- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Tunus’ta Kamu-Özel Sektörlerin Ortaklığının Tehlikesi!
Haber:
"Kamu-Özel Ortaklığı Destekleme Fonu" şeklinde özel bir fonun oluşturulmasına dair 2022 yılı maliye yasasıyla ilgili kararname metni, kamu kurum ve kuruluşları tarafından projelerin uygulanmasında ortaklık formatıyla işin desteklenmesini ve geliştirilmesini amaçlamaktadır. Bu da özellikle kamu sektörü ve özel sektör arasındaki ortaklık alanında uzmanlar ve çalışma ofisleri tarafından sağlanan finansman çalışmaları ve destek ve eskort hizmetleri aracılığıyla olacaktır. (Radyo Mozaik FM)
Yorum:
Kamu-özel sektör ortaklıklarını düzenleyen yasal mevzuat, Tunus'ta 2008 yılından beri formüle edilmektedir. Konunun yasal boyutunu bilmek önemlidir. Bu yasal boyut ise iki sektör arasındaki yasal formülün, Tunus devletinin, ulaştırma hizmetleri ve enerji kullanımı gibi çeşitli hayati alanlarda devletin Tunuslulara karşı sorumluluğu olarak kabul edilen altyapı ve kamu hizmetlerinin tasarlanması görevlerinin denetiminin -ister Tunuslu isterse yabancı kuruluşlar olsun- özel kâr kuruluşlarına teslim etmesine imkân sağlamasıdır. Ayrıca kamu ve özel sektör arasındaki ortaklık meselesi, bu istisnai yaklaşımın dünyadaki çeşitli siyasi çevrelerde destek ve eleştiri arasında fikri tartışmalara yol açmasına rağmen özellikle Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyadaki çeşitli rejimler tarafından uygulanan siyasi bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.
Ancak Tunus’taki bu ortaklığın konusu hakkında dikkat çeken kısım, kaynaklarını bir yandan devlet bütçesinden, diğer yandan dış finansmandan sağlayan bu amaca yönelik projeleri desteklemek için bir fon tahsis etmek gibi denetim otoritesinin kararlarında ilk sırada yer almasıdır. Sonra bu kararların, kamu ve özel sektörler arasındaki genel ortaklık otoritesi gibi ilgili projeleri incelemekle görevli çeşitli Tunus kurumları ile Dünya Bankası, Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası ve Tunus’taki Fransız Büyükelçiliği Fransız Çalışmaları ve Danışma Ofisi gibi uluslararası kuruluşlardan diplomatik delegasyonları bir araya getiren ziyaret ve forumların sonuçlarıyla ilişkisidir.
Bu kısım, Tunus devletinin, Tunusluların işlerini gözetme ve onların durumlarına önem verme konusundaki sorumluluklarından kaçtığını göstermiyor mu?!
Diğer taraftan bu kısım, Avrupa’nın dış politikalarının ve Tunus’a yönelik dayatmalarının bir sonucu olarak her düzeyde oluşturduğu çöküşe rağmen Tunus’un iç politikasına uluslararası müdahaleyi ve Tunus’un ekonomik durumunun mahremiyetine Avrupalıların müdahalesini ifşa etmiyor mu?!
Kesinlikle Tunus’un ekonomik vakıasının kötüye gittiğini kanıtlamaya gerek yoktur ve nedenleri tüm Tunus halkı tarafından açığa çıkmıştır. Dolayısıyla bu kötüleşen durum ve Tunus’un, dahası tüm İslam beldelerinin Batı sömürgeciliğinin tezahürlerinden kurtulması Allah'ın izniyle uzun sürmeyecektir. Zira dünyanın dört bir tarafındaki İslam ümmetinin evlatlarının nefislerinde İslami uyanışın arttığına ve siyaset ve yönetim alanında İslam’ın hükümleri konusunda bilinçlendiklerine tanık olmaktayız.
Şüphesiz Allah’ın vaadi haktır ve bu menfur Batılı hegemonyasından kurtulmamızın yolu İslami yönetimin kurulmasıdır.
وَلَن يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا
“Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermez.” [Nisa 141]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Murat Meâlic