Haber-Yorum

Fas Kralı, Ümmetin Bağrındaki Zehirli Bir Hançer Olan Yahudi Varlığının Mevcudiyetine Yönelik Hırsını Yeniliyor!

Haber:

Fas Kralı 6. Muhammed, Yahudi varlığının Savunma Bakanı’nın geçen hafta Rabat’a yaptığı ziyaretin ardından Fas şehirlerinin Fas ile Yahudi varlığı arasındaki normalleşmeyi kınayan gösterilere tanık olduğu bir zamanda, ülkesinin Filistinliler ve Yahudiler arasındaki müzakerelerin yeniden başlamasının koşullarını sağlamak için tüm taraflarla “konumuna ve seçkin ilişkilerine” yatırım yapacağını söyledi.

Fas Haber Ajansı’nın Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle yayınladığı mesaja göre Kral 6. Muhammed, BM Filistin Halkının Vazgeçilmez Haklarının Kullanılması Komitesi Başkanı’na yazdığı bir mektupta uluslararası topluma, “İki tarafın (Filistin ve “İsrail”) güven temellerini oluşturmasına ve barış sürecini engelleyen uygulamalardan kaçınmasına yardımcı olma” çağrısında bulundu.

Rabat ve Tel Aviv, 2002’de askıya alınmasının ardından aralarındaki ilişkilerin yeniden başladığını geçen yılın sonunda açıklamışlardı. O zamandan beri Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in geçen Ağustos ayında Rabat’ı ziyareti sırasında Fas’ta Yahudi varlığı için bir büyükelçilik açıldı. Ayrıca Tel Aviv’deki Fas irtibat bürosu da yeniden açıldı ve iki taraf arasında doğrudan uçuşlar başlatıldı. (el-cezire.net) 

Yorum:

Fas Kralı, Yahudi varlığı ile mübarek toprakların halkı arasındaki açıklamalarda aynı mesafede durmaktadır. Zira mübarek toprakları ve Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesra’sını gasp eden Yahudi varlığı ile Yahudilerin mübarek toprakları gasp etmelerinin gölgesinde katledilen, yerinden edilen ve hala günlük olarak trajediler yaşamaya devam eden mübarek toprakların halkının arasını eşit tutmaktadır. 

Fas kralının açıklamalarına göre, ümmetin düşmanları ve topraklarını gasp edenler ile mübarek toprakların halkı arasında aynı mesafede durması, onun ve Batı ajanı diğer rejimlerin yöneticilerinin tamamen Yahudi varlığının yanında yer aldıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca onun Yahudi varlığının mevcudiyetine yönelik bariz hırsını ve mübarek topraklar davasında onunla bir anlayışa varılması ve mübarek toprakların bölünmesi gereken bir taraf olarak kabul ettiğini ortaya koymaktadır. Bu da Yahudi varlığını korumaktan ve mübarek toprakların halkını cezalandırmaktan başka hiçbir egemenliği ve görevi olmayan bir devletçik karşılığında mübarek toprakların çoğunu Yahudi varlığına veren hain iki devletli çözüme dayalı olan sözde barış süreci yoluyla yapılmaktadır.    

Fas Kralı’nın Yahudi varlığıyla normalleşmeyi protesto etmek için ayaklanan Fas halkını ifade etmeyen açıklamaları, özünde gerek bu kralın gerekse sömürgeciliğin ajanları olan ve hiç utanmadan ve haya etmeden sömürgeci efendilerinin planlarının uygulanmasına katılan onun gibi olanların hakikatini ortaya koymaktadır!! Bir kral ve başkanın, ümmetin düşmanları ve Nebisi Aleyhissalatu ve’s Sellam’ın Mesrâ’sının gaspçısı ile onun halkının, ümmetinin ve mukaddesatlarının arasını eşit tutması akıl işi midir?! Tamamen İslam beldelerini sömürgeleştirenlerin ve işgal edenlerin planlarının yanında yer alan bu krallara ve başkanlara karşı sessiz kalmak mümkün müdür?!     

Artık İslam ümmetinin, ihanetlerini ve Batı’nın ajanı olduklarını haykırıp duran, ümmetin düşmanlarının yanında yer alan, Yahudi varlığının mevcudiyetine, onun hayatının güvenliğine ve mübarek toprakları teslim eden hain anlaşmalar yoluyla onun sütunlarının pekişmesine hırs gösteren bu hain yöneticileri kökünden söküp atmalarının zamanı gelmiştir. Yine artık ümmetin ordularının ve ordu liderlerinin; dinlerinin ve ümmetlerinin yanında yer almalarının, ümmeti sömürgecinin ajanlarından kurtarmak için hemen harekete geçmelerinin ve Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesrâ’sını ve liderlerden, krallardan ve hainlerden oluşan zavallıların kendi için ağlayıp durduğu Yahudi varlığından hiçbir iz kalmayacak şekilde tüm mübarek toprakları kurtarmak için ordularını harekete geçirecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet’i kurmalarının zamanı gelmiştir.  

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Musab Ebu Arkub - Mübarek Toprak (Filistin)