Haber Yorum

Tacikistan’da İslam'ın Uyanışı!

Haber:

12 Ağustos'ta Tacikistan’ın güneyindeki Vanji bölgesinin sakinleri, yerel makamların peçe takılmasına ve gençlerin sakallarını tıraş etmelerine yönelik başlattığı baskınlarına karşı spontane bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş için bir araya gelen insanlar, yerel makamlardan sakal bırakan erkeklere ve başörtüsü takam kadınlara yönelik baskınları derhal durdurmalarını talep ettiler. İnsanlar, “kadınlarımızın elbiselerini çıkarmaya ve sakallarımızı zorla tıraş etmeye çalışanlarını bellerini kıracağız” dediler.

Gorno Badakhshan Bölgesi’ndeki Vanji Bölgesi Gençlik Politikası Bölüm Başkanı, yapmış olduğu video mesajında hükümet birimlerinin bu bölgede sakal bırakanlara karşı baskınlar düzenlemek için özel bir çalışma grubu oluşturduklarını kabul etti. Birimlere göre, “Sakal bırakmak ve yüzlerin korkutucu bir hal alması, gençlerimiz için iyi bir şey değildir.” “Gençlerimiz neden sakala ihtiyaç duyuyorlar ki?” Video sorumlusu, “sakallı adamların kötülüğünden dolayı zaten bir kez acı çektik” şeklinde bir açıklama yaptı.

Yorum:

Bu baskınlar, Tacikistan’ın şehir ve köylerindeki halka açık yerlerde ve hatta toplu taşıma araçlarında bile düzenli olarak gerçekleştirilmekte ve başörtülü kadınlar ile sakallı gençler gözaltına alınmaktadır. Nitekim güvenlik görevlileri ve polis memurlarından Eğitim Bakanlığı, Kadın İşleri Komitesi ve Gençlik İşleri Komitesi’ne kadar neredeyse tüm devlet kurumları İslami niteliklerle mücadele etmeye yönelik bu kampanyaya katılmaktadırlar.

Bu baskınlar sırasında güvenlik güçlerinin güçlü psikolojik ve fiziksel baskılarına rağmen, Tacikistan’ın tüm bölgelerindeki yetkililere karşı birçok isyan vakıası yaşanmıştır. Ancak tüm vakıalar, çoğunlukla kişisel olmuş, yani bireyler uyumsuzluk göstermişlerdi. Vanji bölgesindeki insanlar ise korkularını ve sonuçları görmezden gelerek dinlerini savunmak için ayaklandılar. Dolayısıyla bu gerçek, eşlerinin, kız kardeşlerinin ve annelerinin ırzlarını ve dinlerini korumada tüm Tacikistan’ın evlatları için bir örnek olmalıdır. Zira bu olay, rejimin Tacik halkını İslam’dan ve değerlerinden uzaklaştırmak için gösterdiği tüm çabalara rağmen İslam'ın hala onların içinde yaşadığını göstermiştir.

Hatırlayın, 2019 yılının kışında Taciklerin, Rahmon rejiminin başörtüsü takmayı yasaklamaya dönük planları konusunda nasıl bir İslami tutum sergilediklerini görmüştük. Daha sonra da dünyanın her bir köşesinden, bir kenara çekilmemeleri ve rejimin İslam karşıtı politikasına karşı protestolarını ifade etmeleri çağrısında bulunan video mesajları yayınlamışlardı.   

Tabi ister Batı, isterse Rusya olsun efendilerinin çıkarlarına hizmet etmek için Müslümanların başlarına diktikleri zalim ajan rejimler, İslam’ı ve değerlerini içtenlikle savunanları her türlü teknolojik yöntemlerle korkutup engellemektedirler. Ancak Müslümanlar birleşip bir bütün olarak hareket ettiklerinde, bu mücrim rejimlerin ne güçleri ne de kuvvetleri kalacaktır. Nitekim Allah Subhanehu ve Teala, şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا ذَٰلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ“İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.” ^{[Al-i İmran 175]}

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Firdevs Selimzoda