Haber-Yorum

Suud ve Zayed Hanedanlarının Yöneticileri Kertenkele Deliğine Girmek İçin Yarışıyorlar!

Haber:

İngiliz gazeteleri, BAE’nin hafta sonu tatilini Cumartesi ve Pazar olarak değiştirme kararını ve bunun Suudi Arabistan ile olan rekabetle ilişkisini tartıştı. (Aden el-Gad Gazetesi, Çarşamba 08/11/2021)

Aynı bağlamda 06/11/2021 Pazartesi günü, son açılım kampanyasının ortasında yeni bir eğlence endüstrisi inşa etmeyi ve yumuşak güç kollarını güçlendirmeyi amaçlayan Suudi hükümeti tarafından desteklenen ilk büyük film festivali başlatıldı. (Euronews 06/11/2021)

Yorum:

Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan yöneticileri de dahil olmak üzere Körfez yöneticilerinin İslam’a ve Müslümanlara karşı neredeyse sayılamayacak cürümleri vardır. Dolayısıyla onların yolsuzluklarının, zulümlerinin ve iğrenç savaşlarının, birçok İslami ülkeyi etkilediğini, hatta bundan insan, ağaç ve taşların bile kurtulamadığını söylersek abartmış olmayız. Nitekim bu yılın 27 Kasım’ında BAE, ülke tarihindeki en büyük yasama reformu olarak tanımlanan yeni bir suç ve ceza yasasının Ocak 2022'de yürürlüğe gireceğini ve yeni yasanın çocuk olmasına yol açsa bile evlenmeden önce zinanın suç olmaktan çıkarılmasını içereceğini söylemiştir. Dolayısıyla zina edenlerden biri veya her ikisi çocuğun babalığını kabul ederse, evlenmeye bile gerek yoktur. Bu ise eşi benzeri görülmemiş bir ahlaksızlığı teşvik etmek ve Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere karşı apaçık bir savaş açmaktır. Bunun dışında alkol tüketimi, namus cinayetlerinde af maddelerinin kaldırılması ve haftalık tatillerin Cumartesi ve Pazar günleri yapılarak Yahudi ve Hıristiyanlara uygun hale getirilmesi de vardır. Aptal Suud hanedanlığına gelince; o da İslam risaletinin doğup dünyanın dört bir tarafına yayıldığı beldede insanları ifsat etmek ve Allah’ın diniyle savaşmakla meşguldür.    

Bu Ruvaybidaların yaptıkları bizlere, Sahih-i Buhari’de Ebi Said el-Hudri’den şöyle dediği şeklinde geçen hadisi hatırlatmaktadır: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَتَتَّبِعُنَّ سُنَنَ مَنْ قَبْلَكُمْ شِبْرًا بِشِبْرٍ وَذِرَاعًا بِذِرَاعٍ حَتّٰى لَوْ سَلَكُوا جُحْرَ ضَبٍّ لَسَلَكْتُمُوهُ قُلْنَا يَا رَسُولَ اللّٰهِ اَلْيَهُودُ وَالنَّصَارٰى قَالَ النَّبِيُّ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَمَنْ“Sizden öncekilerin yollarını adım adım, karış karış, takip edeceksiniz. Öyle ki onlar kertenkele deliğine girseler, siz de girmeye kalkışacaksınız.” Dedik ki: Onlar Hristiyan ve Yahudiler mi ey Allah’ın Rasulü? (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedi ki: “Başka kim olabilir ki?”

Bu hadiste, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den, kendisinden sonra ümmetin kafirlerin yollarını, yaşam şekillerini ve adetlerini takip edeceği haber verilmiştir. Aslında bu haber,  Müslümanları Yahudi ve Hıristiyanları takip etmekten nehyedip uyarmakta ve onlara muhalefet etmeye teşvik etmektedir. Nitekim Müslümanlar, Hilafetlerinin yıkılmasının ardından İslami bir hayat yaşamamalarına, onlara sömürgeci kafir musallat olmasına ve Müslümanların kontrolünü ajanlarına ve zorba yönetimin Ruvaybidalarına teslim etmesine rağmen, buna rağmen ümmet, İslami duygu ve âdetlerini ve dininin bazı hükümlerini muhafaza etmiştir. İşte bugün de ümmet uyanışa geçerek fikirlerini ve mefhumlarını billurlaştırmaya ve bunları Allah’ın hakkında bir Sultan indirmediği yabancı fikir ve mefhumlardan arındırmaya çalışmaktadır.  

Ancak bu uyanış, varlığını sarsıp korkuttuktan sonra artık sömürgeci kâfirin ilgisini çekmemekte ve ajanlarına Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak, toplumlarında rezilliği ve ahlaki çöküşü yaymak için çaba göstermelerini emretmektedir. Bunun üzerine kötü yöneticiler de Allah ve Rasulü’nün haram kıldığını helal kılan kanunlar çıkarmak, partiler ve festivaller tertip etmek, hangisi Batı’nın zalimlerine ve onların Şeytanlarına daha itaatkar olduğu konusunda rekabet etmek için harekete geçmişlerdir!

Harameyn ülkesinin yöneticileri, BAE’nin yöneticileri ve diğer mücrim yöneticiler bizzat bunlar için rekabat etmektedirler. Allah Subhanehu ve Teala’dan, onların ve dostlarının tuzaklarını kendi başlarına çevirmesini ve bizlere de, bu ahlaksız zalimleri ezip geçecek ve onların arkasındakileri de yerlerinden edecek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet’in gölgesinde İslami hayatın yeniden başlatılması nimetini nasip etmesini temenni diyoruz. Şüphesiz O’nun buna güce yeter.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Velid Belibel