Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
“Söz verdiğinizde tutun! Muhakkak ki söz veren sözünden sorumludur.”  [İsra 34]

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

﴿وَأَوْفُوا بِالْعَهْدِ إِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْئُولاً﴾

“Söz verdiğinizde tutun! Muhakkak ki söz veren sözünden sorumludur.” [İsra 34]

Haber:

Aşırılık yanlısı Hinduların, Hindistan Renklerin Festivali kutlamaları sırasında Hindistan’ın güneyindeki Karnataka eyaletinde Müslümanların camisine saldırmaları ve camiyi taşlamaları, namaz kılanların birçoğunun yaralanmasına yol açtı. Diğerleri de Müslümanların iş yerlerini kapattılar ve Racastan eyaletinde 40’tan fazla Müslümanın evi yakılıp yıkıldı. (el-cezire 3-5 Nisan 2022)   

Yorum:

“Silahsız hiçbir şey mümkün değil. Öldürmeye de hapse girmeye hazır olun. Bizden 100 kişi 20.000 kişiyi öldürmeye hazırdır. Ya kazanacağız ya da hapse gireceğiz.”  “Bharat Mata’yı ve Sanatana Dharma’yı (“gerçek inanç” anlamına geliyor) korumak için bir savaşçıya dönüşmeli, kitapları bir kenara bırakmalı ve silahlanmalısınız.” “1857 savaşından çok daha korkunç bir savaşa gireceğiz.”

Sağcı Hindu aktivistlerin geçen yılın Aralık ayı sonlarında dini bir zirvede vaat ettikleri şey şuydu; Hindistan’ı “sadece Hindu ulusu” yapacağız. Dolayısıyla açık bir şekilde Hindistan’daki 200 milyon Müslümanı hedef alan Hindistan Müslümanlarına yönelik soykırım çağrısında bulundular. Nitekim bu, Hindistan liderlerinin sessizliği içinde Hindutva ve Mahasabha çetelerine mensup Hindu rahiplerin, bu yılın ilk aylarında Müslümanlara yönelik sistematik saldırıların hızlanmasından önce gelen kışkırtmaların ortasında yaptıkları kanlı açıklamaların bir örneği olup bu da Narendra Modi hükümetinin bu aşırılık yanlılarına sağladığı örtülü korumanın bir göstergesidir. Ayrıca Hintli Müslüman kadınları satışa çıkaran bir uygulama tasarımcısı da kefaletle serbest bırakılmıştır. Hindistan Müslümanlarının yaşadığı acı hayat işte bu olup böylece Ramazan ayını korku, panik ve güvensizlik içinde karşıladılar. Batı, Rus güçlerinin Ukrayna’da gerçekleştirdiği katliamlara ilişkin uluslararası soruşturma talep ederken Filistin ve Suriye’deki, Çin, Hindistan ve Myanmar’daki Müslümanlara yönelik katliamları görmezden geliyor… Bir kısmı bilinen, bir kısmı gözden kaçan ve bir kısmı da desteklenen katliamlar. Peki hâlâ Batı’ya, onun organlarına, kurumlarına ve Demokratik teorisyenlerine destek için yalvaracak mıyız?! Dahası onların çağrıları Müslümanların zilletini ve aşağılanmasını artırmaktadır.

Ey Müslümanlar: Allah ile olan ilk ahdimiz, O’na iman etmek olup bu iman da Allah’ın bize emretmiş olduğu şeylere teslim olmayı ve icabet etmeyi ve bizi yasakladığı şeylerden de uzak durmayı gerektirir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌMüminler ancak kardeştirler.” [Hucurat 10] Nitekim hasr siğasıyla gelmiş, yani sadece kardeşler olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla kardeşlik biterse iman da biter demektir. Ayrıca Celle ve Âla şöyle buyurmuştur: وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًاSize ne oluyor da, Allah yolunda ve ‘Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver’ diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” [Nisa 75] Ve şöyle buyurmuştur: وَإِنِ اسْتَنصَرُوكُمْ فِي الدِّينِ فَعَلَيْكُمُ النَّصْرُSizden din konusunda yardım istediklerinde yardıma icabet etmeniz sizin üzerinize vaciptir.” [Enfal 72] Müslümana ve dostlarına yardım etmek şerî olarak vaciptir. Böylece Rabbim bize de size de merhamet edecektir. O halde Allah’ın hükmünü ikame etmek için çalışın. Batı size yardım etmek için Demokrasi istiyor. Bu yüzden sizleri yardımsız bıraktı. Allah da size yardım etmek için İslami Devletin olmasını istiyor. O halde Allah’ın sizleri yardımsız bırakmasına neden olmayın. Nitekim Cabir İbn Abdullah ve Talha İbn Sehl el-Ensarî Radıyallahu Anhuma Cemian’ın şöyle dedikleri rivayet edildi: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: مَا مِنْ امْرِئٍ يَخْذُلُ امْرَأً مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ تُنْتَهَكُ فِيهِ حُرْمَتُهُ، وَيُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ، إِلَّا خَذَلَهُ اللَّهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ فِيهِ نُصْرَتَهُ. وَمَا مِنْ امْرِئٍ يَنْصُرُ مُسْلِماً فِي مَوْضِعٍ يُنْتَقَصُ فِيهِ مِنْ عِرْضِهِ، وَيُنْتَهَكُ فِيهِ مِنْ حُرْمَتِهِ، إِلَّا نَصَرَهُ اللَّهُ فِي مَوْطِنٍ يُحِبُّ نُصْرَتَهُHer kim bir Müslümanı saygınlığının kaybolması, şerefinin elden gitmesi söz konusu olan bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yalnız bırakır. Kim de bir Müslümana şerefinin elden gitmesi ve saygınlığının yitirilmesi söz konusu olan bir yerde yardım ederse, Allah da ona kendisine yardım edilmesini çok arzu ettiği bir yerde yardım eder.” [Ahmed ve Ebu Davud.]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Durra El-Bakuş

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER