Haber-Yorum

Amerikan Sistemi: Yeni Yüzler Ama Aynı Komplolar

Haber:

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Afrikalı ortaklarla ilişkilerinin derinliğini ve genişliğini” vurgulamak için 15-20 Kasım tarihleri arasında Kenya, Nijerya ve Senegal’i ziyaret edecek. (Za Star, 12/11/2021)  

Yorum:

Amerikan yönetimi, yaklaşık 2021 Nisan ayında Kenya ve Nijerya'ya yaptığı ilk ziyaretin ardından, bizzat baş diplomatını bir kez daha Afrika’ya göndermektedir. Ancak bu sefer Senegal de plana dahil edilmiştir. Dolayısıyla kendimize şu soruları sorarak zihnimizi meşgul etmemiz gerekmektedir:

Birincisi: Ziyaretle ilgili ona bildirilen nedir? 

İkincisi: Neden özellikle bu üç ülkeye ziyaret gerçekleşmektedir?

Üçüncüsü: Ziyaretten en çok yararlanan kim olacak?

Dördüncüsü: Üç ülke ve Amerika, ne için ortak oldular?

Devletin propaganda papağanı olmak için maaş çekleri alan büyük medya organlarına gönderilen genel beyanatları gözden geçirdiğimizde dört soru kesin olarak cevaplanmış olacaktır.

Aslında ziyaret, Beyaz Saray’ın yeni görevlisinin liderlik ettiği zehirli yol haritasını benimsemeye devam etmeleri için, Afrikalı yöneticilerin boyunlarındaki ilmeği sıkılaştırmayı amaçlayan yeni sömürgeciliğin yeni bir mekik diplomasisinden başka bir şey değildir. Zira yol haritası, başarısız Demokrasi tanrısı, Liberal sosyal değerler sistemi, faize dayalı ekonomik sistem ve dünyanın dört bir tarafında insanlık için çok büyük felaketlere neden olmaya devam eden diğer rezilliklerin arasından sömürgecilik ekonomik sistem ile kelepçelenmiş milletleri kapsamaktadır. Bunun yanı sıra Amerikan sistemi, Çin rejiminin Afrika’da elde etmiş olduğu kazanımlarını dağıtmaya odaklanmıştır.    

Üç ülke, kendi bölgelerinde ve genel olarak da Afrika’da hayati bir rol oynamaktadır. Özellikle Kenya, Doğu ve Orta Afrika bölgesinde benzersiz rekabete sahip ekonomik bir merkez sayılır. Nijerya ise, Afrika’daki en büyük nüfusa sahip en büyük ekonomik bir merkezdir. Ayrıca Senegal başkanı, Afrika Birliği’nin başına geçmek üzeredir. Dahası üç ülke, sömürgeci efendileri İngiltere ve Fransa’ya sadık kalmaktadırlar. İşte bu nedenle Amerika, bu ülkelerin önemini fark etmiş ve çabalarını onları sömürgeci rakiplerinden uzaklaştırmaya adamıştır.  

Bu ziyaretten en çok, küresel bir hegemonya olması itibariyle Amerikan sistemi fayda sağlayacaktır. Bununla birlikte boyun eğen ülkeler de, sömürgeci efendisinin attığı küçük kırıntılardan faydalanacaklardır. Ancak yerel endüstriler pahasına Amerikan holdinglerini oybirliğiyle kayıracak kulislerin arkasında imzalanan birkaç anlaşmayı uygulamak yoluyla Amerika fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi Amerikan finans kurumlarına bağımlı ülkelerin ekonomilerine zarar vermeye devam etmeleri için daha fazla hareket alanı sağlayacaktır.

Amerika ve üç ülke, dünyadaki yozlaşmaya neden olan ortaklardır. Yozlaşmanın zirvesi ise, İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşmalarıdır. Nitekim İslam’ı radikal bir ideoloji ve Müslümanları da aşırılık yanlıları ve teröristler olarak nitelendirmektedirler. Ardından da terörizme ve aşırıcılığa karşı yasalar ve politikalar formüle edip uygulamak yoluyla Müslümanlara zulmetmeye ve onları katletmeye karar vermektedirler! Bununla birlikte İslam’ı çarpıtarak onu, milenyumun zorluklarını çözmekten aciz olan barbar ve modası geçmiş olarak görmektedirler. Heyhat! Oysa aynı zorluklar, batıl Laik Kapitalist ideolojinin, kendi ülkeleri tarafından uygulanmasından kaynaklanmaktadır! 

Sonuç olarak bu ziyaret, Afrika’ya ne bir umut ne de refah getirecektir. Bilakis bunun yerine, yeni yüzler tarafından yapılan başka bir ziyarettir ancak aynı entrikalara sahiptir. Yani Amerikalı rakiplerin sahip olduğu sömürge çiftliklerini değerlendirmeye yönelik bir sömürge ziyaretidir. Herhangi bir fırsatın olması halinde, sömürge bağlılıklarını değiştirmeye yönelik diğer girişimler arasından mali yardımlar adıyla çok az yardımlar sunmak yoluyla sömürge çiftliklerinin yöneticilerini cezbetmeye çalışmaktadır. Yok eğer bir fırsat olmazsa, en azından kendi ülkelerinde ve dışarıda Amerika’nın zehirli gündemini uygulamak için zayıf desteklerini elde etmeye çalışmaktadır. Gündemin bir kısmı da, Amerika’nın vekalet savaşlarına girmeyi içermektedir. 

Afrika, sömürge yöneticileri aracılığıyla Afrika ülkelerini yöneten Batılı sömürgecilerin elinde acı çekmeye devam edecektir. Zira aşağılık yöneticiler, özel ve kamu mallarına çalıp onları yurt dışına göndererek insanları sürekli yoksulluk içinde bırakmaktadırlar. Ayrıca insanlara yardım ettiğini iddia eden sözde Batılı yardım kuruluşlarıyla iş birliği yaparlar ama aslında statükoyu korumak ve kamuoyunu aldatmak için vardırlar. Sadece alternatif bir yönetim sisteminin ortaya çıkması, umutsuzluğun ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Bu alternatif sistem ise, Hilafet’in olduğu Allah Subhanehu ve Teala’nın şeriatıdır. Zira Hilafet sadece Afrika için değil, bilakis tüm dünya için gerçek bir umut ve refah sağlayacak ve çeşitli İslami sistemleri uygulamak yoluyla bunu gerçekleştirmeye muktedir olacaktır. 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ali Nasuru Ali