- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Erdoğan’ın Şahsında Gerçekliği Olmayan Kelam-ı Hikemîye!
Haber:
Erdoğan, Şehit Aileleri ile İftar programında “Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl? Şimdi, burası bir muhabbet sofrası ve bu muhabbet sofrasının da baş tacı sevgililer sevgilisi Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa.” dedi. (03.04.2022 Haber7)
Yorum:
Sevgi sözcüğünün sağlaması, eylemlerdir; insanın sözünün doğruluğu, eylemiyle bilinir. Ameller, kalplerde olanın aynasıdır. Muhabbetin ilk şartı, kişinin söz ve fiiliyle muhabbet beslediğine uyması, hayatının her anında sevdiğini takip edip onunla ayrı düşmekten ve ona muhalefetten sakınmasıdır. Kadı Iyaz şöyle der: “Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e muhabbet beslemenin gereklerinden biri de; O’nun Sünnet’ine sarılmak, tebliğ etmiş olduğu dini korumak, O’na yönelen saldırıları bertaraf etmek, O’nun uğrunda gerekiyorsa malını ve canını feda etmektir.”
Şimdi bu kriterden hareketle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e muhabbetinin sadece sözde mi kaldığı yoksa eylemlerinde de açıkça görülüp görülmediğini anlayabiliriz. Örneğin Erdoğan, siyasette, ekonomide, eğitimde, içtimaide, dış siyasette vb. konularda Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in getirdiği İslam dinine göre mi yönetiyor yoksa Batıdan ithal köhne kapitalizme göre mi? Kime uyuyor Batıya mı yoksa İslam’a mı? Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i seven biri, Mescid-i Aksa işgalcisi ve gaspçısı Yahudi varlığı ile Selahaddin Eyyubi gibi savaş meydanı dışında nasıl görüşebilir? Suriye’de Müslümanları katleden, Çeçenistan’da Müslümanlara kıyım yapan, Rusya’da masum Müslümanları hapse atan Putin’e nasıl dostum diyebilir? Buna göre Erdoğan’ın dostu, Müslümanlar mı yoksa Putin mi? Putin’in dostu olan Müslümanların, Müslümanların dostu olan Rus ayısı Putin’in dostu olamaz.
Batıda dünyanın efendisi, yaratılmışların en şereflisi Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret edilirken, Erdoğan, hakaretlere Abdülhamid gibi bir fermanla mı cevap verdi yoksa kınama bile yapmaksızın sessiz kalmayı mı yeğledi? Hindistan ve dünyanın dört bir yanında Müslüman kadınların başörtüsü zorla çıkarılırken, Zahiriddin Bâbur ve Mutasım gibi mazlum Müslüman kadınların çığlıklarına yanıt mı verdi yoksa duymazlıktan mı geldi? Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e muhabbet besleyen milyonlarca Uygur Müslümanını toplama kamplarına atıp Çin işkencesi yapan, Uygur kadınlarını zorla Çinli erkeklerle evlendiren Çin’e, komutan Kuteybe bin Müslim gibi Çin topraklarına ayak basmak için yemin mi etti yoksa ticari ilişkilerini ikiye mi katladı?
Burada cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İslam’a aykırı davranış ve eylemlerini sıralayacak değiliz, çünkü sıralamakla bitmez. Sadece Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e muhabbet sözünün sağlamasını yapmak ve sözlerine ayna tutmak istedik. Ki ümmet, Erdoğan’ın peşinden gitmeyi, kurtarıcı olarak görmeyi bıraksın, gerçek yüzünü görsün. O halde, kalbimizdeki Peygamber sevgisini ifade etmenin asıl aracı dilimiz değil, elimiz ve eylemimizdir.
Sözün kısası, Erdoğan Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e muhabbet beslediğini iddia ediyorsa, başta yönetimde demokratik liberal sistemi uygulamak olmak üzere hayatın her alanında muhabbet beslediğini iddia ettiği Peygamberin getirdiği sisteme göre yönetmeli,Peygamber sevgisini dilinde dolaşan bir söz olmaktan çıkarıp, eylemiyle, yönetimiyle bu sözün hakkını vermelidir.
قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
“De ki: Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Ali İmran 31)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş