Haber - Yorum

NATO’nun Parçası Değil, Ümmetin Lideri Olun

Haber:

AK Parti Kocaeli Milletvekili ve eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türk Miras Vakfı (THO) tarafından düzenlenen online panele katıldı. Türk-Amerikan ilişkilerini ve Türkiye'nin NATO ittifakındaki rolünü değerlendiren Işık; Türkiye'nin tüm komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmaya çalıştığını vurgulayarak, “Tarihi arka plana bakarsanız Türkiye o günkü koşullarda Batı ittifakında olmayı seçmiştir. Türkiye'nin Rusya ile ekonomik ilişkileri stratejik ittifak anlamına gelmez. Türkiye stratejik olarak NATO ittifakının bir parçasıdır ve öyle kalacaktır.” değerlendirmesini yaptı.  (15.05.2020 AA)

Yorum:

Osmanlı Hilafet Devletini yıkıp, batının ölçüleri üzerine yani lâik, demokrat, milliyetçi esasa göre inşa edilen Türkiye Cumhuriyeti ve onun yöneticileri, kökleri asırlar öncesine dayanan, aynı inanç ve değerleri paylaşan ümmet ile bağlarını kesip attı. Asırlarca Müslüman ve diğer halklara adalet götüren, izzet ve şerefin bayraktarlığını yapan bu ümmet, tarihi misyonundan koparılıp hiçbir ortak paydası olmayan lâik, demokrat ve milliyetçi kalıba hapsedilmeye çalışıldı.

Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze değin yöneticilerin simaları değişmiş olsa da, batıya sadakatlerinden hiçbir şey değişmedi. Dün, küçük bir toprak parçası üzerinde yöneticilik yapma aşkı ve dünyevi bir takım menfaatler elde etme adına kâfirlerin hesabına ajanlık yapanlar, koca devleti parçaladı. Sonraki yöneticiler ise seleflerinin yolunu karışı karışına takip ederek zulüm ve ihanetlerine yeni halkalar ekledi.

Kendine ait ideolojiden mahrum yani köksüz ağaç gibi birilerinin desteğiyle ayakta duran bir devlet, daima muhtaç ve acizlik içerisindedir. Tabi köksüz devletin desteklenme şartı, desteği veren devletlere yapılacak hizmet kabilindedir. Türkiye; NATO’ya üye olmak için topraklarından binlerce km öteye 1950 yılında Kore’ye asker gönderip bir hiç uğruna yüzlerce ümmetin evladı kurban etti ki, 1952 yılında NATO’ya üye olabildi.  Sonraki yıllarda da yöneticiler tarafından ülkenin dört bir tarafına inşa ettirilen hava üsleri, limanlar, bu toprakları adeta kâfirlerin operasyon üssüne dönüştürdü.

Öyle ki, Amerika; bu coğrafyada çıkarları uğruna yaptığı askeri operasyonların tamamını doğrudan ve dolaylı olarak NATO’yu kullanarak gerçekleştirdi. Şüphesiz bu operasyonlara en büyük destek her zaman olduğu gibi kendini stratejik ortak gören Türkiye tarafından verildi. Bosna Hersek, Kosova, Irak, Libya müdahalelerinde, Afganistan ve Suriye’de ABD hesabına verdiği destek, sadece bunlardan birkaçıdır.

Stratejik ortaklık, karşılılığa dayanır. Fakat burada karşılıklı olmaktan ziyade ideolojik devletlerin çıkarlarına göre hareket söz konusudur. Eski Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın Türkiye’yi, NATO ittifakının stratejik parçası olarak göstermesi gerçekte ABD hizmetkârlığından başka bir şey değildir. Türkiye’nin, ABD için bu coğrafyada ne ifade ettiğine baktığımızda kirli siyaset ve operasyonlarının uygulanmasını sağlayan stratejik bir ülke. Fakat Türkiye, üyesi olduğu, topraklarını hizmetlerine verdiği, her çağırıya icabet etmesine rağmen, bugüne kadar NATO’ya stratejik anlamda hiçbir talebini kabul ettirememiş bir “ortak.” Hâlbuki biz biliyoruz ki ne yaparsanız yapın onların dinine uymadıkça onları tam anlamıyla memnun etmiş olmazsınız.

وَلَنْ تَرْضٰى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارٰى حَتّٰى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْۜ قُلْ اِنَّ هُدَى اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىۜ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ الَّذ۪ي جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ

Sen onların dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır. De ki: "Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur." Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost ne de yardımcı olacaktır. (Bakara 120)

Rusya ile ilişkileri taktiksel, yani daha dar ve kısa vadeli olarak kabul eden Işık, stratejik gördüğü ABD çizgisini esas kabul etmekte. Öyle ya Rusya ile yapılan ticaret, anlaşmalar, taktiksel olarak kabul ediliyorsa ki öyledir. Çok daha kapsamlı olan stratejilerin uygulanması için taktikler terk edilebilir.

Fakat ister stratejik ortak olarak kabul ettiğiniz NATO=ABD çizgisi, isterseniz de taktiksel ilişki içinde olduğunuz Rusya, Çin size geçici dünya menfaatinden başka bir şey sunmayacaktır. Müslümanların ebedi düşmanlarıyla stratejik, taktiksel ilişkiler peşinde koşmanız Müslümanların katline, menfaatlerinin heba edilmesinden başka bir şeye sebep olmamaktadır.

Eğer gerçekten Allah’tan korkuyorsanız kâfirlerle kirli ittifakları bir tarafa bırakır, ümmete liderlik yapacak Hilafet sistemini var edersiniz. Böylece hem dünyada hem de ahirette kurtuluşa erenlerden olursunuz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmet SAPA