Haber-Yorum

Kapitalizm Bireysel ve Toplumsal İhtiyaçların Arasını Dengeleyemez!

Haber:

Observer köşe yazarı Will Hutton’ın: “Bizi etkileyen krizler karşısında bize yardım edecek felsefe nedir… “Önce biz mi” yoksa “önce ben mi?” başlıklı kaleme aldığı makalesi. (Guardian)

Yorum:

Laik Kapitalist ideolojinin varoluşsal krizi her geçen gün daha derinleşiyor. Zira savunucuları onun faydaları hakkında konuşmaya devam etseler de birçok zararının artık göz ardı edilemeyeceği konusundaki farkındalık artmaktadır. Yukarıdaki makalenin yazarı da çözümün birey ve toplum arasındaki uygun dengenin oluşturulmasıyla mümkün olacağına dikkat çekiyor. Geriye şu bariz soru kalıyor: Doğru dengeyi belirleyecek olan kim? Olması halinde bizim için hak olduğunu nasıl anlayacağız? Demokrasi savunucularının sürekli olarak yanıtlamaktan aciz kaldıkları bu soruya cevap vermek kolay değil. Zira en iyi çözümlerinde bile objektif bir cevap vermeye çalışmamışlardır. Kaçınılmaz olarak çoğunluğun görüşüne geri döneceklerdir. Bu da sadece “güç haklıdır” demenin başka bir yolu olacaktır. Dolayısıyla daha güçlü ve bir konuda kamuoyunu manipüle etme konusunda daha yetenekli olan grup, uygun denge kurulup kurulmadığına bakılmaksızın demokratik rekabeti kazanacaktır.    

İslam, bireylerin ve toplumun ihtiyaçlarının dengelenmesi gibi temel ve karmaşık bir meseleyi insanların kaprislerine bırakmaz. Allah, bir grup demokratik çoğunluk ilan edene kadar insanlığı kendi aralarında savaşmaya bırakmamıştır. Nitekim aralarındaki bitmek bilmeyen savaşlarında iki grubun uğradıkları zarar büyüktü ama Allah’ın onlara bir elçi göndererek merhamet etmesi, hepimizi onların bencil ve kibirli çekişmelerinden kurtarmıştır.

Allah’ın şeriatı uygulandığında hiç kimseye zulmedilmez ve hiçbir grup da ihmal edilmez. Zira şeriat, birey ve toplum arasındaki doğru dengeyi belirlemiştir. Dolayısıyla İslam, neyin temel bir ihtiyaç ve neyin lüks bir arzu olduğunu belirlemiştir. Ayrıca ıslah edici ve insanların tercih haklarının olmadığı teşri alanlar ile uzman görüşünün hâkim olması veya çoğunluğun görüşünün desteklenmesi gereken alanların arasını ayırmıştır. Çünkü bunlar sadece Kur’an ve nebevi sünnetin nâsslarından istinbat edilmiştir. İşte objektif doğru budur ve şu ya da bu grubun kaprislerine ve felsefelerine tabi değildirler.    

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Yahya Nisbet - Britanya