- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
(وَمَا تُخْفِى صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ)
“Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür” [Âl-i İmrân - 118]
Haber:
Mücrim Mustafa Kemal’in müzeye dönüştürmesinin ardından Ayasofya’nın camiye dönüşmesiyle birlikte birbiri ardına yorumlar ve haberle gelmeye başladı. Örneğin İstanbul’daki Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesine yol açan Türk yargı kararını “medeni dünyaya yönelik provokasyon” olduğunu söyleyen Yunan hükümetinin tutumu gibi.
Yorum:
Birincisi: Doğu ve Batı’dan, dahası İslam ülkelerindeki bazı münafıklardan Ayasofya’nın Osmanlı Hilafet Devleti döneminde olduğu şekline geri döndürülmesi hakkında gelen yorumlar ve açıklamalar hiç şaşırtıcı değildir. Bu tutumlar, açıklamalar, şahsiyetler ve semboller hiç şaşırtıcı olmadığı gibi aksine Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi bizlere iki tutumu gösterdi:
Batı ve onunla birlikte bu mesele hakkında konuşmaya ve açıklama yapmaya zorlananların tutumu; Allah’ın onların kalplerinde olanları açığa çıkarmak içindir. Nitekim Allahu Teala’nın şu kavli bunu doğrulamaktadır: قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ“Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” [Âl-i İmrân - 118] Nitekim bu ayetlerin tefsiri hakkında İbn-i Kesir Rahmetullahi Aleyh şöyle demiştir: “Allahu Teala şöyle buyurmuştur: قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ “Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.” Yani, kalplerinde İslam’a ve Müslümanlara yönelik sakladıkları kinle birlikte düşmanlıkları yüzlerinin şekillerinde ve dillerinden dökülenlerde açığa çıkmış olup gizli değildir demektir. Aklı başında olan biri için misal verdi. Zira Allahu Teala, bunun ardından şöyle buyurmuştur: قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ Eğer düşünüp anlıyorsanız, ayetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.” Kurtubi ise şöyle dedi: “Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ“Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür.” Yani gizlemiş oldukları kinlerinin ağızlarından dökülenlerden daha büyük olduğunun haber verilmesi ve açığa çıkarılmasıdır.”
Tutumları, büyük bir sevinç duydukları bu meselenin, bu azim ümmetin hakikatini ve İslam, hükümleri ve Hilafet’in gölgesindeki izzetli günler için yanıp tutuştuğunu ortaya çıkaran bir meseleye dönüşmesiyle birlikte akidevi bir tutumun olacağı müminlerin tutumu. Peki, İslam kamil bir şekilde yönetime geri dönse ve Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti kurulsa nasıl olur acaba?
İkincisi: Batı ve onun yanında duranlar, Şam, Çeçenistan, Burma, Cezayir, Irak ve Afganistan’daki Müslümanların katledildiği, camilerinin yıkıldığı, kadınlarının kirletildiği ve hayatlarının yok olduğu gün neredeydiler acaba?!
Rusya’nın, Yeltsin ve Putin’in olduğu Komünistlerin ve Rusya’nın zamanında Kırım ve Çeçenistan’daki Müslümanlara yaptıklarının yanı sıra Şam ve Libya’da yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri hakkındaki tutumu hani nerede?
Fransa’nın, Cezayir’de işlediği katliamlarına ve korkudan emzikli bir çocuğun saçlarını beyazlatacak şekilde Müslümanlara ve mescitlerine karşı işlemiş olduğu cürümleri hakkındaki tutumu hani nerede?
Doğu ve Batı kiliselerinin, Bosna-Hersek'teki Engizisyon mahkemelerinin katliamları hakkındaki tutumu hani nerede?
Tüm kafir mücrim Batılı rejimler, Yahudilerin Filistin ve mübarek Mescid-i Aksa’da yaptıkları karşısında neredeydiniz ve hani neredesiniz? Dahası bazen destek, bazen kutlama ve diğer bazı zamanda utanç verici bir şekilde susmak dışında İslam ülkelerindeki ajanlarınızın yaptıkları karşısında neredeydiniz ve hani neredesiniz?
Müslüman kadının başını örttüğü bir kumaş parçası karşısında neredeydiniz. Nitekim çok açık bir önyargıyla ona karşı tüm aşağılık kararları aldınız?
Çin’in Uygur Müslümanlarına yaptıkları, Amerika’nın Irak, Afganistan ve Şam’da yaptıklarıyla birlikte insanın dilinin bile söylemeye varmadığı boyutta Müslümanları katleden İngiltere’nin yaptıkları karşısında neredeydiniz? Camilerimizin minberlerini yerle bir eden ve namaz kılanları rüku ve secdedeyken katleden sizin füzeleriniz değil mi?
Kadınların çığlıkları, dul kadınların feryatları ve Müslüman annelerin göz yaşları karşısında hani neredesiniz?..
Tüm bunlardan ve diğerlerinden dolayı iddia edip durduğunuz medeni dünyanız hani nerede? Hani insanlığınız nerede ey insan hakları savunucuları?!
Biz sizleri, ilkelerinizi, fikirlerinizi ve döküp durduğunuz timsah göz yaşlarınızı inkar ettik. Zira kalplerinizdeki gerçeği açığa çıkaran eylemlerinizi, açıklamalarınızı ve tutumlarınızı gördük.
Bizim ve sizin için hak olan tutum, Allah bu ümmet için nusreti nasip ettiğinde olacaktır. Andolsun ki bu açıklama ve tutumları asla unutmayacağız. Andolsun ki bir annenin kuruyan ve kan ağlayan gözyaşlarını, Şam ve Çeçenistan’da babam nerede diyen çocuğun çığlığını, karısı ve kızı tecavüze uğradığında kahrından ölen bir babanın yürek acısını asla unutmayacağız… Andolsun ki unutmayacağız.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan