Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Küfrün Karanlıkları Değil Allah’ın Nuru!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Küfrün Karanlıkları Değil Allah’ın Nuru!

Haber:

Ürdün Kralı İkinci Abdullah Almanya’da ameliyat oldu.

Yorum:

Sadece o değil, İslam beldelerinin tüm yöneticileri ve zenginleri, ülkedeki teknik imkânların yetersizliğinden dolayı ülke dışında tedaviye başvuruyorlar.

Teknolojinin, ekipmanın, kliniklerin ve hastanelerin sağlanamaması ümmetin acziyetinden, kaynaklarının veya uzmanlarının eksikliğinden dolayı değildir. Aksine, ümmetin başına musallat olan yöneticilerin ümmetin zenginliğini ele geçirdiği, kaynaklarını yağmaladığı ve parasını ülke dışına ihraç ettiği içindir. Dolayısıyla tedaviye ihtiyaç duyulduğunda hizmet için hastane veya kalifiye doktorlar bulamıyorlar. Çünkü onlar, iyi bir emeklilik ve tıp veya mühendislik görevlerini yerine getirebilecekleri modern teknoloji arayışı için göç etmişlerdir.

Avrupa'nın Orta Çağ'ın karanlığına gömüldüğü, bırakın hijyen ve sterilizasyonu, beden temizliğini bile bilmediği bir dönemde, tarih boyunca beşerî ve teknik kabiliyetleri ve bilimsel ilerlemeleri ile tüm dünya İslam ümmetine şahitlik etmiştir ve ilgilenen herkesten gizli olmayanı detaylandırmaya gerek yoktur. Ancak ne yazık ki bu bilimsel çöküş düzeyine kadar geriledik. Hatta ister tedavi için olsun ister teknoloji ithal edip bilgi talep etmek için olsun Batı’ya başvuruyoruz. Zira bilim, tıp, mühendislik ve astronomi alanlarında uzmanlaşmış güçlerin çoğu Batı’ya göç etmişlerdir. Çünkü ülkeleri onları kabul etmiyor veya onlara haklarını vermiyor ve onlara bilimsel araştırma veya endüstriyel ilerleme için teşvik vermiyorlar. Zira bu ülkelerin politikaları, ümmeti cahil bırakmaya, onu aç bırakmaya ve sanayide, tarımda ve ticarette kendisine bağlamaya çalıştıkları sömürgeciliğe bağlıdırlar.   

Ukrayna’daki savaşın akabinde insanların acı çektiği bu günlerde gördüğümüz bir başka örnek de özellikle Batı’dan buğday, arpa, mısır, bitkisel yağlar ve diğer şeyleri ithal eden İslam beldelerindeki yüksek fiyatlar ve gıda kaynaklarının kıtlığıdır. Zira yöneticilerimiz ve politikacılarımız, ümmet kendi kendine yetmek ve hatta ihracat etmek için bu gıda maddelerini yetiştirebilecek geniş alanlara sahip olduğu bir zamanda kendilerini ve ülkelerini sömürgeciye ipotek etmişlerdir. Ancak hükümetlerin uyguladığı açlık politikası ve Batı ile olan ilişkisi, bu gıda kaynaklarının eksikliğine yol açmıştır. Böylece halklar, önümüzdeki günlerde açlıkla tehdit edilir bir hale gelmişlerdir.  

İnsanların geçim kaynaklarındaki bu gerçek tehdidin ve yaklaşan açlık ve artan fiyat tehlikesinin ışığında, sessiz kalmaları için hiçbir mazeret kalmamıştır. Bu yüzden insanların bu zalim rejimlere karşı ayaklanmaları, yeryüzüne Allah’ın hükmünü ve İslam’ın adil nizamını geri getirmeleri ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Rabbinin nuru olan Kur’an ile hükmetmeleri zorunlu hale gelmiştir.

قَدْ جَاءكُم مِّنَ اللّهِ نُورٌ وَكِتَابٌ مُّبِينٌ * يَهْدِي بِهِ اللّهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلاَمِ وَيُخْرِجُهُم مِّنِ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ بِإِذْنِهِ وَيَهْدِيهِمْ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍGerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Allah, kendisinin izniyle rızasını arayanları o kitapla kurtuluş yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.” [Maide 15-16]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Yusuf Seleme

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER