Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafetin Yokluğunda Küfrün İslam'a Ve Peygamberine Karşı Savaşı Devam Ediyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

(Tercüme)

Hilafetin Yokluğunda Küfrün İslam'a Ve Peygamberine Karşı Savaşı Devam Ediyor

Haber:

Fransız dergisi Charlie Hebdo, Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem karikatürlerini yeniden bastı. “Asla umutsuzluk içinde yaşamayacağız. Asla pes etmeyeceğiz.” Charlie Hebdo dergisi direktörü Laurent Reyes Sorriso'nun derginin son sayısında yazdığı şey buydu. Macron, Charlie Hebdo'nun Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem karikatürlerini kınamayı reddetti. (Euro Asian Times 1 Eylül 2020)

Yorum:

Allah Subhânehû Ve Teâlâ şöyle buyurdu; ﴿وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقاً﴾ “De ki: “Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur.” (İsra 81) Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e, ifade özgürlüğü adı altında aldatıcı iftira atıldığına bir kez daha şahit oluyoruz. Bununla birlikte, meseleyi ifade özgürlüğü, Batı'nın temel değeri olan özgürlük adı altında çerçevelemek için içi boş bir girişim yapılmaktadır. Konu aslında İslam'a ve Müslümanlara yönelik yaygın nefret olsa da hiç kimsenin herhangi bir dinden sevilen birine hakaret etme hakkı yoktur, kaldı ki milyarlarca insanın duygularını görmezden gelip onları incitme hakkına sahip değildir. Basının, belirli bir grup insanı rencide etmek ve düşmanlık oluşturmak amacıyla basım yapma hakkı yoktur. Bu, İslam'a ve Müslümanlara karşı açık bir ayrımcılık ve ırkçılıktır. Bu tür girişimler, İslam'a ve İslam'ın fikir ve değerlerine karşı dürüstçe tartışamayanların hayal kırıklığı ve zayıflığına işaret etmektedir.

İslam'a ve Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e hakaret ve saldırı yeni bir şey değildir, çünkü Kureyş'in kâfirleri İslam'ın mesajına ideolojik olarak meydan okumada başarısız olduklarında Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’i rahatsız ettiler. Yani bugün aynı şeyi görüyoruz. Batı ideolojisi başarısız oldu ve hâlâ insanların işini gütmede başarısızdırlar. İslam Müslümanları kalkındıran ve Batı ideolojisine tek başına meydan okuyandır. Bundan dolayı Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e ve Müslümanlara ve genel olarak da İslam'a yönelik sürekli saldırılarla insanların dikkatini İslam'dan uzaklaştırmayı amaçlamaktadır. Fakat ﴿وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ﴾. “Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.” (Enfal 30)

Sevgili Peygamberimizin bizim övgülerimize ihtiyacı yoktur. Çünkü Cenab-ı Hak onu övmüş ve en iyi şekilde savunmuştur. Allah Subhânehû Ve Teâlâ O’na koruma, şeref, asalet, övgü ve merhamet sağladı ve 1400 yıl öncesinden bugüne kadar olan ve hatta gelecekteki iftiraları da susturdu. Allah Subhânehû Ve Teâlâ şu ayeti indirdi﴿إِنَّ الَّذِينَ يُؤْذُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَأَعَدَّه لَهُمْ عَذَاباً، مهيناً﴾. “Allah’ı ve Rasulünü incitenleri Allah, dünyada ve âhirette lânetlemiş ve onlar için alçaltıcı bir ceza hazırlamıştır.” (Ahzab 57)

Kuran'ı halka açık bir gösteride yakmaya çalışan “Norveç'in İslamlaşmasını Durdurun” hareketinin lideri Lars Thorsen'i inancının vermiş olduğu güçle döverek inancını gösteren genç Omar Elias'ın yaptığı o cesur davranışı unutamayız. Bu tepki sadece tüm ümmete umut ve gurur vermekle kalmaz, bu ümmete yapılan tüm hakaret, ihlal ve vahşetlere sessiz seyirci kalan Müslümanların yöneticilerine ve ordularına çok güçlü bir mesajdır.

Fransızlar 1889’da Voltaire tarafından yazılan Rasûlullah'la alay eden bir oyun sergilemek istediklerinde Sultan Abdülhamid'in cesaretini hatırlamalıyız. Bunun üzerine halife, Fransız büyükelçisini usulüne uygun olarak çağırdı ve önce onu birkaç saat beklemeye zorladı, daha sonra savaş kıyafetleri giyen Halife, Fransız diplomatın önüne kılıçla çıkıp gitmesini emretti ve Fransa bu ciddi mesajı alınca oyunu hemen durdurdu.

Son olarak, İslam düşüncesinin metodu olan Hilafete gelince, İslam ümmetinin, hilafet meselesini ölüm kalım meselesi olarak görmesi, bir halifenin yönetimi için çalışması vaciptir.

Kim Allah'ı ve Rasulünü gerçekten seviyorsa, münker tamamen ortadan kalkıncaya kadar, Nübüvvet Metodu Üzeri Hilafet Devleti kuruluncaya kadar Hizb-ut Tahrir saflarına katılması gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hamid bin Ahmed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER