Haber-Yorum

Afganistan’da “İnsanlar, Hayatta Kalabilmek İçin Çocukları ve Genç Kızları Satıyorlar”

Haber:

Korkunç ekonomik durum, çocukların açlıktan ölmesine tanıklık ederken milyonlarca Afganlı sofralarına yemek koymakta zorlanıyor. (Roshi Kumar, el-cezire.com, 31 Mart 2022)

Yorum:

Düşünün sırf işgalcinin insanların son derece ihtiyaç duyduğu 3,5 milyar dolarlık özel servetini çalıp bloke etmesinden dolayı soğukta donmak, sadece ailelerini beslemek ve 20 yıllık yıkımdan sonra hayatlarını yeniden kurmaya çalışmak için böbreklerini ve çocuklarını satmak zorunda kalanlar “beyaz, mavi gözlü, sarışın” Ukraynalı aileler olsaydı, yani eğer beyaz Avrupalılar olsaydı, Batı bu durumu asla desteklemezdi.

Şimdi dünyanın geri kalanının da kendileriyle birlikte sürüklenmesini istiyorlar. Nitekim AB Başkanı Von der Leyen Cuma günü sanal bir AB-Çin zirvesinin ardından şöyle dedi: “…Bu bir çatışma değil, savaş. Avrupa’nın meselesi değil, küresel bir meseledir.” Hayır, ey Von der Leyen! bu bir Avrupa / Amerika yaramazlığı olup kesinlikle küresel bir mesele değildir.

Batı için Müslümanların ve İslam beldelerinin hayatı “ikincil zararlar olarak” kabul edilmekte olup onlar için önemli olan, elde etmeye çalıştıkları çıkarların gerçekleşmesidir. Nitekim utanç verici bir yöntemin ardından Batı ve müttefikleri, Kovid aşısını tekellerine alıp dünyanın geri kalanını ondan mahrum bırakmışlardır. Şimdi bağnazlığın ve Nazizmin açık bir şekilde sergilenir hale gelmesi dünya için yeterde artar bile.

Peki Afganistan’daki Müslümanların yanında kim duruyor? Filistin, Suriye, Yemen, Keşmir, Hindistan, Doğu Türkistan ve Myanmar gibi kendi ülkelerinde zulüm ve işkence gören ve teröre maruz kalanların yanlarında kim duruyor? Batılı olmayan dünyada çoğunluğun geri kalanı için adaleti kim temsil ediyor? Nitekim son Hilafet Devleti’nin 3 Mart 1924’te yıkılmasından bu yana zulüm ve adaletsizlik zinciri korkunç bir şekilde giderek artış göstermiştir.

Batılı ülkeler sömürgeciliği ve savaşı, on dokuzuncu yüzyıldan beri bir meta ve bir endüstri haline getirdiler. Zira onlar ailelerini ve çocuklarını, katliamın kârlarından ve çocuklarımızın ve ailelerimizin döktükleri kanlarından besliyorlar. Bu yüzden onlar, talimatlarını ve planlarını uygulamak için acele edecek garip tiranlar gibi haydutlar ve hainler hazırlayıp dikiyorlar. Bu kuklalar sadece kendi halklarına karşı cesur ve serttirler. Ama kafir efendileri ve Allah Subhanehu ve Teala ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e öfke duyan ırkçı Siyonist dostları karşısında korkaktırlar.

İslam ümmetine, kesinlikle Batı’dan ve bizim yöneticilerimizden biri yardım etmeyecektir. Zira onlar korkaklardan da beter olup haindirler. Müminler olarak bizim üzerimize düşen, sadece İslam ümmetini değil, aksine doğusu ve batısıyla dünyanın geri kalanını da sömürgeciliğin açgözlülüğü ve hırslarından kurtaracak olan İslam Nizamını yeniden tesis etmektir. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: أَنْتُمْ تُتِمُّونَ سَبْعِينَ أُمَّةً، أَنْتُمْ خَيْرُهَا وَأَكْرَمُهَا عَلَى اللَّهِ “Sizler yetmişinci ümmeti tamamlıyorsunuz. Üstelik Allah katında en hayırlı ve en değerli ümmet de sizsiniz.” [Ahmed, Tirmizi ve Hakim rivayet ettiler.]

Ramazan, yozlaşmış bağlılıkları, ahlak evhamlarını ve Batılı ilkeleri terk edip İslam’ın yanında durmak için uygun bir zamandır. Sakın Rusya’nın, Avrupa’nın ve Amerika’nın piyonu olmayın. Bilakis Allah Subhanehu ve Teala ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in çağrısına icabet edin ve İslam’ı ikame edecek, İslam ümmetini koruyacak ve dünyanın mazlum ülkelerini kurtaracak olan gerçek Hilafeti kurmak için harekete geçin.

Allah Subhanehu ve Teala bize haber veriyor ve şöyle buyuruyor: كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِٱلْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ ٱلْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ ٱلْكِتَابِ لَكَانَ خَيْراً لَّهُم مِّنْهُمُ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ ٱلْفَاسِقُونَ “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. (Gerçi) içlerinde iman edenler var; (fakat) çoğu yoldan çıkmışlardır.” [Ali İmran 110]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamza