Haber-Yorum

Kapsamlı Gerçek Bir Kurtuluş

İdeolojik Bir Parti (Hizb-ut Tahrir) İle Çalışmakla Olacaktır

Haber:

Mahkumların Gilboa hapishanesinden büyük kaçışı ve yeniden tutuklanmaları. (Ajanslar)

Yorum:

Büyük kaçış olarak bilinen olayda Müslüman çevreleri saran yoğun duyguların boyutunu fark ettik. Zira insanlar, bazı mahkumların büyük acılar içinde kurtulmalarından dolayı nasıl da mutlu olmuşlardı. Ama yöneticilerin, grupların, siyasilerin veya müzakerecilerin hiçbirinin bu hususta herhangi bir iyiliği ve katılımı olmamıştır. Aksine bazıları köpeklerine, “yasal” yoldan özgürlüklerine kavuşuncaya kadar onları takip etmelerini ve hapishanelerine geri göndermelerini emretmiştir! Lanet olsun onlara! Allah’a yemin olsun ki onlar, hapse girmeye mahkumlardan daha layıktırlar ve içlerindeki kibri ve İslam’a ve Müslümanlara karşı ağızlarından dökülen kini ifade eden yalan konuşmalar yapmalarındansa dillerini tutmaları daha iyidir. كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِن يَقُولُونَ إِلَّا كَذِباً “Ağızlarından çıkan bu söz ne büyük oldu! Yalandan başka bir şey söylemiyorlar.” [Kehf-5] Karıncanın çabası misali kaşıkla kendilerini kurtaran mahkumlara gelince; (eğer anlatılanlar doğruysa, belki de onların kaçışları mutant varlığı daha büyük olanı gizlemek için bir Hollywood romanı üretmeye sevk edecektir.)      

Konuyu nereye çekersek çekelim, bu mutant varlığın aptallıkla karakterize olduğu kanıtlanmıştır! Konuyu nereye çekersek çekelim, kayalık üzerindeki bu mahkumların babaların Yahudilerin prestijini kırdığı ispatlanmıştır! Konuyu nereye çekersek çekelim, kedilerini kurtarıp Yahudileri küçük düşürmelerinin ardından, ne Arap ne de (İslami) ülkelerde kendilerini barındıracak, koruyacak, besleyecek, ve savunacak birini bulamamaları kalbimizi acıtmaktadır!       

Onların ve zaferin manalarının en güzelini yazan ve karşılaşacağı esareti ve işkenceyi bilmesine rağmen sorumluluk üstlenen yedinci mahkumun azimli ve kararlı olmaları için Allah’a dua ediyoruz. Zira o, erkeklik, yüce gönüllülük ve yardım edilme anlamları karşısında tüm bunları hiç umursamadı. Ey Allah’ım, onların üzerine rahmetini indir, tüm zorluklarını kolaylaştır, onlar ve tüm mahkumlar için acilen bir çıkış, kurtuluş ve özgürlük nasip et.  

Mahkumların özel durumları bağlamında (Hilafet projesi) olan azim bir projenin taşıyıcıları olarak bizlerin, insanlarda harekete geçen bu dürtüleri (duyguları), düşmanlara hizmet etmeye ve durumu daha da kötüleştirmeye yol açabilecek hiçbir aksaklık göstermeden doğru mefhumlarla ilişkilendirmede çok iyi olmamız gerekir. Zira davet taşıma çalışmasında asıl olan, toplumun düşünce ve duygusuna ideolojik mefhumları enjekte ederek bu duyguların doğru bir şekilde tedavi edilmesini sağlamaktır.        

Bu yüzden Müslümanlara şunu hatırlatıyoruz; bu yedi kişinin dışında sadece Filistin’de binlerce mahkûm hala parmaklıklar ardında kurtuluşu beklemektedirler. Aynı şekilde Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in mesrası da esir olup kurtuluş beklediği gibi İsra ve Miraç toprakları da kurtuluşu beklemektedir. Yine sömürgeci kafirlerin egemenliği altında olan tüm İslam beldeleri de esir olup kurtuluşu beklediği gibi Kapitalist Batının kavramlarının ve fasit bakış açısının esiri olmuş Müslümanların evlatlarının akılları da kurtuluşu beklemektedir. Mahkemelerimiz, okullarımız, enstitülerimiz ve üniversitelerimizdeki eğitim müfredatlarımız da esir olup kurtuluşu beklemektedirler. Mallarımız, petrol ve petrol dışındaki servetlerimiz ve geri kalan kara, deniz ve hava tesislerimiz de esir olup kurtuluşu beklemektedir.  Sözün özü hepimiz kurtuluşu bekleyen esirleriz!

Peki bizleri, bileklerimizi kanatan, gelişmemizi durduran, bizi milletlerin kuyruğunda dağılmış ve yıpranmış bir hale getiren bu zincirlerden kim kurtaracak? 

Sonuç olarak diyorum ki: Müslümanlar, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurma amacıyla ciddi bir şekilde çalışanlarla birlikte çalışmadıkça ümmet tekrar onuruna ve şerefine kavuşamayacak ve bileklerimizi saran esaret zincirlerinden kurtulamayacaktır. Zira esirleri ve mesrayı kurtaracak, Müslümanların yeteneklerini ve zenginliklerini yeniden kontrol altına alacak, işleri yeniden yoluna koyacak, Müslümanların yeniden emniyet ve itminan içinde galibiyet ve muzaffer olmalarını sağlamanın yanı sıra boyun eğen, tövbe eden, ibadet eden ve Rablerine hamd eden konuma getirecek olan odur. Peki o ne zaman diyecekler? De ki: Yakın olsa gerek!  İnanmayanlar sakın sizleri gevşekliğe sevk etmesin! 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Rola İbrahim