Haber-Yorum

Mescid-i Aksa ve Halkı Size ve Sizin Yalan Vaatlerinize Olan Güvenini Kaybetti!

Haber:

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi Pazartesi günü, krallıktaki “İsrail” büyükelçiliğinin maslahatgüzarının Mescid-i Aksa’da olanları “sert” bir şekilde protesto etmek üzere çağrılacağını duyurdu. (Anadolu Ajansı)

Haber:

Bu ülkelerin yalan ve aldatma sanatlarında nasıl bu kadar ustalaşabildikleri konusunda kişi hayrete düşüyor. Bundan daha da kötüsü ise her defasında aynı yalanları tekrar etmelerine ve insanlar tarafından bunun bir yalan olduğu anlaşılmasına rağmen, halkların bu yalana inanmalarını istiyorlar ve hiç Allah’tan ve insanlardan da utanmıyorlar.Yahudiler 1967’den beri Mescid-i Aksa’yı kaç kez bastı? Bu mübarek topraklarda kaç şehit düştü? Basitçe onun avlusunda kaç kişi yaralandı? Onun içinde namaz kılan, murabıt olan ve itikafa giren kaç kişiyi tutuklayıp cezaevine attılar? Mescid-i Aksa kaç defa seyahat edip içinde namaz kılanların yüzüne kapandı? Kaç, kaç, kaç…

Mescid-i Aksa’da ibadet edenler, Ürdün rejimini Mescid-i Aksa’yı 67 yılında Yahudilere teslim etmekle suçluyorlar, mescidin içinde ve dışında kendilerine her zarar verildiğinde mescidin üzerindeki Haşimi vesayetine lanet ediyorlar, protesto ister normal, ister gevşek, isterse çok sert olsun protesto olarak adlandırdıkları şeyler bağlamında Ürdün tarafından alınan hiçbir önleme güvenmiyorlar!

Ramallah’taki otorite de Ürdün otoritesinin durumundan daha iyi değildir. Zira onlar protesto noktasında aynı olup herhangi önemli bir eylemde bulunamıyor.

Mescid-i Aksa, hem bu iki otoriteyi hem de hiçbirini istisna etmediğimiz tüm Müslümanların yöneticilerini Cabbar ve Muntakim olan Allah’a şikayet etmekte ve onlara, sizin yalanlarınızdan ve acizliğinizden bıktık, bizim ve Mescid-i Aksa’nın bir tek Allah’ı vardır şeklinde mesaj göndermektedir. Zira onu ziyaret edenlerden, imar edenlerden ve orada gönüllü nöbet tutanlardan zayıf olanlara yardım edecek olan Allah’tır. Bu da Allah’ın izniyle yakında kurulacak olan Müslümanların Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nde dini yüceltmek için çalışanların iktidara gelmesiyle olacaktır. Allah’ın izniyle iktidar olduktan sonra mümin ordularıyla birlikte Mescid-i Aksa’yı ve mübarek Filistin topraklarını kurtardığı gibi işgal altındaki İslam ülkelerini de kurtaracak olan Hilafet Devleti’dir. Dahası bu ümmetin acısını çektiği sorunların, krizlerin ve musibetlerin tek çözümü odur. Bu yüzden bedeli ne olursa olsun, ne kadar fedakarlık gerektirirse gerektirsin Hilafet Devleti’nin kurulması ve yeryüzünün Rabbinin nuruyla aydınlanması için kurulması önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Nitekim bu, Allah Subhanehu’nun vaadidir: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]    

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Rola İbrahim