmış bölgelere nüfuz etmek için güvenli bir şekilde hareket ettiğini belirtmek gerekir. Bu da bunun, şehitlerin kanları üzerinden ticaret yapan ve kişisel çıkarları karşılığında onların acı çekmelerine neden olan bu gruplar tarafından açık bir şekilde onaylandığına işaret etmektedir. Oysa Rus-Türk devriyelerinin gezmesinin onaylanmasının, M4 yolunun güneyindeki geniş alanlarda Şam halkına ölümün her türlüsünü tattıran mücrim Rus rejiminin egemenliğinin onaylanması anlamına geldiği bilinmelidir. Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Anadolu Ajansı tarafından aktarılan açıklamasında, M4 yolunun kuzeyi Türkiye’nin kontrolündeyken güneyi ise Rusya’nın kontrolünde olacaktır şeklinde ifade ettiği işte bu egemenliktir. Halen Türkiye rejimine ve grup sisteminden onunla ilişkisi olan araçlarına güvenen birisi var mı acaba?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Abdulvahhâb