Haber-Yorum

Enflasyonun Temel Nedeni Dolar Para Birimi Standardıdır!

Haber:

Doğu Afrika’da, yakıt kıtlığı ve artan tüketici fiyatlarının damgasını vurduğu bir kriz haftası oldu. Zira bölge, ülke ekonomilerini canlandırmak için hala Koronavirüs krizinden kurtulmaya çalışıyor.

Son zamanlarda birçok bölgede ciddi yakıt sıkıntısı yaşandı ve emtianın bulunduğu her yerde fiyatlar fahiş seviyelere yükseldi.

Hayat pahalılığı giderek artıyor. Zira enflasyon oranı Kenya’da %6.29, Uganda’da %3.2, Ruanda’da %4.2, Tanzanya’da %3.8, Burundi’de %13,3, Güney Sudan’da %25 ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde %5’e ulaştı.

Yorum:

Diğer ülkelerin para birimlerini sözde egemen ABD doları ile sınırlamanın yol açtığı sefalet durumu ise akıllara durgunluk veriyor! Bundan dolayı haddi zatında bu, Amerika ve onun finansal kurumlarının, özellikle de Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’nın egemen olduğu bu mevcut küresel oluşumda egemenliğin bir hata olduğu gerçeğini teyit ediyor.

Devam eden Kovid-19 pandemisi ve Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma, çökmekte olan Kapitalist ekonomik sistemin, 2008 yılı ile karşılaştırıldığında daha da yıkıcı olacak olan bir çöküşten kurtarmanın ötesinde daha derinliklere doğru şiddetlenmesine yol açmıştır.

Yükselen enflasyon sadece Doğu Afrika ülkelerinde değil, tüm dünyada hissediliyor. Ama önyargılı Batı medyası, sözde birinci ve ikinci dünya ülkelerindeki insanların zorlu yaşam koşullarını sürekli olarak yayınlamak zorunda kalmıştır. Bunların hepsi, para birimlerinin dolara köleleştirilmesinin bir sonucudur. Üçüncü dünya ülkelerine gelince; özellikle Afrika’da, şimdiye kadarki sömürge köleleştirmelerinin bir sonucu olarak en çok acıyı onlar çekiyorlar!

Örneğin Kenya’da dolar şimdi Kenya şilini karşısında, 1 $ = 117 Şilin seviyesinde işlem görüyor. Şimdi bunu Kenya’nın mal ithalatı ve dış borcuyla ilgili bir bağlama oturtmak bir felaket olur. Diğer ülkelerde durum daha da kötü. Tüm bunlar, İstikrarlı bir Amerika "ümidi" için umuttan başka bir şey tarafından desteklenen dolar standardındaki madeni paranın bir sonucudur. Bu ise zorunlu para sistemi standardıdır.

Müslümanlar olarak asla umutsuzluğa kapılmamalıyız. Çünkü bizler, kâinatın, hayatın ve insanın Yaratıcısının indirdiği İslami bir ekonomik sisteme sahibiz. Bununla birlikte başarısız Amerikan hegemonyasının, onun yozlaşmış Kapitalist ideolojisinin ve örneğin özellikle vergilere ve tefeci kredilere dayalı sömürgeci ekonomik sistemi içeren sistemleri tarafından şiddetlenen bu ekonomik sıkıntı döneminde enerjimizi odaklamalı ve dirençli olmalıyız.

Artık Müslümanların İslamlarını, hayatın her alanına nüfuz eden insani sorunları çözmeye muktedir tek ideoloji olarak sunmalarının zamanı gelmiştir. Bu ise ancak Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin olduğu İslam Devleti’nin muktedir liderliğinde mümkün olacaktır. Çünkü İslam Devleti, özellikle ekonomik sistemi olmak üzere İslam’ı kâmil bir şekilde tatbik edecektir. Ayrıca İslami ekonomik sistemde, nakit para standardı olarak altın ve gümüş para sistemi kullanılacak olup bunun dışında hiçbir şey kullanılmayacaktır! Buna ek olarak insanlardan alınan vergiler de kaldırılacaktır. Çünkü İslam, insanların zor bela kazandıkları servetlerini çalmayı haksızlık olarak kabul etmektedir. Tüm şekilleriyle faize gelince; haram kılınmıştır. وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا“Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.” [Bakara 275] Dahası dışa olan bağımlılıktan kaçınmak için kendi kendine yeterlilik politikasını da benimseyecektir.

Tüm dünyada insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunların tek çözümü, Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için olan davete katılmaktır. Dolayısıyla Laik Demokratik politikacıları veya onların partilerini değiştirmek veya anayasaları değiştirmek veya Afrika Birliği veya Birleşmiş Milletlere ya da benzerlerine katılmak kesinlikle durumumuzu kolaylaştırmayacaktır. Çünkü temel neden, onların Laik Kapitalist ideolojisine ve onun zehirli tehlikesine boyun eğmeleridir. Bu yüzden bizler, deneme yanılma sistemi olan Demokrasiyi yıkıp Hilafeti kurmadıkça krizler hız kesmeden devam edecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ali Nasuru Ali