- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yanlış Olan Kültür Kapitalizmdir
Savaşılması Gereken Gerçek Hastalık da Odur Ey Ezherî
Haber:
El-Arabiyye 4/3/2022 Cuma günü kendi web sitesinde, Mısır Cumhurbaşkanı Danışmanı Usama Ezherî’nin, ülkedeki doğum oranlarının fazla olmasına yönelik eleştirilerini ve Ezherî’nin, Mısır’da üremenin veya rastgele üremenin ve doğumların artması olarak bilinen şeyin yanlış bir kültür olarak düşündüğünü aktardı. Perşembe günü televizyonda yaptığı açıklamaları sırasında, son kırk elli yıldır Mısır’daki insanların zihinlerinin Selefi bir kültürle dolduğunu ve bunun da bu hadisi açıklayan sisteme bakmadan Rasulün sadece bir hadisinin yanında durmalarına neden olduğunu söyledi ki bu hadis Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlidir: تناكحوا تناسلوا تكاثروا فإني مباه بكم الأمم يوم القيامة “Evlenin, üreyin ve çoğalın. Zira ben, kıyamet günü sizin çokluğunuzla övüneceğim.” Bazı kültürlerin, çoğalmanın kendisine yönelik şerî bir maksat olduğu fikrini herkesin zihinlerine yerleştirdiğine dikkat çekti. Ayrıca Rasulün çoğalın derken, çer çöp yığınları olmamak için zenginlik ve yeterlilikle dolu olacak şekilde korunup muhafaza ederek çoğalmayı kastettiğini açıkladı. Aynen Rasulün şöyle buyurduğu gibi: إنك أن تدع ورثتك أغنياء خير أن تدعهم عالة يتكففون الناس “Mirasçılarını varlıklı olarak bırakman, onları insanlara ellerini açar ve muhtaç bir halde bırakmandan daha hayırlıdır.” Dolayısıyla bu, yoksul ve hastalıkla dolu bir çoğunluk, değersiz ve bilgi silahının olmadığı bir çoğunluk olmayın anlamına gelmektedir. Sisi’nin danışmanı, yeterliliğe bağlı olmayan gelişigüzel çoğalma hakkında uyarıda bulunarak, çocuk doğurmayı bir, iki veya üç yıl ertelemenin aileyi organize etmenin ve insana yakışır bir yaşam kurmanın yolu olduğu sürece mubah bir iş olduğunu vurguladı.
Yorum:
Aşırı nüfus, insanların yoksulluğuna ve sıkıntılarına neden olan bir kriz ya da sorun olmadı ve olmayacak da. Aksine üretim hacmini artıran bir işgücüne ihtiyaç duyan Kapitalist sistemlerin altında bile halkların rahatı ve refahı için kullanılması gereken bir enerjidir. Ancak bu enerjinin sömürülmesi, bizi Kapitalizmle yöneten ve ülkemizi Batı’nın ürünleri için bir pazar haline getiren ajan rejimlere ipotek edilmemelidir.
Ülkemize tahakküm eden Kapitalizm, ülkemizde neslin artmasına ve çoğalmasına karşı iki husustan dolayı savaş açmaktadır:
Birincisi: Müslümanlar olarak bizim artış göstermemiz, Müslümanların sayısının, yani gelecekte potansiyel düşmanların sayısının artması anlamına gelmektedir. Zira Batı, İslam’dan nefret etmekte ve İslam’ı, kendisini hezimete uğratacak ve dünyayı yönetmekten ve servetlerine tahakküm etmekten alıkoyabilecek gerçek bir düşman olarak görmektedir. Çünkü Batı, İslam’ın pratik siyasi bir akideye ve muayyen bir yaşam tarzına sahip olan tek din olduğunu bildiği gibi Müslümanlar İslam’ı yeryüzünün küçük bir bölgesinde tatbik etseler bile İslam’ın adaletinin ortaya çıkacağını, Batı’nın yalanlarının kendi halklarına bile ifşa olacağını kesin olarak bilmektedir. İşte o zaman Batı sonsuza dek çökecek ki zaten çöküşün eşine de gelmiştir. Dolayısıyla Batı, İslam Devleti’nin yokluğunun gölgesinde ayakta kalabilmekte ve ülkelerimizin servetlerini yağmalamaktadır.
İkincisi: Kapitalizmin insanların sorunlarını çözmede başarısız olmasına, dahası tüm krizlerin artmasına ve alevlenmesine, yoksulluk ve işsizlik oranlarını artırmasına ve politikalarının insanları felakete sürükleyen diğer şeylere neden olmasıyla ilgilidir. Sonunda kendisinin insanlar için türettiği krizi, krizin sebebinin insanlar olduğunu iddia ederek onların üzerine atmak istemekte ve bu vakıayla tamamen çelişmektedir.
Kapitalizmin Mısır’ın ekonomik krizini tedavi etmeye çalıştığını varsaysak bile rejimin verdiği kararlar ve uygulanan politikalar yine Kapitalizmin ve araçlarının başarısızlığının kesinliğine delalet etmektedir. Zira Mısır gibi bir ülke, buğday ve diğer şeyler yetiştirmeye uygun geniş alanlara sahip olmasının yanı sıra rejimin gereksiz yere heder ettiği, dahası krizin ve üzerinde çalıştığı gelişimin gecikmesinin nedeni olarak gördüğü devasa insan enerjilerine sahipken nasıl olur da dünyada buğday ithal eden ilk ülke olabilir?! Sanki bu gelişimin inşa edilmesi için insan gücüne ihtiyaç yokmuş gibi!
Mısır kendisini ihya edecek kaynaklara ve zenginliklere sahiptir. Çünkü eğer insanların boşa harcanan enerjileri doğru bir şekilde ve servetlerin üretimi için kullanılırsa büyük bir güç olur. Ancak ipleri Batı’nın elinde olan ajan yöneticiler, bu kaynakları ve enerjileri kullanmadı ve kullanmayacak, bilakis acizliklerini, başarısızlıklarını ve Batıya olan bağımlılığı ve onun servetler, kaynaklar ve yetenekler üzerindeki hegemonyasını sürdürmeyi onayladığı politikaları haklı çıkarmak için halklara sorunlar çıkaracaktır.
Enerjilerin ve kaynakların kullanılması, Mısır halkının fıtratıyla uyumlu ve akidelerini ifade eden İslam ideolojisini taşıyan gerçek ideolojik bir devlete muhtaçtır; bu devlet ise, insanları İslam ile yönetecek ve onların sorunlarına, Mısır ve halkına onlarca yıldır felaketler tattıran beşeri yasalardan ve kaprislerinden uzak bir şekilde vahiy kaynaklı hüküm ve kanunlarla sahih bir çözüm getirecek bir devlet olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’dir.
Ey Ezherî! İnsanları çoğalmalarından dolayı kınamak ve onları yanlış anlayışla suçlamak yerine, bizim de senin de bildiğin gibi tüm krizlere çözüm getirecek, dahası insanların sorunlarının tek çözümü olan İslam’ın tatbik edilmesine çağrıda bulunman gerekirdi. Senin de bildiğin gibi kriz çoğalmada değildir. Ancak kriz, seni oraya danışman olarak koyanların, Allah’ın metodundan uzaklaşmaları ve Allah’a, Rasulü’ne ve O’nun şeriatına açıkça savaş ilan etmelerinden dolayıdır. Oysa onlar Allah katında sana zerre kadar bir fayda sağlamayacaklar, aksine Allah’ın huzurunda senden beri olmak için koşuşturacaklardır. O halde sen de dünyada onlardan beri olmak için acele et, bildiğin hakkı gizleme ve halk ve ordu olarak insanları İslam’ı tatbik etmeye teşvik et. Umulur ki Allah senden kabul eder de İsrailoğullarındaki bir çocuk gibi olursun. O halde Mısır halkını ihya et ve onların arzu ettikleri devletleri Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet yönünde yollarını aydınlatan bir kor ol.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına uyun ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, O’nun huzurunda toplanacaksınız.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl