Haber - Yorum

Artık Bu Yırtık Yama Tutmaz!

Haber:

Erdoğan’ın son AK Parti Merkez Yürütme Kurulu toplantısında, “Kur ve faiz anlayışına dayalı ekonomi modelini bırakıyoruz. Üretim, istihdam, ihracat eksenli, ülkeyi yarınlara taşıyacak yeni ekonomi modeline geçiyoruz ve ekonomi yönetimindeki arkadaşlarımızla bu yeni modelden artık taviz vermeyeceğiz” dediği öğrenildi. (03.12.2021 CNNTürk)

Yorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Yüksek faiz, düşük kur modeli”nden ihracata dayalı büyüme modeline geçtiklerini söyledi. Diğer bir deyişle, bir ekonomi biliminden diğer ekonomi bilimine geçtiklerini belirtti. Zira mal ve hizmetlerin çoğaltılması ve yenilenmesi konusu ekonomi biliminin dalıdır. Gerçi ekonomik sistem ile ekonomi bilimi arasındaki farkı da bilmiyordur belki Erdoğan. Mal ve hizmetlerin dağıtımına odaklanılmadığı sürece ister üretim, istihdam ve ihracat eksenli büyümeye dayalı eski yeni ekonomik modele geçilsin isterse yüksek faiz düşük kur modeli uygulansın, başarısızlık kaçınılmazdır. Başarılı olmak ve toplumun refahı isteniyorsa, o zaman mal ve hizmetlerin çoğaltılması ve yenilenmesi konusuna değil, dağıtımı üzerine odaklanılmalıdır.

Ama Erdoğan’ın derdi, halkın işlerini gütmek, mal ve hizmetleri birey birey toplumun her kesimine dağıtmak değil, sadece yeniden seçilebilmektir. Bu yüzden bir modelden başka bir modele geçişin temelini de bu yeniden seçilebilmek görüşü oluşturmaktadır. Bilindiği gibi doğru yola eğri kişiyle çıkılmaz. Bu denenmiş modelleri yeniden denemenin bir anlamı yok. Bir özdeyiş vardır “el-Mücerreb lâ yücerreb.” (Tecrübe edilmiş olan şey tekrar denenmez.) Buna rağmen Erdoğan, denenmiş ve başarısızlığı açık ve net olan eski yeni modelleri yeni lansmanıyla ısrarla deneyimlemeye devam ediyor. Ancak şunu unutuyor, denenmiş olanı deneyenin başına gelecek olan pişmanlıktır.

Erdoğan, Maliye Bakanını değiştirdiğinde ve eski yeni ekonomik modele geçildiğinde, halkın ekonomik seviyesini yükselteceğini, yoksulluğu, enflasyonu, kur artışını, işsizliği, pahalılığı önleyeceğini düşünüyorsa büyük bir hayal dünyasında yaşıyor demektir. Tabii sarayda yaşayınca her şey tozpembe oluyor.

Erdoğan’ın, bu çürük modelle 4-5 ay sonra toparlanacaklarını, 6 ay sonra da meyvelerini yemeye başlayacaklarını söylemesi bir facia, üretimle büyüme modeline Çin’i örnek göstermesi de ayrı bir faciadır. Hilafetin yıkılmasından beri gerçekleştirilemeyen ekonomik refahı ya da ekonomik toparlanmayı 4-5 ayda bu eskimiş ve işe yaramaz modelle nasıl ulaşılacak ayrıca merak konusu. Müslüman olduğunu iddia eden birisinin, İslam’ın ekonomik sistemi ve asırlar boyu sağladığı ekonomik refah ve zenginliği örnek göstermek yerine kapitalist ekonomik sistemi uygulaması ve yozlaşmış sosyalist Çin’i misal vermesi, hangi mantalitede olduğunu ve ekonomik kalkınmada kime hayranlık beslediğini göstermektedir.

Erdoğan’ın, “Faiz sebep, enflasyon netice” söyleminin bozukluğuna hiç değinmiyorum bile. Doğrusu kapitalizm sebep, faiz ve enflasyon sonuç olmalıdır. Çünkü faizin 0 olduğu ülkelerde bile enflasyonun yüzde 7’lerde seyrettiğini hepimiz biliyoruz. Demek ki faiz sebep enflasyon sonuç teoremi külliyen yanlıştır. Düşük faiz kuralı için Kuran’dan bir ayeti kullanması gelen tepkileri azaltmak ve İslam’dan uzaklaşması nedeniyle tabanında yaşanan düşmeleri ve kopmaları tekrar konsolide etmekten başka bir şey değildir. Çünkü Erdoğan,Fas ve Tunus’ta iktidardaki güya İslami partilerin düşük oy almalarının ve popülaritelerini kaybetmelerinin nedenini İslami söylemlerden uzaklaşmak olduğunu gördü. Bu yüzden son zamanlarda İslami söylemlere ağırlık vermesinin ve kapitalist teorisi için Kurani ayetleri bir araç olarak kullanmasının nedeni işte budur.

Yukarıda da belirttiğim gibi Erdoğan, doğru yola girmek istiyorsa, bu eğri kişiyle yani kapitalizmle olmaz. Doğru yola doğru düşünceyle çıkılır. O da İslam’dır. Tabii kapitalizme uyarlanmış ya da kapitalizm altında bir düşüncesi alınmış İslam değil. İslam kapsamlı bir şekilde alınmalıdır. Bunun yegane yolu da Hilafettir.

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكًا

“Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır.” (Taha 124)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş